Helal Olsun Sizlere! Müthiş Bir Azim Örneğiyle Avrupa Şampiyonu Olan Ampute Milli Takımımız
Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası'nda milli takımımız şampiyon oldu.
Bize bu gururu yaşatan futbolcularımızın bu yolculuğuna ve hikayelerine kısaca bir göz atalım.
Osman Çakmak
Ampute milli takımın kaptanı Osman Çakmak'ın çocukluk hayali futbolcu olmaktı. Genç yaşlarında birkaç amatör kulüpte forma giyiyor ancak bir yandan da çalışmak zorunda kalıyor. Ancak abileri askere gidince aileyi geçindirme görevi Osman'a kalıyor ve futbolu bir süreliğine bırakıyor.
Askerlik çağı gelince 'Komando olacağım' diyor Osman. Şırnak Besta Vadisi'nde yapıyor askerliğini. Kuzey Irak operasyonu dahil birçok operasyona katılan Osman, bir sabah teröristlerin yerleştirdiği mayına basarak sol bacağını diz altından kaybediyor.
Ancak bu onun futbolcu olma hayallerine engel olmuyor. Bildiğiniz gibi Osman Çakmak, şu an yeşil sahalarda ter dökerek vatanına hizmet etmeye devam ediyor.
Osman Çakmak'ın hikayesi bunlardan sadece bir tanesi. Diğer futbolcularımıza da bakalım. Alican Kuruyamaç. Trafik kazası sonucu sağ ayağını kaybetti.
Fatih Karakuş. 5 yaşında iken elektrik çarpması sonucu kolu dirsekten kesildi.
Mehmet Yunsur. Tarlada çalışırken sol ayağını saman makinesine kaptırdı.
Feyyaz Gözaçık. Doğuştan sağ bacağı yok.
Muhammet Yeğen. Doğuştan bir bacağı kısa.
Serkan Dereli. Doğuştan sol ayağı yok
Barış Telli. 5 yaşında futbol oynarken ayağından araba geçti.
Fatih Şentürk. Motosiklet kazasında sol ayağını kaybetti.
Selim Karadağ. Doğuştan sağ kolu kısa.
Ömer Güleryüz. Doğuştan sol ayağı kısa.
Rahmi Özcan. Doğuştan sağ bacağı yok.
Kemal Güleç. Şırnak'ta geçirdiği kazada ayağına taş düştü.
Hepsinin hikayesi, hepsinin engeli birbirinden farklı. Ama hepsi bu engellerini aşmış ve tek bir amaç için mücadele ediyor.
Ampute milli takımımız; İspanya, Almanya ve Gürcistan'ın yer aldığı gruptan çıkarak çeyrek finale yükseldi.
Bu turda rakibi Rusya'yı 2-1 mağlup eden millilerimiz, adını yarı finale yazdırdı.
Yarı finalde ise rakip Polonya'ydı. Millilerimiz Polonya'yı da 2-0 yenerek finale yükseldi.
Engellerini aşarak Türkiye'yi finale kadar taşıyan millilerin bir isteği vardı yalnız. Finali Vodafone Park'ta oynamak.
Beşiktaş'tan bu talebe cevap gecikmedi. Stadın zemininde çalışma olmasına rağmen kulüp yönetimi bu çalışmayı durdurdu ve Vodafone Park'ı ampute milli takımımıza hazırladı.
Üstelik bunu yaptığında milliler henüz finale çıkmamıştı bile. Ama onlara inancımız tamdı.
Maç saati geldi çattı ve her renkten taraftar Vodafone Park'ta yerini aldı. Rakip, finale kadar kalesinde gol bile görmeyen İngiltere'ydi.
41 bin futbolsever, ampute milli takımımızı bu final maçında yalnız bırakmadı ve müthiş bir destek sağladı.
Taraftarın müthiş desteğine, millilerimizin hırsı da eklenince maçı 2-1 kazanarak şampiyon olduk.
Emeğinize, mücadelenize, hırsınıza sağlık güzel yürekli adamlar...
Yorum Yazın
Gerçek "adam"lar.. Mücadelenize, hırsınıza sağlık! Umarım basında da hak ettiğiniz değeri, ilgiyi görürsünüz.
Stadı veren Beşiktaşa, aracı olan bakanlığa, destek veren cumhurbaşkanına, stadı dolduran insanlara ve en önemlisi size helal olsun aslan parçaları. Maç sonu... Devamını Gör
Milyon dolarlar kazanan yine de bir boka yaramayan, vatani duygu taşımayan, instagramdan karı-kız kovalayanlara ders diye okutsunlar sizi. Helal olsun.