Onedio Editörlerinin Nisan Ayında Beğenip Önerdiği Birbirinden Güzel 9 Dizi ve 12 Film
Baharın gelmesiyle birlikte 'Onedio Sinema'ya da bahar gibi bir yenilik geldi, bundan sonra yeni bir öneri listemiz olacak her ay. Onedio editörleri olarak izleyip beğendiğimiz filmleri, dizileri, belgeselleri öneriyoruz; kaliteli seyirlik arayışında olanlar için hazine niteliğinde.
Buyurunuz:
1. Levent, Netflix dizisi "Santa Clarita Diet"i öneriyor; sürükleyici dizinin 10 bölümden oluşan ilk sezonunu iki günde bitirdi.
Drew Barrymore ve Timothy Olyphant gibi tanıdık isimlerin olduğu yapımda, Santa Clarita'da yaşayan bir ailenin sıkıcı hayatlarının yıkım dolu bir yola sürüklenmesiyle yaşanan gelişmeler konu ediliyor.
2. Benim ilk önerim İrlanda dolaylarından; müziğin, aşkın ve arkadaşlığın buluştuğu sıcacık bir yapım: Sing Street (2016)
80'lerde Dublin'de yaşayan bir gencin, müzik grubu kurup baskıcı ailesinin yanından uzaklaşma çabası anlatılıyor.
3. İkinci önerim Danimarka'dan, Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar'a aday olan savaş karşıtı bu gerçek hikayeyi "mutlaka" izlemelisiniz: Mayın Tarlası / Under sandet (2015)
II. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yenilgiye uğramasının ardından, Mayıs 1945'te bir grup genç Alman savaş esiri Danimarkalı yetkililer tarafından ülkeye getirilir. Görevleri, Danimarka'nın batı sahilindeki yaklaşık iki milyon kara mayınını temizlemektir. Çıplak elleriyle...
4. Bir başka Netflix dizisi. Cemre, Nisan ayına damgasını vuran "13 Reasons Why"ı oldukça sürükleyici buldu ve 2 günde bitirdi. Oyunculukları da epey beğendi.
Jay Asher'ın aynı adlı kitabından uyarlanan '13 Reasons Why (Ölmek İçin 13 Sebep)'; Hannah adındaki liseli bir gencin, hayatına neden son verdiğini anlattığı kasetler kaydetmesi ve geride kalanların bunları dinlemeleri üzerine gelişen olayları anlatıyor.
5. Enes, Netflix dizisi "Get Down"ı aşırı öneriyor. Böyle diyorsa bu öneriyi es geçmemek lazım.
Romeo + Juliet , Moulin Rouge!, The Great Gatsby gibi işleriyle bildiğimiz yönetmen Baz Luhrmann'ın dizisi. Punk, disco ve hip-hop'un müzik piyasasını sallamaya başladığı 1970'li yıllarda geçiyor ve South Bronx gençlerinin piyasadaki müzik anlayışını nasıl değiştirdiğini konu alıyor.
6. Eser'in önerisi bol ödüllü bir Arjantin filmi: "Saygın Vatandaş / El ciudadano ilustre (2016)". Hem eğlenceli hem de "taşra nedir"i gözümüze sokan bir dram.
Nobel edebiyat ödülü sahibi Bay Mantovani'nin, tüm dünyadaki büyük ve prestijli ödülleri reddederek romanlarında ona ilham kaynağı olan Arjantin'i, büyüdüğü şehri ziyaret etmeye karar vermesini ve sonrasında bu fikrin hayatında verdiği en kötü fikir olduğunu fark etmeye başlamasını konu ediniyor.
7. Fatih'in önerdiği "Brimstone (2016)"; bol bol küfür etmeli, yobazlığın vahametini anlatan bir film. Guy Pearce'ın oyunculuğunu takdir ettiriyor.
İşlemediği bir suçun sanığı olan bir kadının, ailesini hırslı ve intikam almak isteyen bir pederden korumak zorunda kalması işleniyor.
8. Zeynep'in önerisi ise, izlerken size çok tanıdık gelecek bir film: No (2012)
Bir referandum sürecinde reklam kampanyasının sürecinin işleyişini görmek oldukça etkileyici. Referandumun etkisini hâlâ hissettiğimiz bir dönemdeyken izlenmesi gereken bir film.
9. Pelin'in önerdiği HBO dizisi "Big Little Lies"'ı izlemek için Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Shailene Woodley'den oluşan kadrosu bile ikna etmeye yeterli.
Avustralyalı yazar Liane Moriary’nin aynı adlı romanından uyarlanan Big Little Lies'ta; dışarıdan mükemmel hayatlara sahipmiş gibi gözüken üç kadının, bir cinayet olayı ile yollarının kesişmesi işleniyor. Çocukları anaokuluna giden kadınlar, veli toplantısı esnasında gerçekleşen bir cinayeti aydınlatmaya çalışıyorlar.
10. Ünsal'ın önerdiği "Jeff & Some Aliens", Rick and Morty kafasında oldukça eğlenceli bir yapım; animasyon sevenlerin dikkatine.
Jeff 3 uzaylı ile yaşayan normal bir adamdır. Bu uzaylılar bütün insanlığı Jeff'ten öğrendiklerine göre değerlendirmek için gönderilmiştir.
Konusu epey ilgi çekici.
11. Çerez gibi izlenen, baya sürükleyici bir dizi arayanların imdadına Seda yetişiyor: Cinayetten Paçayı Sıyırmak / How to Get Away with Murder
Viola Davis'in yine harikalar yarattığı dizide, hırslı bir grup hukuk öğrencisi ile onların parlak ve gizemli savunma profesörlerinin bir cinayet davasına girip tüm üniversiteyi ve kişisel hayatlarını çalkalaması işleniyor.
12. Gökhan 90'lardan pek bilinmedik, insanın içini ısıtan ve tam anlamıyla hayatın içinden olan "Big Night (1996)" filmini öneriyor.
Başarısız bir İtalyan lokantasını işleten iki kardeşin bir gece işi kumar oynayarak kurtarmayı denemeye karar vermesiyle gelişen olaylar konu ediliyor.
13. Cihan bir İkinci Dünya Savaşı filmi öneriyor. Savaş denince The Pianist seviyesinde olsun diyorsanız pek yanaşmasanız da olur, yine de izlenmeyi hak eden bir film: Umut Bahçesi / The Zookeeper's Wife (2017)
Polonyalı Antonina Żabiński ve eşi Dr. Jan Żabiński sakin bir hayat sürmekte olan bir çifttir. Üstlendikleri Varşova Hayvanat Bahçesi'ni yönetmektedirler. Ancak 1939 yılında ülkelerini Naziler işgal eder ve hayvanat bahçesine esirler yerleştirilir. Antonina bu süreçte kendi canını büyük bir riske atacaktır.
Başrollerini Jessica Chastain, Johan Heldenbergh ve Daniel Brühl'ün üstlendiği gerçek bir hikaye.
14. Coen Kardeşler üslubunda olması bakımından Erkam'ı cezbeden bir Netflix filmi: I Don't Feel at Home in This World Anymore (2017)
'Her önüne gelen varoluşçuluk parçalıyor ama yine de fena film değil' diyor Erkam. Onu cezbettiği tarafı ise, aşırı COEN KARDEŞLER üslubunda (hatta yer yer çakması) bir film olması. Gerek mizahı, gerek aksiyonuyla bunu görebilmek mümkün. Hatta filmi yapanların aşırı Coen Kardeşler hayranı olduğunu ya da Coen filmleri maratonu yapıp bu filmi yarattığına bahse girilebilir.
Sundance'ten büyük ödülle dönen bu filmi beklentiye girmeden izleyebilirsiniz. Coen sevenler şans verebilir.Depresif bir kadının sakin hayatı bir soyguna kurban gitmesiyle bir anda sarsılır. Boşluktaki kadın artık kendine yeni bir amaç edinmiştir, kendisini soyan hırsızların peşine düşecek ve onları bulacaktır. Bu arayışa tuhaf komşusu da eşlik eder. Ancak kısa bir süre sonra boylarını aşan bir durumla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Karşılarında oldukça tehlikeli suçlular vardır.
Filmin başrollerini Melanie Lynskey, Elijah Wood, David Yow paylaşıyor.
15. Onur'un önerdiği "Ove Adında Bir Adam / En Man Som Heter Ove (2015)" filmi, İsveç'e Yabancı Dilde En İyi Film Oscar adaylığını getirmişti.
Hollywood'un vurdulu kırdılı havasından sıkılıp duygusal, biraz daha köşede kalmış hayatları anlatan filmleri arayanlar varsa soğuk İskandinav ve nordik ülkelerinin iç ısıtan filmlerine göz atabilirler. Hâlâ izlemeyen varsa Onur'un şiddetle tavsiye ettiği bir eser.
59 yaşındaki huysuz bir ihtiyarın yaşamına açılan bu perde sayesinde ihtiyar insanlarla empati kuracaksınız.
16. Onur'un önerdiği bir diğer film olan "Bâkir Dev / Fúsi (2015)", bir üstteki filme göre biraz durağan ama izleyiciyi güzel yakalıyor. Kendinizi Fúsi ile empati kurarken buluyorsunuz.
40’larında, kilolu, hâlâ annesiyle oturan Fúsi, henüz cesaretini toplayıp yetişkinlerin dünyasına girememiştir. Gününü uyurgezer gibi geçirip tekdüze bir hayat sürdürmektedir. Fıkır fıkır bir kadın ve sekiz yaşında bir kız çocuğu beklenmedik bir anda hayatına girince, Fúsi artık kendince harekete geçmek zorunda kalır.
İzlanda yapımı bu filme şans vermelisiniz.
17. Dram gibi dram arayanlar için Romanya'dan yürek yakan bir aşk filmi öneriyor Eser: Ana, Sevgilim / Ana, mon amour (2017)
Üniversite yıllarında tanışan Ana ve Toma birbirlerine âşık olur. İlişkileri derinleştikçe, Ana’ya psikolojik sorunlarında destek olmaya çalışan Toma’nın Ana ile birlikteliği bir bağımlılığa dönüşür. Bu sorunlu ilişkiyi psikanalize geniş yer açan bir senaryo, dinamik el kamerası ve doğal oyunculuklarla aktaran Netzer, Romen sinemasının genç kuşağının parlak isimleri arasındaki yerini pekiştiriyor.
Film, İstanbul Film Festivali'nde gösterildi.
18. İnan'ın Saraybosna Kuşatması'yla ilgili izlediği en çarpıcı belgesel-filmlerden biri: Scream for Me Sarajevo (2017)
Bruce Dickinson'ın 1994'te Bosna Savaşı'nın en hararetli döneminde Saraybosna'da verdiği konseri ve o dönem Bosna'daki sosyal hayatı anlatan ödüllü bir belgesel.
İstanbul Film Festivali'nde gösterildi.
19. Can'ın yeniden başladığı efsane dizi "Oz"u hâlâ izlemeyenler hiç vakit kaybetmesin. Baştan uyaralım, biraz hardcore ve bolca ırkçılık barındırır.
Oz adıyla da bilinen Oswald Hapishanesi'nde sınır tanımayan sert olaylara tanıklık edeceksiniz. Her kesimden suçlunun yattığı hapishanede herkes ihtiyacını karşılayabilmek adına bir mücadele uğraşında.
20. Cemre'den kendi yağında kavrulan güzel bir dizi önerisi: Broadchurch
İlk iki sezonda bir cinayeti çözüyorlar. 3. sezonda yeni bir cinayet dosyası geliyor.
21. "Wilfred" dizisi izlenecekler listenize hemen eklemelisiniz, çünkü Enes'in en sevdiği 3. dizi olma unvanına sahip.
Elijah Wood ve Jason Gann'ın döktürdüğü dizide, tüm dünyaya normal bir köpek gibi gözüken Wilfred ile onu köpek kostümü giymiş yetişkin bir adam olarak gören ana karakterimiz Ryan'ın yaşadıkları anlatılıyor.
Yorum Yazın
İsimlerinizi niye yazıyorsunuz oğlum? İzdivaç programı değil ki bu. Levent, 35 yaşında ve size Pulp Fiction öneriyor. Sakin olun.
Ulan tam da final haftası bunu paylaşıyorsunuz. Final öncesi 10 sezon bitirme potansiyelimi artırdınız.
hiç sorma kardeş ya insanın iliğine işletiyorlar sonra gelde ders çalış...
Bende bir solukta bitecek bir dizi önereyim Girlboss modayı ve girisimcilik hikayelerini seviyorsaniz guzel