Öz Sevgiyle Özgürleşeceğiz! Beden Olumlama Hareketinin Yerli Temsilcisi Berraque!
Yurtdışında giderek yayılan beden olumlama hareketi, çok takipçili yerli Instagram kullanıcıları ve Youtuber'lar aracılığıyla nihayet bizim ağımıza da yansıyor.
Instagram hesabına buradan ulaşabileceğiniz İnternet fenomeni Berrak Tuna ve Youtuber Cansu Dengey'in birlikte çektikleri video, #idealdediğin ve #bedenolumlamahareketi etiketleriyle Instagram'a kadar taştı.
Bu her ne kadar 'popüler' akımlardan sadece biri gibi görünse de; aslında mesele bundan çok daha fazlası! Bu adeta hayat memat meselesi!
Haydi Berrak'ın paylaşımları ile #BedenOlumlamaHareketi' ne bir göz atalım.
Beden olumlama hareketi, İnternet ve feminizm ile pek ilgili olmayanların bile mutlaka en az bir kere duymuş olduğu bir akım...
Açmak gerekirse:
Beden olumlama hareketi, kısaca, sürekli değişen güzellik standartlarına uymaları beklenen kadınların; bu standartlara giremedikleri takdirde aşağılanmaları ve değersizleştirilmeleri üzerine isyan bayrağını çekip, bedenlerini olduğu gibi kabul etme, kendini sevme hareketi.
'Kadın dediğin 36 beden olmalı, kadın dediğinin göbeği olmamalı, kadın dediğinin kalçaları yuvarlak, bacakları ince, göğüsleri iri olmalı, bunların hepsi de doğal olmalı...' vesaire vesaire gibi toplumsal dayatmalara bir başkaldırı!
Beden olumlama hareketi, 'sevilebilir, güzel, değerli' olmak için insanların göz zevkine uygun görünme zorunluluğunun olmadığını; kimsenin göz zevkini memnun etme görevinin olmadığını, senin de görüntüden daha fazlası olan bir insan olduğunu hatırlatan muazzam bir akım.
Batı dünyasının sosyal medyasında fazlaca yaygın!
Bu akım sadece isyankar sosyal medya kullanıcıları arasında kalmış da değil; müzik ve sinema sektörünün en ünlü isimleri de bu akımı destekliyorlar.
Kilolarını önemsemiyor, kendi güzellik standartlarını kendileri yaratıyorlar.
Laf edene de gerekli cevabı veriyorlar.
Lakin bizim buralarda henüz bu beden olumlama hareketi yeterince yaygın değil... Fazlasıyla ihtiyacımız olduğu da bariz!
Zira yerli İnternet kullancıları, bazen 11 yaşındaki bir kız çocuğunun bile zayıf / güzel görünmesi gerektiğini düşünüyor; ayrıca bunu gayet açık bir şekilde yaralayıcı sözlerle dikte edebiliyorlar.
İnsanlara 11 yaşında bir çocuğun 'kilo vermesi ve bıyık alması' gerektiğini düşündüren bir sistemde, algıda bir yanlışlık vardır! İşte bu yüzden beden olumlaması hareketi bize lazım!
Bazen 11 yaşında bir kız çocuğu, bazen selülitleriyle kameralara "yakalanan" bir şarkıcı, bazen de bir İnternet ünlüsü...
Standartlar dışında bulduğumuz kadın bedenine karşı nefret dinmiyor!
Herkesin zayıf, uzun, koca memeli ama ince belli, çıkık kalçalı ama ince bacaklı olması gerektiğine inanmışız niyeyse!
Şişmanlara zaten her türlü hakareti etmeyi meşru görürken; zayıflara da 'tahta gibi, çiroz, sıska' bir sürü laf edebiliyoruz... Hepsi bir tarafa, hangimiz mükemmeliz ki? Mesele öz sevgiden mahrum olmamız!
İşte bu yüzden ilk üzerine çalışmamız gereken mesele öz sevgi...
Bu genç ve güzel kadının tam ismi Berrak Tuna; kendisini bir feminist olarak tanımlayan Berrak, bir süredir sosyal medya hesapları üzerinde kızkardeşlik adına beden olumlamasının ne kadar önemli olduğuna dair paylaşımlar yapıyor.
Sonuçta bu tarz akımlar, "öncü" insanlara ihtiyaç duyar! :)
Berrak da lafta kalmayıp, elini taşın altına koyanlardan!
Onun, hemen hemen her kadına tanıdık gelecek bir hikayesi var; bizimle aynı yollardan geçti o da...
'Şişman olduğunu ve zayıflaması gerektiğini' düşünüp ilk diyetini yapmaya başladığında 11 yaşında olduğunu söyleyen Berrak, yıllar içerisinde 'zayıf' olabilmek adına neredeyse sağlığından oluyordu.
"Bir kadın olarak güzel olmalısın ve güzel olan zayıftır" algısı kafasına yerleştirilmiş her kız çocuğu gibi kendini değersiz hissetme evresinden o da geçti; fakat o farklı bir sonuca ulaştı: İsyana!
Diyetleri sırasında hastanelik olduğunu ve saç dökülmeleri dahi yaşadığını söyleyen Berrak'ın bu sürecinden her kadın geçmek zorunda kalıyor.
Çoğu zaman dillendiremiyoruz; ağzımızın tadının, dostlarla paylaşılan güzel bir sofranın, enerjimizin ve sağlığımızın dahi 'güzel olmak'tan daha önemsiz yansıtıldığını fark etsek de karşı çıkamıyoruz.
Kadın olarak bazen sadece olduğunuz gibi varoluşunuz bile başlı başına bir direniş oluyor işte!
Instagram'a fotoğraf atarken kendisini zayıflatmaya çalışan kızlarla dalga geçiyoruz mesela; zayıf olmayanlarla da dalga geçerken hem de... Böyle bir ortamda, dimdik durup olduğun gibi görünmek bir protesto bazen.
Sabırsızlıkla beklememiz gereken tatilleri ve sahilleri heyecanla değil, diyet yaparak stresle bekliyorsak bu durumda bir sıkıntı vardır. Değil mi?
Bikini giymeniz için bazen bir bikininden daha fazlasına ihtiyacınız olduğu dayatılır: Bitmez diyetler, bölgesel zayıflamalar, falanlar filanlar...
Size havluların altına saklanmanız gerektiğini dayatan bir dünyada, göbeğiniz, diri kalçalarınızla bikininizi giyip, özgüven ile gülümseyerek poz vermek tek kelimeyle ilham vericidir.
Berrak'ın özgüveni ve özsevgisi, diğer kadınlara da ilham veriyor.
Bedenlerimizden utanmamayı, güzelliğin 'zayıflıkta' değil sağlıkta ve mutlulukta olduğunu, kendimize değer biçmenin de kimsenin üzerine vazife olmadığını yeniden yeniden hatırlatıyor.
Sadece kilo konusunda değil; pürüzsüz cilt, güzel surat vesaire dayatmaları da buna dahil...
Fondöten sürene ve fotoğraflarına filtre uygulayana ağır tepkiler veren ve 'sahtekarlık' ile suçlayan İnternet alemi, aynı kişileri 'sivilceli, çirkin' olmakla da aşağılıyor çünkü!
Kadınların güzellik algısı uğruna kendilerini hırpalamalarının en büyük sebebi, Berrak'a göre, medya...
Sayfa sayfa ne kadar zayıflaman gerektiğini, 'kusurlarını' gizlemek için neler giymen gerektiğini, sanki dünyada başka bir mesele yokmuş gibi her sayı üst üste konu olarak işleyen kadın ve genç kız dergileri...
"Selülitleriyle yakalandı, makyajsız hali şok etti, ünlü yıldız fiziğiyle hayal kırıklığına uğrattı" gibi magazin manşetleriyle asap bozan medya!
Hiç kimse, kimseye güzellik borçlu değil!
Dayanışma ile özgürleşeceğiz, kızlar!
Önce birbirimizi yargılamayı bırakacağız, 'güzel olmamız gerektiğine' ve 'güzelliğin nasıl olması gerektiğine' dair dayatmaları bir kenara bırakacağız...
Sağlığımızı ve mutluluğumuzu, başkalarının fikirlerinin önüne koyacağız.
Dimdik de duracağız!
Güzel olmak zorunda değiliz, kendimizi manken gibi hissetmek zorunda değiliz; bedenimizi sevmiyorsak bile, onu cezalandırmayacak, hırpalamayacağız!
Berrak beden olumlamasını hayatına benimsediğinden beri çok daha sağlıklı, mutlu ve huzurlu!
Darısı 'güzel' görünmek için kendisine hayatını cehennem edenlerin başına!