On Yıl İçinde Gökyüzünün Dört Yanını Saracak Uydular Dünya'ya Düşse Ne Olurdu?
2030 yılına kadar gökyüzünde 20 bin uydu olacak!
Binlerce uydu ve enkaz, günümüzde Dünya'nın yörüngesinde dolanıyor.
Bu uydular sayesinde televizyon izleyebiliyor, internet ve iletişim araçlarını kullanabiliyoruz. Fakat tüm bu uydular birden bire kapansaydı ne olurdu? Peki ya dünyaya düşselerdi?
Şu an gezegenimizin üzerinde 5 binin üzerinde uydu bulunuyor.
Bu sayının 2025'te ikiye katlanması bekleniyor. Bu sayıya SpaceX'in 2027'ye kadar göndermeyi planladığı 12 bin Starlink uydusu ise dahil değil. Yani bu 10 yılın sonunda uzaydaki uydu sayımız 20 bine yaklaşacak.
Peki 20 bin uydu dünyamıza düşse ne olurdu?
Öncelikle şunu söyleyelim ki uyduların ve diğer uzay enkazlarının dünyamıza düşmesi yeni bir şey değil. Her yıl 100 tonun üzerinde uzay enkazı dünyaya doğru düşüyor. Tabii fark etmiyoruz, çünkü yere ulaşana kadar yanıp kül oluyorlar. Çünkü bu enkazlar uyduların ufak parçalarından oluşuyor. Eğer 20 bin uydu Dünya'ya doğru düşseydi, o zaman bunu kesin fark ederdiniz. Şimdilik endişelenmeyin, futbol sahası büyüklüğünde uzay gemilerinin düştüğünü görecek değiliz.
İlk fark edeceğiniz şey, kimseyle iletişim kuramadığınız olacaktır.
Telefon hatları çalışmayacak, internet de gideceği için okuduğunuz bu içerikle olan bağlantınız hemen kopacaktır. Ancak uydularımızın çalışmayı durdurup dünyaya düşmesinin en çok zarar verdiği alan GPS olacaktır. GPS çalışmadan gökyüzündeki uçaklar hava trafiğini kontrol edemezler. Her an gökyüzünde 12 bine yakın uçak olduğu düşünülürse bir kazanın ortaya çıkması oldukça yüksek bir ihtimal.
İletişimin kesilmesiyle küresel ekonomiler durma noktasına gelir, insanlar dünyanın geri kalanıyla bağlantılarını kaybederdi.
Kredi kartları ve diğer elektronik ödeme çeşitleri kullanılamaz hale gelirdi. ATM'ye ya da bankaya gidip nakit falan çekemezdiniz yani. Birden kendinizi 1800'lü yıllara dönmüş gibi hissederdiniz.
Teoride tüm bunların yerini uydu kullanmadan doldurabilir ve bu karmaşıklığı çözebiliriz, fakat unutmayın ki o uydular hala gezegenimize doğru geliyorlar.
Eğer 20 bin uydu Dünya'ya düşüyor olsaydı, bu durum birden gerçekleşmezdi. Bunun nedeni uyduların uzaydaki hızları ve pozisyonlarının düşme süresini etkilemesi. Eğer bir uydu atmosferin 1000 kilometre üzerindeyse bu uydunun yeryüzüne düşmesi 100 yıl bile sürebilir. Yani tüm bu uyduların yeryüzüne düşüşü uzun ve sinir bozucu bir süreç anlamına gelir.
Şansımıza, gezegenimize düşerken çoğu atmosferde yanıp gidecektir.
Fakat bu durumu yine de güvenli hale getirmiyor. Evet, bazı parçalar bir uyduya oranla daha küçük olacaktır fakat kimi tamamen parçalanmayacaktır. Genellikle bir uydu Dünya'ya dönmeden önce üzerinde bir çeşit kontrolümüz olabiliyor. Bilim insanları uyduda kalan son yakıtı kullanıp uyduyu okyanusa ya da kimsenin yaşamadığı çöllere yönlendirebilirler. Fakat 20 bin uydu dünyaya düşerken hepsi nereye isterse oraya gidecektir. Dünyamızın %71'i okyanus olduğu için çoğu oralara düşecektir ancak birçoğunun da karaya düşeceğini düşünmek gerek. Düşerken 28 bin kilometreye kadar hızlanacakları için binaları ve hatta kasabaları yok edebilirler. Uyduların küçük parçaları bile yere düştüğünde şok dalgaları ciddi hasarlara yol açabilir.
Tüm bu düşen uyduların kinetik enerjisi, nükleer bombalara benzetilebilir.
Nükleer bombalar ve uydular arasındaki diğer bir benzerliği duymak ister misiniz? Uyduların çoğu radyoaktiftir. Çoğu uydu nükleer güçle çalışır ve yeryüzüne çarptıklarında hala radyoaktif olabilirler. Bu da sadece çarpmanın yanında daha fazla hasara yol açacaktır.
On yıllar sonra tüm uydular nihayet düştüğünde Dünya üzerine binlerce nükleer bomba atılmış gibi görünecektir.
Tabii böyle bir şeyin olma ihtimali oldukça düşük fakat Dünya bir Güneş fırtınasına maruz kalırsa bu ihtimal oldukça yüksek hale geliyor.
Yorum Yazın