Gözbebeklerimizi Tam Beş Katına Çıkaran Bir Şaheser: Kaşıkçı Elması'nın Öyküsü
Kaşıkçı Elması, Osmanlı Devleti'nden kalan en güzel şeylerden birisi olabilir. Görür görmez zaten gözümüz açılıyor, onun o ışıl ışıl büyüsüne kapılıyoruz. Dünya üzerinde en çok bilinen 22 elmas arasında bulunan ve ünü, sınırları aşan Kaşıkçı Elması'na dair, normal olarak pek çok rivayet var.
İlk rivayet biraz fazla klasik ve düz.
Bir diğer rivayete göre,
IV. Mehmet, olayı duyup, taşı bir şekilde saraya getirtir ve taş saray elmastıraşına teslim edilir. Taş işlendikten sonra ortaya, 86 karatlık bir dünya harikası ortaya çıkar. Böylece Kaşıkçı Elması hazinedeki yerini almış olur.
Bir diğer rivayete göre de,
1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'da satın alıp, Fransa'ya götürür. Daha sonra çeşitli nedenlerle yeniden satışa çıkarır.
Satışa çıkarılan elması, 'para para para' cümlesiyle tanıdığımız Napolyon'un, annesi satın alır. Ancak gün gelip de Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, anne yüreği buna dayanamaz ve oğlunu kurtarmak için elması satar.
O vakitlerde Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına elması satın alır ve paşaya getirir. Böylece elmas artık Osmanlı topraklarındadır.
Ancak, Tepedelenli Ali Paşa anarşiye gönül vermiş bir insandır ve devlete karşı isyan çıkarır.
Devlete karşı isyan çıkardığı için öldürülür ve tüm mal varlığı saraya devredilir. Böylece, bugün hayranlıkla baktığımız ve halen Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilen Kaşıkçı Elması, Osmanlı Devleti hazinesine dahil olur.
Yorum Yazın
Peki.