İçimizde Burukluk Yaratan 5 Hayvan
Hayvanları seviyoruz, onların doğal yaşam alanlarına insanların girmesini hiç istemiyoruz ancak iç içe yaşadığımız bazı hayvanların aymaz tavırları bizi biraz üzmüyor değil.
1. Çinli Pandalar
İnsanoğlu pandalar için çalıştığı kadar kendisi için çalışsaydı şu an Mars'ta kolonimizi çoktan kurmuş, meyve sebze üretimine başlamıştık. Ama varsa yoksa pandalar sevişsin, çiftleşsin, üresin. Bir canlı düşünün ki seksten ölesiye nefret ediyor. Dişi gördü mü kaçan erkek, erkek gördü mü bambusuna yumulan dişi olabilir mi? Zar zor seviştiriyorlar, pornolar, afrodizyaklar, ne isterlerse veriyorlar, güç bela üç yavru oluyor sonra efendim anne yavrularını reddediyor, neden? Çünkü bambusunu tek yiyecek, ağaçtan tek başına düşecek. Sonra yine insanlar panda kıyafeti giyip yavru büyütüyor. Nerede annelik? Nerede yavrusunu koruma iç güdüsü. Arkadaşım neslin tükenmesin diye el birliği ettik, seni seviştiriyor, yavrularına bakıyoruz ama biraz sen de gayret et, neslin bir tek bize mi dert? Sen hiç mi sevemedin bu dünyayı arkadaşım? Bizden ne istiyorsun? Bambu diyorsun şak geliyor, meyve diyorsun tak önüne konuyor, porno diyorsun anında play tuşuna basılıyor, tek işin 2 dakika sevişip yavrunu emzirmek ama onu bile yapmıyorsun. Vallahi aşk olsun be panda, aşk olsun!
2. Nepal Maymunları
İnsanlar bu sevimli hayvanları beslemek, onlarla fotoğraf çektirmek, onları biraz olsun sevebilmek için kilometrelerce uzaktan kalkıp geliyorlar. Tek istedikleri onlara biraz yakın olabilmek, onların karınlarını doyurmak, belki birkaç fotoğraf çektirmek. Ama bu arkadaşlar ne iyilikten anlıyor, ne insanlıktan. Tek bildikleri var, kendilerini besleyen ellerin sahiplerinin cüzdanlarını, çantalarını, parlak şeylerini çalmak. Yahu istesen, işaret etsen belki verecek zaten sana neden böyle bir terbiyesizlik yapıyorsun ki? Neden sana verilen 5-10 fıstıkla yetinmeyip, 10 maymunun rızkını çalmaya tevessül ediyorsun? Bu ne açgözlülük, bu ne kendini bilmezlik, bu ne bencillik? Yani sen doydun mu gerisi yansın umurunda değil. O insan bir daha oraya gelir mi? Neden altın yumurtlayan tavuğu kesiyorsun? Yarın öbür gün oraya hiç insan gelmediğinde, yiyebilecek hiç fıstık bulamadığında aklın başına gelecek ama iş işten çoktan geçmiş olacak. O yüzden lütfen biraz akıllı olun, günlük rızkınızı alın, köşenize çekilip yiyin ve lütfen ama lütfen insanların özeline biraz saygınız olsun. Bu kadar hayvanlık çok fazla.
3. Hint Öküzleri
Kimsenin inancına laf etme hakkımız yok, sadece saygı duyarız. Ancak Hintlilerin kutsal kabul ettiği, hiç dokunmadığı öküzlerin bundan haberi olduğunu sanmıyorum. Tamam, insanlar seni kutsal saymış, dokunmamış, seninle iç içe yaşama konusunda zorluk çıkarmamış, sana her yerin kapıları açık, istediğin yere gidip, istediğini yiyebiliyorsun ama bunu istismar ediyorsun be öküz kardeş. Koca koca yeşil alanlar dururken gelip otoyolun ortasına yatıyorsun, yemyeşil otlar varken manavın elmasını, armudunu yiyorsun, sonra da dükkanın önüne çöküp kalıyorsun. O esnaf iş yapmasın mı? Millet senin ağzının, salyanın değdiği elmaları mı yesin? Anlıyorum böyle bir serbesti bana da verilse ben de tuhaf hareketler sergileyebilirim ama bu bir olur, iki olur üçüncü de artık 'hayvanlığın lüzumu yok' derim yani. Ama görüyorum ki senin böyle bir kaygın kesinlikle yok. Yediğin önde, yemediğin arkadan, yolda, dükkanın içinde, milletin evinde yatıp duruyorsun. Bir iyi niyet bu kadar suistimal edilebilirdi, tebrik ediyorum seni, bravo. Aynen devam karşiim.
4. Kuzey Amerika Rakunları
Sevimli, sempatik, hoş hayvanlarsınız, eyvallah ama acayip acayip huylarınız bizi sizden soğutuyor bundan haberiniz olsun isterim. Sürekli bir hırsızlık, sürekli bir sinsilik, sürekli bir aymazlık halindesiniz. İnsanların kedileri, köpekleri için koyduğu mamaları çalmalar, paspasları yürütmeler, çalıp çırpmalar inanın bezdirdi insanları. Eve gelsen, insanların gözlerinin içine baksan, önüne zaten yığar tüm gıdasını ama sen bunu istemiyorsun. Yüzsüzlük, arsızlık senin yaşam tarzın olmuş. Birisi sana 'çalarken çok sevimli oluyorsun' falan mı dedi bilmiyorum ama bu sempatik görüntünün altında insanların içinde biriken bir öfke var lütfen bunu gör artık. Bunu gör ve kendine çeki düzen ver. Kanada gibi bir ülkede arsızlık kolay iş, insanlar hoşgörülü, hayvansever, neşeli. Sen bizim ülkeye gelsen ikinci gün tuzakla yakalayıp içini doldururlar senin. Onun için Kanadalı falan insanlara pek güvenme ve kendi yolunu kendin çiz. Hırsızlığı, arsızlığı, aymazlığı bırak. Ormanda beslen, yetmiyorsa gel iste. Çalıp çırpma işlerini bırak artık!
5. Avustralya Kanguruları
Sizi anlıyorum. Bir zamanlar güle oynaya yaşadığınız topraklara insanlar geldi ve hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Acayip acayip binalar, yollar, arabalar sardı etrafınızı. Yaşam alanınız sürekli küçülüyor. Her ne kadar hayvan severler sizin için uğraşsa da yetmiyordur onu da biliyorum ama bunun bir orta yolunun bulunması lazım. Yani birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Ama sen milletin çocuğunun, kızının, karısının böğrüne böğrüne tekmeleri indirdikçe inan bu hiç kolay olmuyor. Bir dede düşün, torununu seninle oynaması için yolluyor, sen ne yapıyorsun kuyruk üzerinde yükselip çocuğa resmen çifte atıyorsun. Yahu o daha çocuk, kaç yıldır bir arada yaşıyoruz, insanların çocuk mu yetişkin mi olduğunu hala anlayamıyor musun? Tamam seninle dalga geçen, sana bir şeyler atan, vs. yetişkinin ağzını yüzünü dağıt, anlarım ama en temiz hisleri ile sana yanaşan çocuğa 3 metre öteye fırlatmak da nedir? Ne yiyip içiyorsun ki kafan iyice güzelleşti be senin kanguru kardeş. Demem o ki, artık ayrılmamız mümkün değil, hep bir arada olacağız lütfen buna alış ve ona buna tekme savurmayı bırak.
Bonus: Kazlar
Sevgili kazlar, son bir çift lafım da size var. Eğer çevrenizde insan görmek istemiyorsanız lütfen insan olmayan yerler bulun. İnsanların içine içine girip de onları tıslayarak kovalamanın cidden alemi yok. Özellikle çocuklarda travmaya sebep oluyorsunuz haberiniz olsun.