The Last Guardian Hakkında Merak Edilen Hiçbir Yerde Bulamayacağınız 11 Bilgi
The Last Guardian, oyun severleri yıllarca bekletti. Bu yüzden oyun severler oyunun bütün yapılış aşamasını, görselliğini, ses efektlerini merak ediyor.
Biz de bu merakların bir son bulması gerektiğini düşünerek, The Last Guardian ile ilgili en çok merak edilen 11 konuya cevap vereceğiz.
En iyi oyun, en iyi oyun geliştiricinin ellerinden çıkar. The Last Guardian ise Japonya'nın en iyi oyun geliştiricisi Fumita Ueda'nın ellerinden çıktı.
Japonya’nın en iyi oyun geliştiricilerinden biri olan Fumito Ueda, PlayStation’ın efsanelerinden Ico ve Shadow of Colossus’un babası sayılır. Kült yapımlar olan Ico ve Shadow of Colossus, PlayStation 2’nin sayılı oyunlarındandı diyebiliriz. Kendisi Sony Computer Entertainment’ın SIE Japonya Stüdyosu’nda görev almış ve oldukça başarılı işlere imza atmıştır.
Yapımına 2007 yılında başlandı fakat bir türlü oyun severlerle buluşturulamadı.
Yapım sürecinde oldukça sıkıntılı dönemlerden geçen The Last Guardian, ilk olarak PlayStation 3’e çıkış yapması planlanarak yapım sürecine girmişti. Oyunun konseptinin belirlenmesinin ve gerekli planların yapılmasının ardından The Last Guardian ilk kez resmi olarak Electronic Entertainment Expo 2009’da tanıtılmıştı.
2011 yılında çıkış yapması gerekirken 5 yıllık bir gecikme ile çıkışını gerçekleştirdi. Ekipteki değişimler ve gerekli donanımsal yeterliliğin bulunmaması sebebiyle 2012’de PlayStation 4’e taşınan oyun üzerinde oldukça kafa yoruldu fakat bütün bu gecikmeler sonunda meyvesini verdi.
Ico ve Shadow of Colossus'u daha önce oynadıysanız, The Last Guardian sizlere o günleri anımsatabilir.
Ico ve Shadow of Colossus’u oynamış şanslı kişilerden iseniz The Last
Guardian ile olan benzerlik gözünüze çarpmıştır. Shadow of Colossus’ta yer alan tırmanış mekanikleri ile Ico’nun efsane bulmacalarının günümüz teknolojisi ve tasarımı ile birleştiği bir oyun olan The Last Guardian, yeni nesil donanımların nimetlerinden bolca yararlanmış.
Biraz da oyunun ne hakkında olduğuna, ne anlattığına değinelim...
The Last Guardian, bir çocuk ve oldukça farklı bir yaratık olan Trico arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Çocuk, Trico’ya göre oldukça küçük olduğu için bazı bölümlerde küçük yerlere girebilirken daha büyük platformlarda Trico’yu ön planda görüyoruz. İkili arasında oldukça gerçekçi, duygusal bir ilişki mevcut ve bütün oyun boyunca bu ilişki sizi de içerisine alıyor diyebiliriz.
Trico'nun vücudunda birkaç hayvandan esintiler bulunuyor. Oldukça değişik bir karakter diyebiliriz.
Mistik bir yaratık olan Trico’nun bedeninde köpek, kuş ve ejderha esintilerini, vücut parçalarını görebiliyoruz. Oldukça ilginç bir tasarıma sahip olan Trico için geliştirilme sürecinde uzun zaman harcandığını da biliyoruz. Trico’nun hareketleri ve karakteri oldukça doğal. Oyunun en iyi kısmı olan doğallık, Trico ile bambaşka bir seviyeye taşınmış.
Bir anda kendinizi çocuğun yerine koyarak hareket etmeye başlayabilirsiniz.
The Last Guardian’ın en iyi özelliği olan doğallık oyunun ilk dakikasından itibaren sizi etkiliyor. Yapımda size yol gösterecek, sağlık seviyenizi belli edecek ipuçları yer almamakta. Nerede, ne yapmanız gerektiğini tamamen kendiniz keşfederek bulmalısınız. Hal böyle olunca gerçekten de kendinizi çocuğun yerine koyarak düşünüyor, atmosfere çok daha iyi ayak uyduruyorsunuz.
Bulmaca çözmeyi sevenler The Last Guardian'da çok eğlenecek diyebiliriz.
Trico ve çocuk ile tamamen bulmacalardan oluşan bir evrende yolculuğa çıkıyoruz. Her adımda çevreyi iyi gözlemleyip bulmacaları adım adım çözmemiz gerekiyor. Kolay bulmacalar ile başlayıp kendimizi gittikçe karmaşık sorunlarla yüzleşirken bulabiliyoruz. Yaratıcılığınızı ve gözlem yeteneğinizi iyi kullanmanız gerek.
Tasarımına laf etmek bizim haddimize değil. Resmen bir sanat eseri diyebiliriz.
Sanatsal kısmına ayrı, teknik kısmına ayrı kafa yorulan The Last Guardian’da yer alan görseller aslında geliştirme sürecini etkileyen en büyük etken. Söz konusu tasarımları oyuna entegre etmek bir hayli zordu. Sonuca baktığımızda ise The Last Guardian’ın tam bir sanat eseri olduğunu söyleyebiliriz. Karakterler, atmosfer, mekanlar hepsi birbirinden kaliteli sanat eserleri.
Ses kalitesinin arkasında Takeshi Furukawa'nın imzasını görüyoruz.
Atmosferi derinlemesine hissetmenizi sağlayan müziklerin arkasındaki isim Takeshi Furukawa. İsim tanıdık gelmeyebilir fakat kendisi Star Wars: The Clone Wars, GoldenEye 007 ve Star Trek: Enterprise’ın müziklerinin oluşturulmasında büyük rol almış biri. Oyunun müzikleri sizi alıp başka evrenlere götürüyor desek yanlış olmaz. Görselliği gibi ses kalitesi ve güzelliği ile de dikkat çeken oyun kesinlikle denenmesi gerekenler arasında.
Heralde oyunu 4K kalitesiyle oynamak istersiniz...
Bu müthiş görselliği eski teknolojilerde denemeyi istemezsiniz. PlayStation 4 Pro ile oyunu oynayanlar bu deneyimin nefes kesici olduğunun altını çiziyor. Küçük detaylardan devasa yapılara kadar birçok görsel 3840x2160 ekran çözünürlüğü ile oldukça kaliteli gözükmekte. Oyun, bir nevi PlayStation 4 Pro sahiplerinin mutlaka aklında bulunması gereken başarıda.
Biliyorum ne zaman çıkacağını çok merak ediyorsunuz.... İşte size oyunun çıkış tarihi!
Kuzey Amerika bölgesinde satışa sunulmuş olan The Last Guardian Avrupa bölgesine 9 Aralık 2016 tarihi itibariyle gelecek.
Yorum Yazın
EEe tabikide PİNTİPANDA'dan izliyoruz.O oynuyorken başkasından izlenir mi. PANDA HERYERDE
seri yapar mı ki inceleme olarak paylaştı :D
Hele bi indirime girsin alcam psn den sonrada vurcam kırbacı Trico'ya
the last of us diyorum başka bişey demiyorum