Anıl

Yanlışlıkla beğendim bir de yorumunu :) Zorumuza giden bir şey yok. Kendisi komik olduğu için biz de gülüyoruz. Bu kadar. Zira, herhalde ülkede yeterince kan gövdeyi götürmemiş olacak ki yine insanları birbirine düşürecek açıklamalar yapmaya devam ediyor. Adamın umrunda değil ki kim kimi öldürmüş, kim kimi katletmiş. Yeter ki başkanlık gelsin. Buna aslında gülmemiz lazım ama gülüyoruz işte. Bir yerden sonra, sizin gibiler sağolsun, gülmekten başka seçenek kalmıyor.

Her gün iki-üç çeşit metrobüse biniyorum hiç denk gelmedim bu aramalara. Ama oluyorsa da, çok kötü diyemeyeceğim. Havaya uçmaktansa on dakika geç gitmeyi tercih ederim. Ama tabi ki aslolan insanları rahatsız etmeden güvenlik önlemlerini alabilmektir. Bakalım.

Birincisi, İsviçre Avrupa Birliği üyesi değildir. İkincisi, evet, Avrupa'nın birçok ülkesinin temel kolonları eşitlik ve demokrasi üstüne kurulmuştur. Bunlar zamanla yıpranmış olsa da, günümüzde de hala geçerliliğini korur. Zira şu referandum bir ortadoğu ülkesine yapılsa, emin olun ki reddedilmezdi. Hükümetlerin ve devletlerin yönetimi halkın genel eğilimini belirlemez. Halkın genel eğilimi böyle referandumlar sonucu ortaya çıkar. Ve buradan açıkça halkın genel eğiliminin böyle bir faşizme izin vermediği görülebilir. Siz olsanız izin verirdiniz tabi. Neden? Çünkü siz aynı değerlerle büyümediniz. Fark bu.