'Gofret Kraliçesi' Olarak Bilinen Şerif Kızık'ın Fabrikanın Kapısından Döndüğü İlham Veren Hayat Hikayesi
Herkesin 'Gofret Kraliçesi' olarak tanıdığı Şerif Kızık zorluklarla geçen hayat hikayesini anlattı. Detayları için buyurun...
Tanımayanlarınız için önce Şerif Kızık'ın kim olduğundan bahsedelim.
67 yaşında bir iş insanı olan Şerif Kızık'ın kendi gofret fabrikası var ve oldukça da başarılı bir iş kadını. Fakat Kızık bu günlerine çok da kolay gelmemiş, oldukça zor ve bir o kadar da ilham veren bir hayat hikayesi var.
Gurmoss isimli YouTube kanalına konuk olan Kızık, gençlik yıllarından fabrikada çalışabilmek için dualar ettiğini fakat alınmadığını anlattı.
'Boyum kısa olduğu için fabrikaya almadılar. Dua ediyordum 'Allah'ım ne olur biraz uzat da fabrikaya işçi olarak gireyim' diye. Allah da süründürecek hali yok ya, bana bisküvi fabrikası verdi.'
45 yıl önce eşi çalıştığı gofret fabrikasında işten çıkarıldığı zaman daha önce dua ettiği fabrikaya giremediği için evinde terzilik yapıyormuş.
Terzilik mesleği ile hem eşine yardım eden hem de peyderpey para biriktirmeye çalışan Şerif Kızık o güne kadar sadece bir tane burma bilezik alabilmiş. Eşi de işten çıkartılınca o elindeki tek bilezik ile bir şeyler yapmak istemiş.
Bileziğini peşinat olarak verip taksitle derme çatma bir gofret atölyesi kurmuş, daha önce içeri alınmadığı o fabrikaya benzeyen bir atölye.
Tabii atölyedeki tüm makineler o kadar eskiymiş ki Kızık bugünlere gelebileceğini başta asla hayal etmemiş, ama çalışmaktan da asla vazgeçmemiş.
İlk başlarda çok baskı görmüş Şerif Kızık, ee tabi o yıllarda bir kadının iş hayatına atılması şaşılacak bir durum gibiyimiş.
Kendisine 'Bırak, avrat halinle ne işin var' gibi yorumlar yapmışlar. Ama pes etmemiş, hiçbir şeyden ürkmemiş. Etrafında ne kadar insan, komşu varsa yardım etmiş. Ve sonunda o hayali olan koca fabrikayı kurup yüzlerce insana ekmek kapısı olmuş.
Kızık çalışanları için 'Anne gibiydim ben onlara, patron değildim ki' diyor.
Şimdi 40 tane öğrenci okutan Şerif Kızık, kendi okuyamadığı yıllar için onları okutuyormuş. Hepsini de çocuğu gibi görüyormuş. Gece yastığa kafasını koyduğu zaman kendisini en çok mutlu eden şeyin de bu olduğunu düşünüyor.
Yorum Yazın