Yalnızca Hayatını Parmak Uçlarında Yaşayan Balerinlerin Bildiği 26 Durum
Çünkü bazılarımız için hayat parmak ucunda...
1. Hayatının büyük bir bölümü, yeni pointelerine kurdele ve lastik dikmekle geçer.
2. Ayakların pointe giymekten neredeyse her zaman yara bere içindedir veya deforme olmuştur...
Bu nedenle de ayaklarını göstermeye utanır ve hayatın boyunca açık ayakkabı giyemeyeceğini kabullenirsin.
3. Bir süre sonra bacakların kendiliğinden kıvrılır...
Ama bu; düşünülenin aksine bale dünyasında istenilen bir durumdur. Dizin aşırı güçlenmesinden kaynaklanan ve sonradan gelişen bu eğrilik sayesinde 'arabesque' gibi bazı hareketler ve çoğu duruş çok daha kolay yapıldığı gibi görüntü olarak da daha zarif durur.
4. Bunun gibi bir pointe mağazası senin için Harry Potter'un mükemmel asayı bulduğu Ollivanders kadar efsanevidir.
Türkiye'de böyle bir mağaza olmadığı için asla mükemmel pointe'i bulamaz, olanla idare edersin. Bir de her yurt dışına gidenin eline tutuşturduğun beyaz a4 üzerine çizilmiş ayak çizimin vardır ki asla istediğin gibi bir şey gelmez.
5. Rahat ettiğin bir pointe bulmak zor olduğundan, bu hale gelinceye kadar giyer, bir türlü vedalaşamazsın.
6. Kıyamadığın eski pointelerin bir süre sonra ilginç bir koleksiyon haline gelmeye başlarlar...
7. Bu konuda yaratıcılığını kullanabilirsin...
8. Saatler süren makyaj provaların, sahne makyajların bitmek bilmez
Bir de onu silmesi var tabi. En başta için acıyarak, kıyamayarak silerken, makyaj kalıntılarını çıkartamayarak geçirdiğin uzun zaman sonra suratını zımparalamaya başladığını fark edersin.
9. Hayatın tel toka ve firketelere bağlıdır, nereye elini atsan yüzlercesiyle karşılaşırsın;
Ama ne zaman ihtiyacın olsa, bir tane bile bulamazsın.
10. Zarifliğinin en büyük simgesi olan ellerin artık ojesiz olmak zorundadır
11. Uluslararası yarışmalara katılırsın, hatta derece alırsın; ama kimsenin ruhu duymaz.
12. Moral ve motivasyonunun bozulması gibi bir ihtimal yoktur
Her daim performans için hazırlıklı olman gerekir.
13. Her zaman istediğin rolü oynayamazsın;
Ama her zaman en iyisini yapmak zorundasındır.
14. Bir tarafın diğerinden mutlaka daha esnektir
15. Neredeyse tüm çevren bale camiasındandır.
Çünkü seni bir tek onlar anlar...
16. Ayak parmaklarını üstüne basa basa ezerek esnetmen gerekir.
17. Doğum günlerinde buna benzer hediyeler alırsın...
18. Bazen monotonluktan sıkılırsın;
Ama yinede en iyisi klasik olandır, bilirsin.
19. Dansla ilgili bütün filmleri sayısız tekrarla izlemişsindir
Dansla -özellikle de baleyle- ilgili çok az sayıda film var da ondan.
20. Seni tanımlayan yegane kelime "zarif"tir artık; güzel, seksi veya sevimli değil.
21. Acı çekmeye o kadar alışmışsındır ki, hayat felsefen haline gelir.
Her bulduğun yerde vücudunu esnetmen gerekiyormuş gibi düşünürsün.
22. Aynı pointe gibi, istediğin gibi kostüm veya ısınma tulumu, tozluk bulamazsın; diktirmeye çalışsan da anlamazlar. İnternetten sipariş verip bir sürü para harcarsın.
Ankaralılar için: Evet, evet biliyorum, Tara kapandığı için çok üzgünüz.
23. Bir süre sonra her duyduğun müziğe kafandan koreografi yapmaya başlarsın.
24. Ve her yer senin için bir sahnedir...
İnsanların garip bakışlarına da aldırış etmezsin.
25. İnsanlar sana vücut yapından dolayı sanki kırılacakmışsın gibi davranırlar...
Aslında o narin yapının altında hepsinden daha güçlüsündür.
26. AMA yinede, yaşadığın tüm o zorluklar, yara bere, yaptığın harcamalar, fedakarlıklar ve belki hayal kırıklıklarına rağmen; her şey selama çıktığın o an geçer...
