Sen Hangi Soğuk İklim Hayvanısın?

Kurt mu? Baykuş mu? Yoksa başka bir hayvan mı? Sen hangi soğuk iklim hayvanısın?Güzel gözlerin, sert bakışlarınla hayvanlar aleminde etkileyemeyeceğin hiçbir tür yok. Doğada yaşama şansı az olanları hemen eliyorsun. Eee vahşi doğanın altın kuralı değil mi 'hayatta kalmak?' Hasmının doğrudan boğazına yapışırsın. Belki gerçekte de sevmediğin, kanına basanların hemen yakasına yapışıyorsun. Kurt doğada da, mitolojide de acı tecrübelerin ve mucizelerin simgesidir. Bizde de herhangi bir konu üzerinde tecrübeli ve iyi bilen birine 'kurt' derler. Sen de aynı o misal... Tecrübenin vücut bulmuş halisin. Aslında 'aile' senin hayatında önemli bir yer tutuyor, tıpkı sürüyle gezenler gibi; ancak şunu da söylemeden geçmeyelim: Yalnızlığın bu kadar çok yakıştığı bir tür var mı bu alemde? Seni yabanî yapan şey gücünden bir şey kaybetmeyip bu kadar asil gözükmen. Seni dışardan görenler kolayca yanına yaklaşıp sokulamıyor; aramak, ulaşmak isteyenler ise bulamıyor, çünkü izini kaybettirmeyi çok iyi biliyorsun. En önemlisi, eşine senin kadar sadık olan var mı? Ölene kadar...Dur! Hemen alınma! Evet, ormanın gerçek kralı toplum dilinde biraz kötü yer etmiş olabilir, fakat fark ettiysen 'ormanın gerçek kralı' dedim, çünkü onun kadar güçlüsü yok. Gerektiğinde hızlı mısın? Evet neredeyse büyük step kedigilleri kadar. Güçlü müsün? Hem de nasıl! O büyük cüssene rağmen çeviksin de. Senin kadar iyi bir tırmanıcı ve yüzücü var mıdır? Belki sen de hayatta insanların nezdinde istenmeyen şekilde yer etmiş olabilirsin. Ama şunu unutma ki 'ayı' bizim dilimizde sevgi sözcüğü olarak kullanılır. Bir sosyal medya üslubundan hareketle diyebilirim ki, etrafındakiler seni 'ayı gibi' seviyor. Aşırı korumacı ve güçlü olduğun için. Ancak bazen alakan olmadığı halde bir sürü işe burnunu sokuyorsun. Tıpkı elini arı kovanına daldıran bir ayı gibi. Her zaman eline bal gelecek diye bir şey yok; bazen iğnelerden de nasibini alıyorsun. Yürü be kim tutar seni! Şu postuna bak, senden karizması var mı?Tıpkı onun gibi güzelsin, yakışıklısın! Güzelliğine, yakışıklılığına o kadar önem veriyorsun ki aksesuarın daima üstünde :) İhtişamın ve büyüklüğünle insanları kolayca etkileyebiliyorsun. Ama sanırım yemek konusunda biraz seçicisin :) Bu kötü bir şey mi? Hayır, kesinlikle değil. Belki de seni eşsiz kılan, hastalıklara karşı dayanıklı olman bundan ileri geliyor. Sen de geyik gibi hastalık nedir bilmiyorsun :) Sevdiklerine aşırı düşkünsün. Onları korumak için elinden gelen her şeyi yapabilirsin. Tıpkı yavrusunun tüm vücudunu üzerinde koku kalmayana kadar günlerce temizleyen anne gibi. Aslında meşhursun her yerde, yol üstünde hep senin resmin var: O kadar sevilen ve göz üstünde tutulan birisin ki 'dikkat çıkabilir!' diye uyarı veriyorlar. İşte zarafetinden, heybetinden insanlar bile seni görmeye dayanamıyor. Duyduğuma göre muhabbetin de iyiymiş! :)Şirin gözüktüğüne bakma, aslında yırtıcısın. Genelde 'kötü haber' ile ilişkilendirilirsin. Gerçekte de 'felaket tellalı'mısın yoksa? :) Baykuş bilgeliğin simgesidir. Sessiz, sakin; gerektiğinde öten ama öttüğünde anla ki bir şeyler ters gidiyor. Kesinlikle boş konuşmuyorsun, ama etrafındakilere göre ruhun biraz yaşlı kalıyor. :) Seni sen yapan ise sessizliğin. Bütün işini büyük bir titizlilik altında ve derinden, sessizce hallediyorsun. Görme ve işitme yeteneğine diyecek yok zaten. Belki bu yüzden sen de gündüz vakti değil de geceleri yaşamayı seviyorsun. Karanlıkta olmayı o kadar benimsemişsin ki senin yaşam biçimin haline gelmiş. Bu nedenle duyuların çok hassas. Senin kadar dünyayı geniş bir şekilde görebilen var mı? Boynunu bir çeviriyorsun sanki bütün dünya panoramik şekilde önüne serilmiş gibi. Her şeyden haberdar ve tüm bilgeliğinle kendi 'dalında' olan bitenleri izliyorsun. Bu yüzden bir olay oldu mu insanlar ilk senden duymak istiyor. Bu arada bakışların bakış değil, sanki her an bir şey filizlenecekmiş gibi hissettiriyorsun.Kurnaz olmak kötü bir şey mi? Bence değil. Ne öyle bir kere yaftalamışlar seni kurnaz diye üstüne yapışıp kalmış. Esasen inanılmaz akıllısın, ancak besin piramidinde altında kalanlar seni çekemediği için hemen 'kurnaz' demiş. Seni çekemeyen çok var anlayacağın. Bu nedenle belki de yollarına en fazla tuzaklar kurulan sen oluyorsun! Bir kere ayağın sıkıştı mı işte o zaman karınca sürüsü gibi üstüne üşüşüyorlar. Dedik ya, adın çıkmış bir kere. Çakalların, kurtların olduğu bir dünyada hayatta kalmak kolay mı? Sen de hayatta kalmak adına üstüne düşeni yapıyorsun. Gerektiğinde saklanmasını iyi bilip, en doğru zamanda avının üstüne yürüyüp hızlıca kaçabiliyorsun. Acımasız doğa şartları seni bu şekilde yontmuş. İlginç bir caziben var, peşinden koşanlar oluyor. Sana naçizane tavsiyem ne yaparsan yap, kafalarda dolaşma; sonra durağın 'kürkçü dükkanı' olmasın! ;)Tavşan dediysek Amerikan Tavşanı. Öyle düz, sade tavşan değil. Sert iklimlerin mert tavşanısın! :) En güçsüz olarak görüldüğün için herkes tarafından kolay lokma olarak görülüyorsun. Seni bilmeyenler peşinden koştuğunda anlıyor... Anlıyor ki toz yutturdun ona. Senden hızlısı var mı? Koşmaktan, kaçmaktan, kovalanmaktan bıkmış olabilir, hatta ayakların nasır bağlamış bile olabilir; ancak pes etmek yok. Bulduğun ilk deliğe hemen sığınıyorsun. Çünkü sen de iyi biliyorsun ki bu acımasız kanunları olan doğada başka türlü hayatta kalamazsın. Senin kadar ince ruhlu, zararsız bir hayvanı incitmenin ne anlamı var halbuki?