İzlanda Milli Takımı’nın Kalesi Bir Yönetmene Emanet

Avrupa Şampiyonası'nın sürpriz takımı İzlanda'nın başarılı kalecisi Hannes Þór Halldórsson'un küçük yaşlardan itibaren sinemaya gönül vermiş bir yönetmen olduğu ortaya çıktı. Her iki mesleğe de çocukluğundan itibaren büyük ilgi duyduğunu belirten  Halldórsson, asıl işinin sinema olduğunu ve parayı esas olarak buradan kazandığını söylüyor...

Kültür Servisi'nde yer alan habere göre, Avrupa Futbol Şampiyonası'nın sürpriz atı İzlanda’nın başarısı hakkında günün birinde bir Hollywood filmi yapılmaya karar verilirse, yönetmen hazır. 

Takımın kalecisi Hannes Þór Halldórsson, kendi söylediğine göre yarı zamanlı bir uğraş olarak futbol oynayan, küçük yaştan itibaren ise sinemaya gönül vermiş bir yönetmen.

Halldórsson, EuroCup sürecinde ilk kez, İzlanda’nın dünyanın en güçlü takımlarından Portekiz’le oynadığı ve Cüneyt Çakır’ın yönettiği 14 Haziran tarihli maçta ismini duyurdu. Halldórsson, daha maçın ilk dakikasında Portekiz’in yıldızı Cristiano Ronaldo’nun şutunu kurtararak dikkatleri üstüne çekti. Berabere biten maçın sonunda Portekiz kaleye toplam 26 şut attı, bunlardan dokuzu isabetliydi ve sekizi Halldórsson tarafından kurtarılmıştı. Ortanca adı “Thor” olarak telaffuz edilen Halldórsson’a “maçın kahramanı” demek hiç yanlış olmaz.

32 yaşındaki Halldórsson başarılı bir kaleci ama futbol en büyük tutkusu değil. Halldórsson, daha önce Sports Illustrated’e verdiği röportajda, “Tam zamanlı işimin sinemacılık olduğunu ve parayı buradan kazandığımı söyleyebilirim. Ama her iki işi de mükemmel bir biçimde dengelemeye çalışıyorum,” demişti. “Sinemacılık ilgi isteyen bir meslek ve her gün akşam beşte idman yapmak gerekiyor.”

Halldórsson, çocukluğundan beri her iki mesleğe de ilgi duyduğunu söylüyor.

“Her ikisi de birlikte gelişti, İzlanda’da futbol oynamak insanı çok da yormuyor ve ben de tam zamanlı olmayan düşük bir ligde büyüdüm. Ama sinema? İlk kez 12 yaşında ilk kısa filmimi yapmaya başladım. Bir grup arkadaşımla yaptığım küçük bir aksiyon komedi filmiydi; aksiyon kahramanı ben değildim.”

“Filmi 1996 yılında yaptım. Basit bir teknikti. Bir VCR ve bir video kamera ile yapmayı başardım. Süpermen gibiydi ama biz ona “Swimming Man” (Yüzen adam) dedik. Aptal bir kıyafet giyiyordu.”

Halldórsson’un ilk büyük başarısı, 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nda İzlanda’yı temsil eden Gréta Salóme & Jonsi’nin şarkısı “Never Forget” için çektiği video oldu. “Bu iş benim ‘yapılacaklar listemdeydi’. Çocukken bir Eurovision hayranıydım. Daha önce bana sormamalarına biraz bozuluyorum.”

“Never Forget” o sene finale kaldı ancak yarışmayı 20. sırada bitirdi.

Halldórsson yalnızca üç sene önce profesyonel olarak futbol oynamaya başladı ve şimdi Norveç’teki Bodö/Glimt takımında tam zamanlı olarak futbol kariyerini sürdürüyor. Norveç’e gitmeden önce çalıştığı SagaFilm ise, futbol kariyerini sona erdirdiğinde kendisini tekrar işe almak için söz vermiş.

Daha önce takımının Icelandair ile birlikte yaptığı reklam filmini de çeken Halldórsson, pek çok yönetmen gibi ilk uzun metraj filmi için hazırlanıyor. 2013 yılında verdiği bir röportajda şöyle anlatıyor: “Senaryo gelişiyor. Bu benim hayalim. Futbolu bırakmadan bir tane uzun metrajlı film yapmak istiyorum. Aynı anda yalnızca bir futbolcu ve reklam yönetmeni olabilirsiniz zira iki gün çekim bir gün idman yaparsınız. Bir film ise 40 gün durmaksızın çalışmak demektir. Benim amacım hala oynarken büyük bir film yapmak. Bir korku filmi. Bir zombi filminden ziyade, İzlanda’nın izlole bir bölgesinde geçen sade bir hayalet gerilim filmi.”

Halldórsson, İzlanda Milli Takımı’nda görev alan ancak başka mesleklerle de meşgul olan tek kişi değil. Takımın koçu Heimir Hallgrimsson da futbol kariyerinin yanında dişçilik yapıyor.

Kültür Servisi / Haziran Düzkan