Tüm Hayatları Felaketlerle Geçmiş 1900 Sonrası Neslinin Ömür Boyu Şahit Oldukları Akıl Almaz Olaylar
Bu dönemlerde doğanlara boşuna 'Kayıp Kuşak' demiyorlar...
Çoğu zaman büyüklerimizin hayatın önümüze sunduğu zorluklarla hiç karşılaşmadıklarını ve hayatı onlardan daha iyi bildiğimizi düşünebiliyoruz.
Oysa her neslin kendine göre koca koca dertleri oluyor. Gelin geçtiğimiz yüzyıla bir bakalım. 1900'lerin başında doğan birisinin hayatı nasıl olaylarla geçti acaba? Bizler 2020 yılını atlatmaya çabalarken, onlar koca bir ömrü korkunç olayların gölgesinde geçirmişler.
1914 yılına gelindiğinde, henüz 14 yaşındayken Birinci Dünya Savaşı'nın içinde kalan dünyada yaşıyorsunuz.
Dünyanın hemen hemen neresinde olursanız olun, bu durum sizin hayatınızı da derinden etkiliyor. Üstelik kısa süren bir durum da değil. 1918'de savaş bittiğinde artık 18 yaşındasınız ve 22 milyon insan ölmüş. Hayatta kalabildiyseniz, şanslılardansınız. Ülkenizde ise Kurtuluş Savaşı başlamak üzere, egemenlik için ciddi bir savaş verecek halkınız.
Savaş bitti derken ortaya küresel bir pandemi çıkıyor.
İspanyol Gribi 50 milyon insanı öldürdüğü gibi ekonomiyi de etkiliyor. İş yerleri kapanıyor, insanlar işsiz kalıyor. Uzun bir süre sonra ancak evden rahatça çıkabiliyor, hatta cam açabiliyorsunuz.
Biraz nefes aldık derken borsa çöküyor.
Büyük Buhran, küresel çapta ekonomiyi yerle bir ediyor. İnsanlar açlıktan çocuklarını satıyor, iş bulamıyor ve sokaklarda kalıyor. İnsanlar sırf o gün bir şey yemiş olabilmek için karahindiba topluyor. Şanslıysanız, hayatta kalabiliyorsunuz.
33 yaşındasınız, Naziler başa geçiyor.
Bu yönetimin sert görüşleri, en başından dünyayı korkutuyor.
39 yaşındayken İkinci Dünya Savaşı'nın başladığına şahit oluyorsunuz.
Yaklaşık 6 yıl süren bu savaş ülkemize pek dokunmasa da 60 milyon kişi hayatını kaybediyor. Atom bombalarının hayatları birkaç saniye içinde nasıl sildiğine şahit oldunuz. Bu korkunç olaylardan sonra kimse tekrar savaşmak istemez gibi geliyor ama bunun doğru olmadığına daha önce şahit oldunuz. Artık 45 yaşındasınız. Fakat sizin için aktif bir savaş olmasa da, dünyanın neredeyse her ülkesinde iç savaşlar devam ediyor, her gün binlerce insan hayatlarını kaybediyorlar.
"Normal" bir hayatta emekliliğe doğru geçiş yapacakken, 52 yaşına geldiğinizde Kore Savaşı başlıyor.
Bir ihtimal siz ya da çocuklarınız savaşa gönderildi. Dönebildiyseniz 55 yaşındaydınız.
64 yaşına geldiğinizde Vietnam'da savaş başladı. Bittiğinde 75 yaşındaydınız.
Ama bu sıralarda da kendi ülkemiz çok gergindi. Kıbrıs Harekatı başlamıştı, PKK ile savaşılıyordu, neredeyse 80'lere gelmiştik. Bu sırada çevre ülkeler hala karışıktı.
1986'ya gelindiğinde Çernobil faciası yaşandı.
Eğer yakın bir bölgede yaşıyorduysanız belki de hayatınız çok etkilendi ya da etkilerini çok sonra fark edeceğiniz derecede radyasyona maruz kaldınız. Birkaç yıl sonra Sovyetler dağıldı.
1990'lara geldiğinizde Bosna katliamı yaşanıyordu.
Yaşınız oldukça ilerlemiş olsa da dünya sanki hiç değişmiyordu. Bu yıllarda ülkemize savaşlardan kaçan da birçok insan geliyordu. Bir yandan hala da bir yerlerde savaşın müttefikleri kuruluyordu. Savaştan ve acıdan kaçsalar da dünyada bunlar hiçbir zaman bitmiyordu. Bunu şimdiye kadar zaten anlamıştınız. Hayatınız gözünüzün önünden geçerken bir kez daha insanoğlunun asla ders çıkarmadığını anlamış oldunuz...
İşte çoğumuzun anne babası ya da onların anne babaları bu olayların büyük bir kısmına şahit oldukları bir hayat yaşadılar. Bizden daha çok şey görüp geçirdiklerine emin olabiliriz...
Yorum Yazın
1 yüzyıl milyonlarca ölüm, cinayet, katliam, trajediler.. okuma süresi 2dk.
Erende toz tanesi kadar alan kaplamıyoruz, şu koca dünyaya sığamadık, sığmayı başaramadık.
evren*
İnsanoğlu Dünya'nın başına gelmiş en büyük felaket