Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Acımasız Bir Sosyopat: Hafızalarınızdan Silinmeyecek Bir Suç Defterini Sizin İçin Açıyoruz!
Polisler Mojave'de ıssız bir yerde bir kadın ve erkeği birbirine bağlı halde bulduklarında şaşkındılar. Halbuki bu korkunç bir hikayenin en az şaşırtıcı olan kısmıydı. İşin içinde adam kaçırma, şiddet, kovalamaca, hapishaneden kaçış ve çok daha fazlası var. Hatta içinizin kaldıramayacağı iğrenç detaylar da var. Hikayenin tamamı ve Hossein Nayeri'nin hayat hikayesi içeriğimizde!
28 yaşındaki Michael, Güney Kaliforniya sahilinde oda kiraladığı Newport Beach bungalovunda bir kanepede yarı uykudayken, kar maskesi takan davetsiz bir misafirin kısa namlulu, pompalı bir av tüfeğini ağzına doğrultulması ile aniden uyandı. Film gibi değil mi? Ama gerçek bir olay...
Michael davetsiz misafirle güreşmeye kalktı ama tüfeğin dipçiğiyle kafasına vurdular ve onu tekmeleyerek dövdüler.
Michael bu esnada korkudan altına yaptı.
Davetsiz misafirler acı vermeye niyetliydi. Onun gözlerini, ağzını ve ellerini kollarını bağlayarak merdivenlerden kafasına çarptıra çarptıra acımasızca sürüklüyorlardı.
Michael'in ev arkadaşı olan 53 yaşındaki Mary de aynı şekilde, ensesindeki silahın soğuk namlusuyla uyanmıştı.
Ona susması ve konunun onunla ilgili olmadığı söylenmişti ancak konu zaten neydi ki? Michael de bunu bilmiyordu hatta şüphelendiği kimse de yoktu.
Adamlar bungalovun her yerini aradılar. "Para nerede?" diye bağırıyorlardı.
Michael ağzı açılıp konuşmasına izin verilince odasında bir çorabın içinde 2000 dolar sakladığını söyledi. Ancak aradıkları bu değildi.
Çok daha fazlasıydı.
Michael ve Mary, 3 kişinin evin altını üstüne getirdiğini net bir şekilde duyabiliyorlardı. Bu adamlar normal değildi, öleceklerinden emin gibiydiler.
Adamlardan biri Mary'nin erkek arkadaşına ait olan Maserati'yi aldı gitti ve beyaz bir kargo minibüsüyle geri döndü. Artık nereye gideceklerini bilmedikleri bir minibüsün içindeydiler.
Michael'a minibüsün içinde işkence yapıyorlar ve sürekli parayı nereye sakladığını soruyorlardı.
Mary'nin mahkemedeki ifadesine göre, saldırganların aksanı Meksikalı gibiydi.
Michael'ın yasal tıbbi esrar dükkanı vardı ve öyle gözüküyordu ki saldırganlar Michael'ın bu küçük dükkanı ile işlerine zarar verdiğini düşünüyorlardı.
Patronlarının ondan tam 1 milyon dolar istediğini söyleyince Michael ağlayarak o kadar parası olmadığını ancak dükkana gidip oradaki tüm esrarı alabileceklerini söyledi.
Ancak bu öneri adamları daha da sinirlendi ve parayı nereye gömdüğünü söylemezse Michael'ın sevdiklerini öldürmekle tehdit ettiler.
Kız arkadaşının kim olduğunu (kullandığı arabaya kadar) ve ailesinin ev adresini ezbere biliyorlardı.
'Patronum, ona milyon doları getiremezsem, senin 'aletini' getirmemi söyledi.' diye de eklediler.
Saldırganlar, Michael'ın pantolonunu yırttı ve penisini dibinden bağladılar. Bir mutfak bıçağı yardımıyla bir ileri bir geri dediklerini yaptılar ve zavallı adamın pensini, şarkılar eşliğinde kestiler.
Michael bu esnada bayıldı fakat sonra üzerine dökülen bir sıvı sayesinde acı içinde uyandı. Beni yakacaksanız lütfen beni vurun diye yalvarmaya başladı. Ancak döktükleri sıvı benzin değil çamaşır suyuydu.
Dayaktan ve işkenceden kanayan yerleri çamaşır suyu ile erimeye başladı.
Bu sadist adam kaçırma olayının arkasında kim vardı?
Michael'ın borcu ya da düşmanı yoktu. Olanlara anlam veremiyordu.
Bu suç, on bir yıl önce, Ekim 2012'de, tıbbi esrar yeni yasallaşmaya başladığı dönemde işlenmiş.
Michael gibi yasal esrar dükkanı sahipleri, hastalarla olduğu kadar ne yazık ki işleri gereği suçlularla ve kötü adamlarla da sürekli muhattap olmak durumunda kalıyorlardı.
Elbette böylesini kimse beklemiyordu...
O adamlardan biri tam anlamıyla bir canavardı. Peki kimdi bu canavar? Zamanında liseye giderken yakışıklı ve popüler bir güreşçiydi, gelecek vaat eden bir göçmendi.
Deniz Piyadeleri'nde iyi bir askerken, geçinmek için esrar satmaya başlayan ve arkasında sefalet ve enkazdan başka bir şey bırakmayan bir göçmenin hikayesi bu aslında.
Bu aynı zamanda güzel bir 'ikinci şans' hikayesi: Pervasızlığı yüzünden bir arkadaşının ölümüne sebep olan ama çekiciliği sayesinde cezadan kurtulan bir adam hakkında bu hikaye.
Adam olarak da bilinen Hossein Nayeri, Orange County bölge savcısının tanımladığı gibi, manipülatif, sadist, bencil, narsist ve çok zeki biriydi.
Nayeri'nin mahkemeye çıkarılmasına yardım eden başka bir savcı, Heather Brown, bir keresinde onu Hannibal Lecter'e benzetmişti. Bir tarikat lideri havasına sahip olan Nayeri'nin suç dosyası, aile içi şiddet, hızlı araba kovalamacası, köpek öldürmeye teşebbüs ve diğer ağza alınmayacak eylemlerle doluydu.
Michael S'ye yaptıkları komplo çok kurnazcaydı ama aynı zamanda amatörceydi de.
Davada başsavcı olarak görev yapan Matt Murphy bu komplo için, 'Yüzde 90 dahi, yüzde 10 aptallıktı' diyor ve ekliyor: 'Ve bu yüzde 10 için Tanrı'ya şükür.'
Öyle ki aracın plakasını bile gizleme gereği duymadıkları için, gözetlemeyi seven komşulardan biri şüpheli bulduğu bu aracın plakasını not etmiş ve polislere de iletmişti. O plaka sayesinde saldırganlardan Kyle Handley, olaydan sadece 4 gün sonra tutuklanmıştı.
Plaka sayesinde suçlulardan birine ulaşılmıştı evet, peki ya diğerleri?
Dökülen çamaşır suyu DNA'yı yok ettiği için işleri zordu. O kadar çok çamaşır suyu dökülmüştü ki minibüsün içinde güçlükle nefes alabiliyorlardı.
Çöp torbalarının içinde Michael'ın penisinden kalan kıymaya benzeyen parçaları ve penisi kesmeden önce bağlamak için kullandıkları ipi buldular.
Ne yazık ki izler çamaşır suyu ile silinmişti. Minibüs tek bir ayrıntı dışında temizdi: Bir çift mavi nitril eldiven geride kalmıştı. O eldivenlerden alınan DNA, nihayet Hossein Nayeri ile eşleşecekti.
Saldırganlardan biri olan Kyle ile Michael'ın ilişkisi oldukça masumane başlamıştı aslında. Kyle, Michael'ın dükkanına mal satıyordu ve Michael da onu küçük çaplı bir yetiştirici olarak tanıyordu.
2012'de eğlence amaçlı esrar Kaliforniya'da hala yasa dışıydı. Ancak tıbbi amaçlı olarak satılabiliyordu.
Michael'ın tıbbi esrar sattığı dükkanı lüks bir yerdi, neredeyse 30 çalışanı vardı.
Michael, dürüst bir şekilde işlerini yürütüyor ve çalışanların maaşlarını da zamanında ödüyordu.
Kyle zaten Michael ile iş yapıyordu. Nayeri de bu işten bir pay almak istedi ve Kyle aracılıpyla kendi ürettiği marijuana'yı Michael'a satmaya çalıştı. Ancak Michael ürünü yeterince saf ve iyi bulmadığını söyledi.
Kimilerine göre Michael'ın bu hareketi, Nayeri'nin gururunu kırdı ve bu acımasız saldırıya sebep oldu.
Nayeri'nin malını kabul etmeyen Michael, Kyle'dan mal almaya devam etti hatta onu başka arkadaşlarıyla da tanıştırdı ve ortamına soktu. Hatta bir seferinde aynen rock yıldızları gibi otobüsle Vegas'a seyahat ettiler, çok lüks yerlerde konakladılar, sabahlara kadar beraber poker oynadılar.
Ancak 2012 baharındaki ikinci gezilerinden sonra Kyle, bir anda Michael'ın hayatından yok oldu. Dükkana hiç sohbet etmeye ya da ot satmaya gelmedi. Kyle, kıskanç, otoriter arkadaşı Hossein'in etkisi altındaydı. Ve iki adam yakında Michael'ın her hareketini izliyor olacaktı.
Nayeri, Michael'a satış yaparak para kazanamayacaksa, o zaman onu soyup soğana çevirerek zengin olacaktı.
Nayeri'nin evliliği de çok hareketliydi. En son Nayeri, eşi Cortney'i bir maket bıçağıyla öldürmekle tehdit edince hapse atıldı.
Cortney, kocası tarafından en az 60 kez dövüldüğünü anlattı. Buna rağmen çift bir çok kez ayrılıp barıştı.
Nayeri'de resmen şeytan tüyü vardı.
Nayeri, eşi Cortney'i işleri için de kullanıyordu. Yani hem hayat arkadaşı hem de suç ortağıydı.
Örneğin Michael'ın ailesinin evine gizli kamera takması için bir engel oluşturan köpeklerini zehirlemek üzere oraya eşini göndermişti.
Neyse ki köpek şanslıymış ve hemen müdahale edilerek kurtarılmış.
Cortney, dava sürecinde çok yardımcı oldu ve eski kocasına karşı bir sürü kanıt ortaya sürdü.
Nayeri, Cortney aracılığıyla Michael'ın araçlarına izleyici yerleştirmişti. Bir gün sinyallerden sürekli aynı yerde döndüğünü fark edince, bunu hemen paraya bağladı ve kendi kendine Michael'ın oraya para gömdüğüne inandı.
Olayı özetlemek gerekirse 1978 yılında İran'da doğan Hossein Nayeri ortaokuldan sonra Amerika'ya göç ediyor. Başta hiç dil bilmemesine rağmen ülkeye hızla adapte oluyor.
Hatta o kadar hızlı adapte oluyor ki lisede başı beladan kurtulmuyor. Sürekli kızlar yüzünden kavgalara dahil oluyordu ve bir gün çıkan kavgada beyin sarsıntısı geçirdi ve çok kötü bir şekilde çenesi kırıldı.
Ama o uslanmadı.
Deniz Piyadeleri'ne katıldıktan sonra da hırsızlık ve yaralama olaylarına karıştı. O başkalarına zarar verirken onun da başına çok fazla şey geliyordu. Bir gün surf yaparken kafasını taşa çarparak bayıldı, ardından kafatası kırığı ve kulak zarı patlaması nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Üniversitede tanıştığı marihuana'yı 2003 yılında evinde üretmeye başlamıştı bile. Karısı Cortney ile tanıştığında bunu iş olarak yapıyordu.
Daha sonra işlediği suçlar yüzünden birden fazla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Suçlarından birinin detaylarını yukarıda paylaştık ama onu da özet geçmemiz gerekirse, 2012 yılında Nayeri ve iki suç ortağı, bir adamı kaçırdılar, çamaşır suyuyla yaktılar, penisini kestiler ve onu çölde bağlı bir şekilde terk ettiler.
Sadece 4 yıl sonra hapisten kaçtılar ve bu hapishaneyi yöneten Orange County Şerif Departmanı için gerçekten büyük bir utançtı.
Yargıç Larry Yellin'in 24 Mart'ta yapılacak davada Nayeri'yi firardan dolayı da cezalandırması bekleniyor.
Ve yeniden kaçmaması için önlemlerin alınması da şart elbette... Böyle bir cani ile aynı yerde olmayı kim ister ki?
Yorum Yazın