Açlık Hormonlarınızı Kontrol Ederek Sağlıklı ve Hızlı Şekilde Kilo Verebileceğinizi Biliyor muydunuz?
Açlıkla ilgili üzerinde en çok durulanlar grelin ve leptin hormonları.
Her ikisi de iştah üzerinde uzun vadeli bir etkiye sahip ve enerji dengesi ile ilgili.
"Acıktım hormonu" olarak da adlandırılan Grelin hormonu midede üretiliyor ve beyninize vücudunuzun yiyecek ve şeker deposunun düşük olduğunu gösteriyor.
Yani kilo vermek isteyenler için tam bir canavar.
"Doygunluk hormonu", Leptin ise grelinin tam tersi:
Esas olarak yağ dokusu tarafından üretilen Leptin, açlık karşıtı bir hormon. Serbest bırakıldığında, beyne vücudun şimdilik yeterli yakıtı olduğunu ve yiyecek bulmaya ihtiyacınız olmadığını gösteriyor.
Peki bu hormonlar nasıl çalışıyor?
İdeal olarak, hem leptin hem de grelin, vücuda gereken yakıtı elde etmesini sağlamak için birlikte ve dengeli olarak çalışır.
Ancak, grelin ve leptin arasındaki yapışık ilişki, obezite veya diyabetli kişilerde çözülmeye başlar. Leptin direnci oluşmaya başlar ve Grelin hormonunun dengesi bozulur.
Leptin direnci, “vücut hala leptin üretiyor ancak buna tam olarak tepki vermiyor” anlamına gelir.
Vücudunuz “ben doydum” hormonunu kabul etmiyorsa, beyniniz akaryakıt depolarınızın dolu olduğu mesajını alamaz. Sonuç olarak aşırı yersiniz ve kilo almanız kaçınılmaz olur.
Daha sonra Grelin vücutta bol miktarda yakıt deposu olmasına rağmen beyninize açlık sinyalleri gönderir.
Şekerli ve yağlı yiyecekler hormon dengenizi bozar, vücudunuz bunlara kısır döngü halinde sürekli ihtiyaç duyar.
Açlık hormonlarınızı bazı alışkanlıklarla dengeleyebilir ve daha hızlı kilo vermeyi ya da kilo almamayı sağlayabilirsiniz.
1. Bir beslenme programı oluşturarak yemek yeme saatlerinizi düzenleyin.
Akşam geç saatlerde gıda tüketmeyin, uzmanınız öneriyorsa az ama sık sık yemek yiyin (K).
2. Yeterli uyku çok önemli!
Günde 7-8 saat uyuyun (K).
3. Kahvaltıda yüksek proteinli gıdalar tüketin.
Yüksek proteinli bir kahvaltı, gece aç kaldıktan sonra vücudunuzun deneyimlediği daha yüksek grelin seviyelerini baskılayan en iyi öğün olabilir.
4. Lif tüketimini unutmayın.
Lifli gıda tüketimini artırın ve işlenmiş gıdalardan uzaklaşın. Ketojenik diyeti uzmana danışarak deneyebilirsiniz.
5. Prebiyotikler dostunuz olsun.
Prebiyotikler sağlıklı bağırsak bakterilerini besler. Probiyotikler doğal olarak fermente edilmiş yiyeceklerde (pancar turşusu, lahana turşusu vb.), yoğurt ve kefirde bulunur.
6. Alışkanlıklarınızı değiştirin:
Televizyon karşısında yemek yemeyin, aç karnına alışveriş yapmayın, evinizde abur cubur bulundurmayın (K, K)
Yorum Yazın
Bu yazının altına onedio yemek'ten "Karidesli Mantı" tarifi linki koymak hangi geri zekalı editörünüzün fikriydi?
Bende "Kolay Yağlama" çıktı. Durduk yere acıktım :)
Eee bu bildiğin Karatay diyeti. 😅 ❤️ O yaşam tarzı sayesinde 140 da. 60 kg ya kadar düştüm
Vallahi bravo, tebrikler
Neyi ne zaman ne kadar yediğin değil, asıl mevzu yedikten sonra onları ne kadar yaktığın ve depoladığın. Tüketilen miktar da önemli, tıka basa yedikten sonra... Devamını Gör