Meltem Farah Konyalı Yazio: Diğerlerini Kul Saydık, Kendimizi Yok Saydık…
Her kul biricik hatırladın mı?
Peki ya kendi kul hakkın konu olduğunda nasılsın?
Biz kul hakkını yanlış anlayanlardan olduk.
Bu en iyi, en yüce yoldan nasıl şifalanır?
Kimsenin kul hakkına girmedik onlara olabildiğince verdik, tolerans sağladık, hoşgörüyle alttan aldık belki de…
Belki de kimsenin hakkına girmedik, maddi manevi haklarını koruduk.
Korurken kendi kul hakkımızı unuttuk.
Diğerlerini ön planda tutup sanki biz kul değilmişiz gibi davrandık.
Allah her kulunu sever.
Allah'ın yarattığı her kul yüksek donanımlarla yaratılmıştır ve hepsi değerli, hepsi biriciktir.
Her kul biricikse sen de biriciksin, ben de…
Hal böyleyken diğerlerini kuldan saydık kendimizi yok saydık.
Zalime “dur” demeyen de bir o kadar zalimdir.
Haksızlığa susan, haksızlığı görmezden gelen de bir o kadar haksızlığın ortağıdır.
Haksızlığın sana yapılmasına izin veriyorsan o haksızlığa bir o kadar sen de ortaksın.
Kimse zavallı değil, kimse acı beden değil, kimse sürünsün, çeksin, üzülsün, acısın, haksızlığa uğrasın diye yaratılmadı.
Allah için her kul değerli; sen de öyle, ben de…
Kendi kul hakkına girilmesine izin vermen diğerinin kul hakkına girmenden hiç farkı yok inan.
Sen kendi kul hakkına girdin diye sana sevap yazılacak, bolca bonus alacaksın diye bir şey de yok.
Kendi kul hakkına girdiğinde diğerlerinin senin kul hakkına girmesine izin verdiğinde suça iştirak var.
Evet yanlış duymadın.
Senin kul hakkına girmelerine sen izin verdin; onların işledikleri suça sessiz kalarak, engellemeyerek iştirak ettin.
Durdursan,” hayır “desen, engel olsan suç işlemeye, hak yemeye devam etmeyecekler ve yanlıştan, etik olmayandan dönecekler.
Bir hırsızlık yapıldığında ne yaparsın? durdurur, ikaz eder, şikâyet eder, gerekli mercileri devreye sokarsın.
Kantin sırasında önümüze geçenleri uyaran çocuklardık biz ne zaman bunu unuttuk?
Kimsenin hakkına giremezsin, kimsenin hakkını ben giremem ve girilmesine de da izin veremeyiz.
Bolca acı beden içeren Anadolu topraklarında bize pek çok şeyi yanlış öğretildi.
Acı çeken, zarar gören, hakkı yenen, gariban olan, mağdur olan, kurban olan sanki Allah tarafından daha çok seviliyordu.
Sanki Allah kurban onları, hakkı yenenleri daha çok seviyordu.
Oysa Allah her kulunu çok seviyor.
Biz bolluk, bereket içinde, mükemmel sağlıkla, hazla, huzurla, refah seviyemiz yüksek yaşarken de Allah bizi çok seviyor.
Allah'ın bizi sevmesi bizim onu sevmemiz için bir takas sistemine girmemize gerek yok.
Allah'ın bizim için nice dünyevi nimetler yarattığını fark ettin mi?
Bunları kullanalım diye yarattı.
Ama nefs var.
Sadece kendi kısmetimizin sadece bizim olanı sadece bize verileni almaya hakkımız var.
Diğerlerinin haklarını gözetmek zorundayız.
Ve tabii kendi hakkımızı da.
Yanlış hesap Bağdat'tan döner.
Yanlışın neresinden dönersen kârdır.
Aile içinde kardeşler arasında bile yapılan taksimatta haksızlık varsa buna “dur “demelisin.
Kendi kısmetine, çocuklarının kısmetine, senin olana sahip çıkmalısın.
Konu edilen maddi de manevi de olabilir.
Herkes kendi kısmetini yer.
Kendi kısmetine sahip çıkmaz diğerinin ihtiyacı var ya da sorun çıkmasın diye buna sessiz kalırsan senden giden karşı tarafa zaten yaramayacak, zaten onu kaybedecek, yitirecek.
Sen kendi hakkına girdiğini kalacaksın.
Bir adaletsizlik olduğunda bu sana karşı ya da bir başkasına karşı olduğu hiç fark etmez.
Şunu anlamalısın bir başkasının haksızlık yapmasına adaletsizlik yapmasına “hayır “diyerek, onu engelleyerek, onun daha çok günaha girmesine ve etik olmayan davranışları sergilemesine engel oluyorsun.
Yanlış olan, etik olmayan, günah olan bir davranışa engel olmak doğru bir davranıştır.
Yanlış yapanı yanlış yoldan ayır ve durdur.
Daha çok günahtan, daha çok yanlıştan uzaklaşır.
Senin olduğunu kabul etmemen, sana yapılan adaletsizliğe ses çıkarmaman bolluk, bereketini tıkar bunu biliyor muydun?
Evren şöyle diyecek;
“Aaa evet peki sen de çok fazla demek ki burayı biraz kapatalım!”
Alacaklı olduğun maddi, manevi her şeyi talep etmelisin.
Eğer bunu yapmazsan evren senin istemediğini düşünecek ve sistem bolluk, bereketini kapatacak.
Bolluk, bereketin için adaletli olmalısın, zamanında ödeme yapmalısın, hakka girmemelisin, hakkın olanı istemelisin, alacaklı olduklarını talep etmelisin.
Talep etmelisin ki yanlış yol yakınken düzelsin.
Her kul gibi sen de bir kulsun her insan gibi sen de insansın her ruh gibi sen de bir ruhsun.
Öyleyse senin bir diğerinden hiçbir farkı yok.
Her şey adaletli bir biçimde doğru şekilde taksim edilmeli.
O zaman ruhun rahat edecek.
Mal, mülk, para, dünyevi her türlü nimet bize emanet hiçbiri bize ait değil; hepsi birer enerjidir.
Enerjine sahip çıkmayı öğrenmelisin.
Parana sahip çıkman, malına sahip çıkman, mülküne sahip çıkman materyalistlik değil.
Para elinin kiri gibi davranmamalısın para bir enerjidir.
Basitçe enerjine sahip çıkacaksın.
Sen adaletli olduğun için sistem seni ödüllendirecek.
Para ona değer verene gelir ancak materyalistin sınavı da paradan olacaktır.
Bu manevi bir konuda olabilir maddi ya da manevi olması hiç fark etmez bu sadece bir enerji meselesidir.
Enerjini kimsenin hortumlamasına izin verme bu maddi ya da manevi olabilir.
Adalet yasası en sert çalışan yasalardan biridir; sen kendine ya da başkasına adaletsizlik yaptığın anda adalet yasası seni de tokatlar.
Adalet yasası için sen ya da diğeri hiç fark etmez; ha kendi hakkına sahip çıkmamışsın ha bir başkasının hakkına girmişsin adalet yasası için fark etmez.
Senin ruhun sana ait değil tamamen Allah'a ait.
Kendi ruhunu kul hakkına giremezsin, kendi ruhunu acıtamazsın, incitemezsin, buna hakkın yok.
Acı bedenden derhal çıkıp önlemler almalı, aksiyon almalısın.
Adaletli olduğunda, dürüst olduğunda, karmanı temiz tuttuğunda, tertemiz olduğunda tüm sistem, tüm evren sana hizmet edecek ve destekleyecek.
Allah her zaman temiz, saf kalpli, saf niyetli, dürüst, çalışkan kullarıyladır.
Allah her zaman yar ve yardımcımız…
Suça iştirak yanlış olduğuna göre kul hakkına tecavüz de iştirak de bir o kadar suçtur.
Bunu hatırladığımıza göre sevgiyle, yüksek nezaketle, gerektiği yerde “hayır “diyerek alanını korumak senin ödevin…
Senin olanı talep etmemen, kabul etmemen yüksek ego bunu bilmelisin.
Ben de zaten çok var, para elimin kiri, onda yok ben de var önemli değil diyorsan bu yüksek ego…
Lütfen bu yüksek egodan sıyrıl…
Sadece taksimatta sana verileni kabul ediyorsun.
Biz kimiz ki Allah'ın bize taksim ettiğini reddediyor, iade ediyor, talep etmiyoruz?
Egonu dengele lütfen.
Sen biriciksin hatırla…
İhtiyaç sahiplerini gözetme iyilik hareketini yapma tabii ki bu konunun dışında…
Bolluk, bereketin tıkandığında, bir kaza bela olduğunda, sıkıştığında, göğüsün daraldığında, kendini kötü hissettiğinde bir iyilik hareketi yapman, yardımda bulunman seni çok rahatlatır.
Hafifleyeceksin…
Ruh parçam…
Sevgiyle…Sen acımadan öğren diye yazdım…
Dünyayı sevgi kurtaracak…
Bilin istedim…
Onedio okurlarım, bütüne katkı için ve koşulsuz sevgiyle …
Yorum Yazın