Henüz 12 Yaşındayken Konsomatrislik Yapmaya Zorlanan Oryantal Didem'in Yüreğimizi Dağlayan Hayat Hikayesi
Bana Göre Tv'nin Katarsis programına katılan Didem Kınalı, anlattıklarıyla hepimizin yüreğini dağladı. Detaylar ve programın tamamını aşağıdan okuyup, izleyebilirsiniz...
Kaynak: Bana Göre TV
Oryantal Didem’i mutlaka tanıyorsunuzdur. Kendisi belki de ülkemizin en başarılı ve tanınan dansçılarından biri.
Ünlü isim geçtiğimiz günlerde Bana Göre TV’nin Katarsis adlı programına katıldı ve hayatına dair birbirinden önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz.
Didem sahnede çok mutlu olduğunu ve aslında bambaşka bir Didem olduğunu söylüyor. Bu nedenle aslında bizim tanıdığımız Didem ile dış dünyadaki Didem birbirinden epey farklıymış.
Kendisi temizlik yapmayı çok seviyormuş ve hatta bunu neredeyse bir takıntı haline getirmiş.
Nesrin Topkapı’nın da, kendisinin de, diğer dansçıların da toplumun dansçılık konusunda ön yargıları kırmadığını düşündüğünü söylüyor kendisi.
“Oryantal kıyafetleri ben yaratmadım. Ben yokken de vardı ve daha açıktı çünkü dansın anlamı o, göbek dansı.”
Artık düğünleri bırakın, yalnızca kadınların olduğu kınalara gidebildiğini ve aslında objeleştirildiğini söylüyor Didem. Bu konuda da aslında çok kırgınmış…
“Yurt dışındaki kızlara ders verirken kendi ülkemdeki kadınlara gizlice ders veriyorum. ‘Kocam duymasın, beni döver’ diyorlar.”
‘Ben kötü bir iş yapmıyorum. Namussuz değilim.’ diyor ünlü dansçı. Aslında bu işe henüz 11 yaşındayken başlamış kendisi. Tabii başından pek çok farklı durum da geçmiş.
Gelin Didem’in hayat hikayesini birlikte okuyalım ve belki bir nebze de olsa ön yargılarımızı beraber kıralım…👇
Küçükken dans etmeyi oyuncakları gibi gördüğünü söyleyen Didem’in annesi de dans edermiş. Babası da bateristmiş aslında.
“Okumayı çok seviyordum. Okulda beni ten rengimle dışlarlardı. Bana ‘çingene’ derledi. Öğretmene söyleyince bana tokat atıp ‘pis çingene’ demişti.”
Maddi anlamda çok sıkıntılar çektiğini söyleyen Didem, ailesinin mecbur kaldığı için kendisini çalışmaya gönderdiğini söylüyor.
Annesinin dayısı kendisine ‘sen zaten dans etmeyi seviyorsun’ demiş. İlk aldığı parayla da evin kirasına yardımcı olup kendisine çikolata almış.
Evde hep kavga, gürültü ve alkol kokusu olduğunu söyleyen Didem, bir keresinde babasına ‘Ben dünyaya gelmek istemedim, siz getirdiniz. Neden bakmadınız?’ diyince babasının gözünde pişmanlığı görmüş. Sonrasında çok pişman olmuş bu soruyu sorduğu için. Ünlü dansçı ‘Hayat onları bu noktaya getirdi’ diyor.
10 - 11 yaşlarındayken dans etmeye başlayan Didem ‘Okumak, arkadaşlarımın olması, okula gitmek isterdim’ diyor.
“Rujları oyuncak görüyorsun ama onlar oyuncak değil aslında. O yaşta sevgili ne demek bilmiyorsun. Bir erkeğin bedenini tanımıyorsun. Yani erkeklerin de bedeninin kadın gibi olduğunu zannediyorsun.”
Didem küçükken öğretmenine dansöz olacağını söyleyince dalga geçildiği düşünülerek tokat yemiş.
“Pavyona gittiğimde bir tane solist vardı, onun arkasında dans ediyordum. Uykum geliyordu.”
“İkitelli’de bir yere gitmiştik. Orada benden konsomatrislik yapmamı istediler. Ne olduğunu bilmiyordum. ‘Erkeklerin yanına oturup içki içeceksin’ dediler. ‘İyi deneyeyim ama ben içki içemem’ dedim.”
Bu arada tüm bunlar olurken 12 yaşındaymış Didem.
“Bir adamın yanına oturdum… Adam yanımda bana derdini anlatıyordu, ben programı izliyordum. Aslında o kadar trajikomik ki.”
Bir dönemler yaşı küçük olduğu için jandarmalar onu bulmasın diye kendisini bir mahzene bile kapatmışlar…
“Yaptığım şey aslında o kadar ters bir şey ki ama kimse sana bunun ters bir şey olduğunu söylemediği için sen de ‘herhalde kural böyle’ diye düşünüyorsun.”
14 yaşında kendi kendini eğittiğini söyleyen ünlü dansçı, o zamanlarda bir adamın kendisine para takmaya çalıştığını ancak bunu yaparken kendisini taciz ettiğini söylüyor. Didem, adamın kafasında şişe kırmış bu olayın ardından.
O zamanlarda kendisi pek çok ahlaksız teklife de maruz kalmış maalesef ki.
Didem’in aslında dönüm noktalarından biri de İbo Şov biliyorsunuz ki. O zamanlar İbo Şov’a başlamadan önce 9 yerde birden çalışıyor ve iyi de kazanıyormuş.
İbrahim Tatlıses ile 6 yıl birlikte çalışmışlar ancak o zamanlar çok katı kurallar olduğunu söylüyor Didem.
“Bu konuda bana Ajda Pekkan çok yardım etti. Ajda Hanım bir gün Bodrum’da ilk çıktığımda kulisime gelmişti. Bana dedi ki ‘Şöhret ateşten bir gömlektir. Çok gençsin, çok küçüksün, hiçbir şeyin farkında değilsin. Senden isteğim; paranı tutman ve bir an önce mal varlığını yapman. Evet, dışarı çıkmak gezip eğlenmek istiyorsun, anlıyorum. Ama yanındaki kişinin kim olduğunu bilemezler. Sevgilin olarak haber yaparlar. O yüzden hayatını dizginle.’ demişti.”
Özellikle de son dönemde oryantale karşı ülkemizdeki televizyonlarda da çok ciddi yasaklar var biliyorsunuz ki. Gerçi yasak demek ne kadar doğru olur bilemiyoruz…
“Oryantali artık 3. plana çekmeye çalışıyorlar. Bu sadece televizyon dünyasında olan bir şey değil, sahne aldığım yerlerde de öyle. Şarkıcının posterinde fotoğrafını koyuyorlar ama benimkini koymuyorlar, sadece adımı yazıyorlar.”
Didem aslında o kadar önemli bir isim ki kendisi Madonna ile bile dans etmişti hatırlarsanız. Artık biraz ön yargılarımızı kırsak mı ne dersiniz?
Yorum Yazın
Bana gore,Oryanteli savunmak kadinin metastirildigi o varos meyhane kulturunu savunmak demektir.diger danslar birer sanat iken oryantelin ayrildigi nokta bud... Devamını Gör
Hadi filmini yapalim !!!
çok sempatik ve naif buluyorum ben bu kadını. enteresan. halbuki eğlence sektöründe pek bulunmaz bu özellikler. bir şekilde kendini muıhafaza edebilmiş:)