Kuyucaklı Yusuf Konusu Nedir, Karakterleri Kimlerdir? Sabahattin Ali'nin Usta Kaleminden
Sabahattin Ali Türk Edebiyatı'nın en önemli kişiliklerinden birisidir. Kuyucaklı Yusuf'un yanısıra Kürk Mantolu Madonna, Sırça Köşk, İçimizdeki Şeytan gibi kitaplarıyla her daim popülerliğini korumuştur. Konusu ve anlatımıyla okuyucuyu içine çeken bu kitaplar, Sabahattin Ali'nin tarzını en iyi yansıtan eserlerdir. Sabahattin ali, öykücülüğüyle tanınsa da romancılığı da oldukça başarılı kabul edilir. Peki en tanınan eserlerden birisi olan Kuyucaklı Yusuf'un konusu nedir? Kuyucaklı Yusuf'un karakterleri kimlerdir?
Gelin hep birlikte Kuyucaklı Yusuf'un detaylarına bakalım...
Kuyucaklı Yusuf Konusu Nedir?
Kuyucaklı Yusuf'da öksüz ve yetim kalan küçük bir çocuk olan Yusuf'un hikayesi anlatılmaktadır. Yusuf'un ailesi katledilmiştir ve bu olayı soruşturmak için Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey Yusuf'un köyüne gelir. Kaymakam, Yusuf'u o şekilde görmeye dayanamaz ve onu evlat edinmeye karar verir.
Yusuf'un bu olaydan sonra hayatı tamamen değişir. Yusuf, kaymakamın kızı Muazzez'e yani üvey kardeşine sevdalanır. Bu olayla Kuyucaklı Yusuf'da aslında köylü ve şehirli sınıf arasındaki farklarla birlikte zamanının zengin ve memur kesimin yaşantısı da anlatılır. Ayrıca Yusuf, köyden şehre göç edip uyum sağlamaya çalışan bir karakter olarak ele alınabilir.
Kuyucaklı Yusuf Karakterleri
Kuyucaklı Yusuf'un karakterleri ise şu şekildedir:
Yusuf: 9 yaşında bir başına kalmış bir çocuktur. İnsanlara güvenmeyen, cesur ve gözü pek bir karakterdir. Kaymakamın kendisini evlatlık edinmesi üzerine şehre taşınır. Kitapta Yusuf üzerinden topluma yabancılaşma, sınıf çatışmaları gibi konular ele alınır.
Muazzez: Kaymakamın kızıdır. Yusuf eve geldiğinde Muazzez ve Yusuf sevdalanır. Ancak sevgileri diğer insanlar tarafından onaylanmaz.
Selahattin Bey (Kaymakam): Muazzez'in babası ve kaymakamdır. Tek kızı vardır. Köye gittiğinde Yusuf'u o halde görmeye dayanamayınca evlatlık edinir. Ailesine bağlı samimi ve sevecen bir baba tiplemesidir.
Şahende Hanım: Kaymakamın eşi, Muazzez'in annesidir. Romanda kötü bir karakter olarak yer alır.
Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali'nin kaleminden çıkmış ilk romandır.
Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf'u 1937 yılında yayımlamıştır. Bu yıla kadar öykücülüğüyle tanınan Ali, ilk kez bir roman kaleme almıştır. Ali, 1935'te ilk öykü kitabı olan Değirmen'i, ardından da iki tane daha öykü kitabını yayımlamış, Kuyucaklı Yusuf'dan sonra da kitaplarını yayımlamaya devam etmiştir. Yaşadığı acıklı hayatını eserlerine de yansıtan Sabahattin Ali, 41 yıllık ömrüne birbirinden değerli öyküler, romanlar ve şiirler sığdırmıştır.
Kuyucaklı Yusuf karakteri ise Türk edebiyatının en romantik karakterlerinden bir tanesi olarak kabul edilebilir.
Kuyucaklı Yusuf, sınıf çatışmalarını ve sevginin gücünü anlatan sembolik eserler arasındadır.
Sabahattin Ali, yaşadığı dönemi eserlerine ustalıkla yansıtmayı başarmış kalemlerden bir tanesidir. Ali'nin eserlerinde yaşanan bireysel olaylar, toplumsal olaylarla iç içe geçmiştir. Yani, Kuyucaklı Yusuf sadece Yusuf'un hikayesini anlatmakla kalmaz aynı zamanda dönemin insanlarının yaşadıkları sorunlara da odaklanır. Zengin ve fakir arasındaki imkansız aşk, köylü ve şehirli arasındaki çatışmalar usta bir dille anlatılmıştır.
Kitapta sevginin önünde hiçbir engelin duramayacağı, her türlü sınıf ayrımından üstün tutulması gereken bir değer olarak anlatılmaktadır. Ali, insana ve insanın duygularına gereken saygının gösterilmesini anlatmak istemiştir.
Kuyucaklı Yusuf aynı zamanda beyaz perdeye uyarlanmış ve birçok kez de sahneye taşınmıştır.
Kuyucaklı Yusuf, Feyzi Tuna'nın yönetmenliğinde 1985 yılında gösterime girmiştir. Filmde Talat Bulut, Derya Arbaş ve Ahmet Mekin gibi isimler yer almaktadır.
Yusuf'un acıklı hikayesi aynı zamanda Devlet Tiyatroları tarafından da sahneye taşınmıştır. Tiyatro oyununun uyarlamasını Erkan Akçelik, yönetmenliğini ise Ayşe Berna Konur gerçekleştirmiştir. Tiyatro oyununda Gürkan Erarslan, Efecan Baştürk ve Elvan Tibukoğlu gibi oyuncular yer almıştır.
Kuyucaklı Yusuf Alıntıları
Kuyucaklı Yusuf'dan en beğenilen alıntılar ise şu şekilde:
Her şeyi unutmuştu. İçinde sadece tükenmez bir bekleyiş vardı.
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti.
Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler var. Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler var.
Perişan bir haldeydim. Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.
Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor.
'O gelmez artık.' dedi. 'Nereden biliyorsun?' dedim. 'Gidişinden belliydi!' dedi.
Ömrünün sonuna kadar dövünsen, bu hayatın cefası tükenmez.
Her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin bir manası yoktur.
Sizler bu kitabı okudunuz mu? Kitap hakkında yorumlarınız neler?
Yorumlarda buluşalım! 📚
Yorum Yazın
" O gelmez artık." dedi. "Nereden biliyorsun?" dedim. "Gidişinden belliydi." dedi.