Saadet Büyük Yazio: Trump mı Biden mı? ABD Seçimleri Piyasalarda Hangi Sonuçları Beraberinde Getirir?
Ya sonrası… 'Kritik seçim dönemi ve tansiyon iyice yükselirken Türkiye piyasaları ne yöne gider?' diyenler için aşağıdaki dizeleri okumalarını tavsiye ederim….:)
Yıkılası Bozuk Düzen
Bıçak Kemiğe Dayandı
Gayrı Bize Yazık Düzen
Gönlümüz Kana Bulandı
Al Birini Vur Birine
Koydu Bizi Heç Yerine
Vay Boyunuz Devrileydi
İnandık Körü Körüne
Ağar Kara Saçım Ağar
Hıçkırık Sinemi Boğar
Bu Yılda Böyle Giderse
Başımıza Taşlar Yağar
Gel Mahzuni Söyle Sözü
Harap Ettik Yazı Güzü
Daha Karanlık Basmadan
Üsküdarı Geçti Dürzü
AŞIK MAHSUNİ ŞERİF
Aşık Mahsuni Şerif in bu dizeleri hem geçmişi hem de sanki yılın geri kalanını bizlere özetliyor gibi ne dersiniz??
Yılın son 2 ayına girmişken piyasa açısından en önemli gündem maddelerinden birisi olan 22 Ekim'deki Merkez Bankasının dalgasının üzerine; 3 Kasım'da ABD seçim sonuçlarıyla beraber Okyanus Ötesinden de yeni gelecek dalga ile birleşirse işler Türkiye ekonomisi açısından daha da sarpa saracak gibi duruyor…
Bu sebeple “Dolarla işimiz yok ben Türk parasına bakarım” diyenlere nazire, Biden ve Trump arasındaki seçim sonuçları beni niçin ilgilendiriyor denmesine de fırsat vermeyeceğinizi ve finansal okur - yazarlığınızı ne denli artırırsanız kişisel birikimleriniz ve öngörü kabiliyetinizle seçimlerinizi bilinçli yapacağınıza inanıyorum... Zira bu seçim sonuçları ve uygulanacak ekonomi politikaları bundan sonra dünya piyasaları ve elbette ki küresel piyasalar içerisinde gelişmekte olan piyasalar açısından Türkiye’yi ve makro politikalara tesir edeceği için tüm piyasa aktörleri seçim sonuçlarını dikkatle ve ilgiyle takip etmekteyiz…
Öncelikle Dolar Kurunda Rekor 8.30 TL seviyeleri için ilk dalga 22 Ekim Perşembe günü Merkez Bankamızın hiçbir hamlede bulunmaması ve o gün saat 14’deki toplantı öncesinde 7.78 TL seviyesine kadar kurun gevşemesine rağmen piyasalarda bir önceki toplantıdaki pozitif sürprizin tam tersi yaşattığı hayal kırıklığı ile oldu.
Kur bir haftada %7 yükselmiş oldu… O gün politika faizinde yapacağı 2 puanlık artışın dolar kurunu rahatlatıcı etkisini görecek olmamıza rağmen piyasaları yeni bir belirsizliğe sürükleyen Merkez Bankasının 28 Ekim Çarşamba günü de basın önünde yaptığı enflasyon raporu sunumunda da -herhangi bir kur hedefimiz yok- derken aşırı değersiz bir TL'ye de işaret ediyor olması ve yaptığı açıklamaların piyasaları tatmin etmemesi bizi 8.35’lere kadar taşıdı. Kurda daha nereye kadar gideriz sorularınız için net cevabım: Faiz artana kadar ve pozitif reel faiz verene kadar. Şu aşamada dolar kurundaki bu hızlı yükselişin faiz kaynaklı olduğu apaçık ortada, kral çıplak demeye cesaret edemeyenlerin ekonomide sadece Merkez Bankası kaynaklı politikalar yürütülmediğinden diğer dinamiklerinde bizi bu noktaya getirdiği de aşikar… Merkez Bankasının 22 Ekim’deki faiz kararı sonrası piyasalara etkilerini anlattığım yayının https://www.youtube.com/watch?v=Kj2gpYA9jtc&t=570s linki ekliyorum merak edenler için Ekonomide Saadet Youtube'dan izleyebilirsiniz…
İçerde bizim piyasalarımızdaki bu ilk dalga sonrası özellikle tasarruf sahiplerini ve iş insanlarını Instagram hesabım üzerinden Mart ayından beri yaptığım tüm yayınlarda üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve kritik önem atfettiğimiz dönemin içerisinde olduğumuzu hatırlatıp yeni bir türbülansa girdiğimiz konusunda da uyarmak isterim.
Merkez Bankasının yeni toplantı tarihi olan 19 Kasım’a kadar dış gündeme odaklanan piyasalar için 3 Kasım ABD seçimleri büyük önem taşımaktadır…
Şimdi gelelim ABD seçimlerine…
Son gelen anket sonuçlarına göre Joe Biden; Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’ın önünde… Fakat bir önceki seçimlerde anketlerde önde götüren aday olan Hillary Clinton’ın seçilemeyip şu anki Başkan Trump’ın seçilmesini göz ardı etmeyelim…
Fakat bu sefer daha farklı bir durumun olduğunu da hatırlatmakta fayda var… Nedenine gelince pandemi sebebiyle bu seçimlerde rekor sayıda seçmen oy kullanmak için posta yolunu tercih etmiş gibi duruyor. Postayla kullanılan oyların sayısının artması ve oy sayımının yetiştirilememesi bunun da sayım sürecini uzatarak, kazanan adayın belli olma süresini 2 ile 3 haftaya kadar uzatabilme ihtimali gündemde. Bu belirsiz süreçten piyasaların hiç hoşlanmayacağına dikkatinizi çekerim. İkincisi de Başkan Trump'ın, Joe Biden'ın kazanması halinde sonuçları kabul etmemesi ve seçimlerin anayasal bir krize dönüşmesi riski de var. Seçim sonrası belirsizliğin yaratabileceği bir diğer risk de ABD'nin kredi notunun olumsuz etkilenmesi. Dünyanın önde gelen kredi derecelendirme kuruluşları Fitch, Moody's ve Standard & Poor's (S&P), ABD'nin kredi notu açısından seçimleri yakından izlediklerini belirtti ve belirsizliğin artması halinde bunun aşağı yönlü risk yaratabileceği uyarısında bulundu.
ABD seçmeni yapılan anketlerde oy verirken en çok ekonomiye öncelik verdiklerini ve Covit-19 salgını konusundaki Başkan adaylarının seçimlerini etkilediklerini belirtirken; seçimlerde hile olabileceği çift seçmen zarflarının gönderildiği; ölmüş kişilere de oy pusulası gittiği ve evli kadınlar için de farklı soyadı ile oy pusulası geldiği gibi itirazları da söz konusu… (Bu yazdıklarım sizlere de tanıdık geldi mi?)
Bu arada küçük bir dipnot; ABD Posta Hizmetleri'nin başına Başkan Trump tarafından Mayıs ayında yapılan yeni atama ve sonrasında planlanan değişiklikler, Demokratlar tarafından seçimin 'sabote edilmesine yönelik girişimler' olarak nitelendiriliyor. Trump ise yaptığı bu atamaya rağmen postayla kullanılan oyların artmasının 2020'yi ABD tarihinin 'en usülsüz seçimine' dönüştüreceğini söylüyor.
Bütün bu süreçte Türkiye açısından ise;
FETÖ elebaşı iadesi
Halkbank Dava Süreci
Doğu Akdeniz de sondaj çalışmaları konusunda ABD’nin tutumu
Suriye Konusundaki tutumu
CATSAA yaptırımları
S-400 Konusu
Yani özetle stratejik derinliği de olan pek çok konu ve bu konular özelinde yer yer restleşmeler yaşadığımız yeni bir Türk – ABD ilişkileri dönemi olacak… Bu konularda Trump’ın tutumunu bilip Joe Biden seçilirse nasıl bir tavırda olacağını izleyeceğimiz bir süreç bizleri bekliyor… Trump’ın -Sayın Tayyip Erdoğan ile samimi ve pek çok aleyhimize olacak olan konuda ( S-400 ve yaptırımlar / Halkbank dava süreci gibi ) pozitif tutumunu bildiğimiz ancak Joe Biden seçilirse, daha sert bir çizgide iletişim dili olacağı kanaati sebebiyle yeni bir dönem olabilir… Joe Biden; yapılan bir söyleşide Tayyip Erdoğan’ı ‘otokrat’ olarak değerlendirdiğini de unutmayalım özellikle yeni seçilecek Başkanın Türkiye'ye karşı yaptırımlara başvurup başvurmayacağı kırılgan ekonomimiz için en büyük risklerden biri…
Başkan her kim olursa olsun Türkiye’nin vazgeçilecek bir ülke olmadığını aklımızda tutarak kısa vadede yeni başkanın gelmesi veya Trump’ın seçilmesinin her iki ihtimalde de muhtemel bir kâr realizasyonunu beraberinde getireceği ve piyasalarda daha evvel pandemi dönemi gibi olmasa da uygulanan ekonomik teşvik paketleri bakımından benzer 2008 Mortgage krizi döneminde yaşadığımız gibi 6 ay sonra yaşanan ciddi düzeltmenin benzerinin geleceği kanaatindeyim…
Dolar / TL açısından; eksi reel faiz verdiğimiz sürece Dolar kurunda da teknik olarak maalesef yön hala yukarı ve yazmayı hiç arzu etmesem de 8.57 seviyesi de kur da herhangi bir müdahale Merkez Bankasından gelmediği sürece mümkün görünüyor. Kırılganlığımızın olduğu global anlamda seçim sonrası belirsizlik olması ve satış gelmesi durumunda ise yeni hiç bilmediğimiz seviyelere doğru gidişin olduğunu görmek için ekonomist olmaya gerek yok …
ALTIN /ONS; 1860-1870 ons bazındaki destek seviyesini 1960 ons direnç seviyesi olarak bu bant aralığında hareketine devam eden altın ons bazında daha evvel gördüğü 2050 ons seviyesi ve üzerine gelmesi için yeni teşvik paketlerinin açıklanması ile mümkün... Ons bazında altının uzunca bir süredir yeni zirveleri görmekten ziyade dengelenme ve fiyatı hazım süreci devam ettiği için yeni yükseliş ivmesi 2021 yılına sarkabilir. Bu noktada ons bazında altın için aşı haberleri de dikkatle takip edilmelidir… Her iki Başkanın da piyasaya yeni teşvik paketlerini getireceğini düşünecek olursak bu en çok altın yatırımcısını sevindirecek pozitif bir gelişme olacaktır. Ons bazında bir süredir yatay seyrine rağmen gram olarak fiyat gevşemesini göremememizin en önemli sebebi elbette dolar/TL kuru dur. Bu yıl sonuna kadar ki dönemde altın yatırımcısı için en önemli değişken Dolar / TL kurunun akıbeti olacaktır…
GRAM / ALTIN ; Instagram hesabımdan altın da 505 gram seviyelerinin kısa vadeli kâr realizasyon seviyeleri olduğunu belirtmiştim… Alım içinde Mart ve Haziran aylarındaki yayınlarımı takip edenler için cazip alım seviyesi verdiğini de vurgulamıştım. Özellikle 3 Kasım ABD seçimleri öncesinde global yatırımcıların bekle- gör stratejisinde olduğunu düşünecek olursak ons 1860 seviyelerindeki önemli desteğini aşağı kırar da 1780 ons seviyelerine geri çekilirse çok iyi bir alım fırsatı daha verebileceğini düşünüyorum. Dolardan altına dönmek isteyenler için de bu seviyeler uygun… gram altın içinse dolar kuruna bağlı olarak kurun 8.25'lere doğru geldiği noktada 493’lü dip seviyeleri mümkün… Ons 1860’larda kaldığı sürece dolar kurundaki geri çekilme ve gevşemelere bağlı olarak 490’lı seviyeler de alım yönlü hareket etmek için takip edilmelidir… (Keşke dolar kuru 7.90’lara gevşeyebilse ve gram olarak 477’li o çokça cazip alım seviyelerini görebilsek.) Elinde altını olup orta/uzun vadeli bakanlar ise tutmaya devam edebilirler.
HİSSE SENEDİ ; en çok soru TL de kaldığı için elindeki mevcut birikimini ne yapacağını bilemeyen kurdaki yükselişe eşlik edememiş tasarruf sahiplerinden alıyorum… Bu sitede bir önceki yazım olan “Borsa da Daima Çok Kazanan Olmanız için Bilmeniz Gerekenler” başlığındaki yazımı muhakkak okumalarını öneririm... Zira hem yurtiçi hem yurtdışı tarafta muhtemel düzeltme hareketiyle beraber yabancı ilgisi olmasa da dolar bazında olası düşüşlerde büyüme beklentisi ve güçlü bilançosuyla ve döviz pozisyonu olan şirketleri öne çıkan hisseler olarak tercih edebilirler… Özellikle hisse senedine orta/uzun vadeli yatırım yapmayı tercih edenler içinde gelecek düzeltme hareketi eğer bir önceki yazımı da okuduysanız yeni alım yapmak adına oldukça iyi fırsat vereceğini düşünüyorum…
DİJİTAL PARALAR / DİGİ DOLAR / KRİPTO PARA VE BİTCOİN ; Burada yeni yükselişlerin ve en büyük değişimlerin yine ABD seçimleri ve 2021 yılında önümüze geleceğini düşünerek Çin ve İsveç Merkez Bankalarının dijital para için pilot uygulamaya başladıkları haberi ve Merkez bankalarının dijital para basacaklarını ve artık bunun etkilerinin nasıl olacağına dair paydaşlarla çalışmalar başlattıklarını haberlerinin ve ABD Merkez Bankası Başkanı Powell’ın ilk defa Dijital para biriminin, ABD ekonomisi ve ödeme sistemleri için olası maliyetlerini ve faydalarını dikkatli bir şekilde değerlendirdiklerini belirtmesi çok önemli gelişmelerdir…
Yasal Uyarı : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yorum Yazın
emeğinize sağlık ...