J.K. Rowling'in J.R.R. Tolkien hayranlığını kanıtlar niteliğinde 19 şaşırtıcı Harry Potter ve Lord of the Rings benzerliği

Cesaretli, iradeli ve fedakar olmaları gibi özellikleriyle ön plana çıkan ana karakterlerimiz aynı zamanda çelimsiz yapıları, kumral dalgalı saçları, ince surat hatları ve dikkat çekici mavi gözleri ile fiziksel olarak da birbirlerini fazlasıyla andırdıkları inkar edilemez bir gerçek..  Biraz daha ileri gidecek olursak film içinde isimlerinin vurguları bile birbirine çok benziyor.. ( Kendi kendinize denediğinizi duyar gibiyim :) )

Her ikisinin de yaşadıkları yerde yaşıyor olma sebepleri öksüz olmaları. Aynı zamanda ikisinin de hikayeleri doğum günlerinde başlıyor. Hatırlayalım; Harry 11 yaş doğum gününde Hogwarts'a davet edilmiş, Frodo ise maceraya başladığında henüz 33'üne girmişti. Bilbo'nun ise 111. doğum günüydü.

Ron Weasley ve Samwise Gamgee'den bahsediyorum tabii ki.. Her ikisi de bulundukları dünyanın sosyal statüsü düşük ailelerinden geliyorlar. Özgüvenleri düşük ve cesaretsizler, ardından yaşadıkları şeylerle aslında ne kadar güçlü karakterler olduklarını hepimize kanıtlıyorlar. Macera boyunca Harry ve Frodo'nun yol arkadaşı oluyorlar. Onlarla birlikte sadakat ve dostluk olgularını tekrar tekrar sorguluyoruz.

Kahraman bir akıl hocası, uzun beyaz saçları ve sakallarıyla güçlü bir sihirbaz. Gandalf ve Dumbledore. Her ikisi de bilge, inanılmaz bir öngörüye sahipler ve tahrik edildikleri zaman son derece güçlüler. Ama tabii ki bir şey yapmak yerine şifreli tavsiyelerde bulunuyorlar. İkisi de ölüyorlar ama daha sonra tekrar dönüyorlar. (Dumbledore'u King's Cross Station'da Harry'nin rüyasında görüyoruz.)

Yolculuklarına kısmen destek olan küçük, soluk benizli ve kemikli yapılı giysi olaraksa paçavraya benzer şeyler giyen yaratıklar. Kimin tarafında oldukları tam olarak belli değildir. Konuşmalarında sürekli kullandıkları şizofrenik 3. tekil şahıs benzerliği de dikkatimizden kaçmıyor tabii.

Her iki seride de kötülüğün siyah pelerinli güçlü bir ordusu var. Lord of the Rings'de Nazgul korkuyu açığa çıkarırken, Harry Potter'da ruhemiciler kurbanın içindeki tüm mutluluğu çekip alıyorlar.

Aynı zamanda Orclar ve Ölüm Yiyenler; Orclar Sauron'a hizmet ederken, Ölüm yiyenler de Voldemort'a hizmet ediyorlar.

Lord of the Rings'de önüne gelen tüm canlıları yiyen Shelob adında dev bir örümcek var. Frodo Shelob tarafından saldırıya uğruyor ve Sam Frodo'yu kurtarmak için cesurca onunla tek başına savaşıyor.

Harry Potter'da Harry ve Ron Yasak Orman'da örümceklerle karşılaşıyorlar, bu örümceklerin kralı olan Aragog adında dev bir örümcek var. Aragog büyüklüğü ve iştahlı oluşuyla Shelob'a benziyor. Bu olay örümceklerden bir hayli korkan Ron'un cesaretini sınıyor. Son anda yem olmaktan kurtuluyorlar.

Hatırlayalım, Felsefe Taşı'nda Prof. Quirrell ağlayarak yemek salonuna gelip okulda bir troll'ün olduğunu söylüyor. Harry ve Ron durumu Hermonie'ye haber vermek için ayaklanıyorlar, yolda giderken troll'ü görüyorlar ve takip edip onu girdiği yere kapatıyorlar. Bu sırada içeriden bir çığlık geliyor ve troll'ü Hermonie'yle birlikte kızlar tuvaletine kilitlediklerini farkediyorlar, sonra oraya girip Hermonie'yi korumak için troll'le savaşıyorlar.

Yüzük Kardeşliği'nde Pippin mağarada yanlışlıkla bir bedene çarpıyor ve kuyuya düşen beden çok fazla ses çıkartıyor. Ardından davul sesleri duyuluyor ve bir saldırı başladığını anlıyorlar. Boromir saldıranların yanında bir de troll olduğunu söylüyor. Daha sonra troll Frodo'ya saldırıyor.

Mutlu, zaman zaman şanslı, seriye komik sahneler katan afacan ikililer. Fred-George ve Merry-Pippin ikilileri.

Bir de Hagrid ve Gimli benzerliği var, bol kıllı, sakallı ve biraz kabalar. Kahramanlarımıza öğütler veriyorlar.

Eeööhhh!! falan diyorsunuz biliyorum. Tekrar düşünelim;

Her iki seride de arkadan bıçaklayan çirkin, mutsuz bir karakter var. Her ikisinin de ismi worm- (solucan) ile başlıyor. (Wormtail ve Wormtongue)

Yok artık Lebron James :)))

Sıkı durun zira bu detay çok enteresan. Bildiğimiz gibi Lord of the Rings'de Hobbitler kil veya odun pipolarla pipe-weed ya da leaf dedikleri otları içiyorlardı. En iyi pipe-weed çeşidi de Longbottom Leaf olarak biliniyordu.

Enteresan bir şekilde, Harry Potter'da Neville'in soyadı Longbottom'dı. Neville herbology'ye (sihirli ya da dünyaevi otları ve mantarları kullanmayı öğrendikleri bilim dalı) ilgi duyuyordu. Hatta Ateş Kadehi'nde Harry ikinci görevde Neville'in kullanmasını tavsiye ettiği otu yutarak yarışmış ve kazanmıştı.

Lord of the Rings'de Barliman Butterbur adında hareketli, nazik ama unutkan bir hancı var ve mükemmel biralar satıyor.

Harry Potter'da Hogwarts öğrencilerinin bayıldığı köpüklü,tereyağlı, alkolsüz ve ismi butterbeer olan bir içecek var.

İki eserde de 'fazlasıyla' yaşayan söğüt ağaçları var. Lord of the Rings'deki Old Man Willow Merry ve Pippin'i sıkıca sarıp yutuyor ve köklerinin altına alıyor, Frodo'yu da uyuttuktan sonra suya itiyor.

Harry Potter'da Yasak Ormandaki Whomping Willow, çılgınca dallarını sallayan ve yoluna çıkan her şeyi fırlatan bir söğüt ağacı. Harry ve Ron uçan arabayla söğüt ağacına çarpıyorlar ve ağaç onlara saldırıyor.  Whomping Willow aynı zamanda sonu bir eve varan tünelin gizli girişini saklamak için dikilmiş, Lupin kurtadam'a dönüşürken Whomping Willow'un köklerindeki eve saklanıyor.

Lord of the Rings'de İsildur, Narsil adlı kılıçla Sauron'un parmağını keserek yüzüğü ondan alıyor. Narsil, Sauron tarafından son ittifak savaşında kırılıyor. Daha sonra Arwen'in isteğiyle yüzük yeniden dövülüyor ve Aragorn'a veriliyor. Aragorn kılıca Anduril adını veriyor ve Anduril yardımıyla Ölü Ordu'yu toplayarak Pelennor Çayırları Savaşını zafere taşıyor.

Harry Potter'da Griffindor'un kılıcını dövüş

sırasında Basilisk'e saplıyor ve kılıç Basilisk'in zehrini emiyor, böylece kılıç hortkulukları yok edebiliyor.

Serideki karşı karakterler 1/7 güçlü nesneyi ele geçirmek için uğraşıyorlar çünkü hayatları bu nesnelere bağlı. Bir yüzük ve yedi horcrux (çevirideki adıyla hortkuluk).

Tom Riddle'ın ilk yaptığı horcrux bir yüzüktü.

Horcrux'lar ve yüzüğün kullanan kişi üzerindekileri etkileri de yadsınamaz bir gerçek.

• Felsefe taşı ve yüzük. (kullanan kişinin ömrünü uzatıyor.)

• Slytherin'in madalyonu ve yüzük (Taşıyıcı üzerindeki kötülüğü ortaya çıkartıyor)

Sauron ve Voldemort her ikisi de bedensizler. Her ikisine de Dark Lord deniyor. Sauron Frodo'nun varlığını hissedebiliyor. Benzer şekilde Voldemort Harry'ye bazı yansımalar göstererek onunla iletişime geçebiliyor.

Harry Potter'ın Voldemort yakınlarındayken yarasının acısını hissetmesi ve Frodonun Morgul kılıcının yarasının acısını hissetmesi de benzer bağlardan.

Aynı zamanda her iki hikayede de karşı kötü karakterlerden çok korkunç isimlere sahiplerşmişcesine dolaylı olarak bahsedildiğini hatırlayalım;

Boromir ve kardeşi Faramir Sauron için 'Him that we do not name' (isimlendirmediğimiz adam) şeklinde bahsederken Gondor'daki diğer adamlar Sauron için zaman zaman 'isimsiz olan' olarak bahsediyorlar. Harry Potter'daki çoğu büyücü de Voldemort'dan bahsederken 'He-Who-Must-Not-Be-Named' (isimlendirilmemesi gereken) veya 'You-Know-Who' (Kim olduğunu bilirsin) şeklinde bahsediyor.

Lord of the Rings'de Lady Galadriel'in suyla doldurduğu gümüş yayvan bir havzası var (The Mirror of Galadriel). Frodo ve Sam'e aynanın içine bakmalarını söylüyor, böylece geçmişteki olayları, günümüzde başka bir yeri hatta belki de gelecekte olacakları bile görebiliyorlar. Gördükleri şeyler başlarına gelene kadar ne gördüklerini anlamıyorlar.

Rowling dördüncü kitapta geçmişteki olayları açığa çıkaran düşünseli (Pensieve) adlı bir başka nesne tanıtıyor. Düşünseli, sığ bir taş havzası ve Harry içinde parlak, beyazımsı gümüş bir madde görüyor.

Düşünselinin şekli, rengi ve geçmişi açığa çıkarmak ile ilgili görevi Galadriel'in aynasını hatırlatıyor.

Şüphesiz ki her iki eser de hayalgücünün ve yaratıcılığın sınırı olmadığını kanıtlayan, her defasında yazarlarının zekalarına tekrar tekrar hayranlık duyduğumuz çok önemli eserler.

Aralarındaki en büyük benzerlik; temiz kalpli, küçük ve basit varlıkların çok büyük işler başarabildiği mesajını vermeleridir. Çünkü sevgi, kötülüğe karşı koyabilecek en güzel silahtır ve iyi insanlar sevginin gücünden en çok yararlanabilen insanlardır. 

sevgiyle kalın :)