Fenerbahçe'den TFF'ye Tepki

Fenerbahçe Kulübü, Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'nun PFDK'ya sevk edilmesi hakkında açıklama yaptı.

İşte Sarı Lacivertli kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama:

Türkiye Futbol Federasyonu’ndan 2 Ekim 2015 tarihinde, saat 18.30’da alınan fax ile Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve yöneticimiz Sayın Şekip Mosturoğlu’nun PFDK’ya sevk edildikleri kulübümüze bildirilerek, kendilerinden 48 saat içinde savunmalarını yazılı olarak PFDK’ya vermeleri istenmiştir.

TFF’nin geçtiğimiz iki haftalık süreçte yaşananları yeterince anlayıp kavrayamadığı görülmektedir. TFF’ye, TFF yargı kurullarının, kulüpten kulübe, kişiden kişiye değişen kararlar aldığı, bu tip kararların TFF bağlıları olan hakemler tarafından özel olarak “manalandırıldığını”, bunun sonucunda da müsabaka sonucuna tesir eden hakem hatalarına tesadüf edildiğini önce yazılı, sonra basın toplantısı yapmak suretiyle bildirmiştik.

Uyarılarımızın ardından TFF tarafından Süper Ligin 7.hafta hakem atamalarında genç ve yeni hakemlerin tercih edildiğini gördüğümüzde TFF’nin kendisine yapılan uyarılarımızı dikkate alarak hatasını kabul ettiğini düşünerek umutlandık. Ardından TFF tarafından kamuoyuna yapılan ve içeriğinde kulübümüze teşekkür edilen yazılı açıklama umudumuzu bir kat daha arttırdı. Fakat bu açıklamadan saatler sonra, resmi mesai saatinin bitmesinin ardından, yaklaşık iki gün önce yapılmış ve içeriğinde hiç kimseye yönelik hakaret ihtiva etmeyen, hakemlik kurumuna yönelik genel değerlendirmelerin yapıldığı, düşüncelerin paylaşıldığı basın toplantısı sebebi ile Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve yöneticimiz Sayın Şekip Mosturoğlu’nun PFDK’ya sevk edilmiş olduğunu görerek TFF için umutlanmamızın yersiz ve gereksiz olduğunu bir kez daha anladık.

Oysaki yapılan basın toplantısında hakemlik camiasına yönelik; makul, seviyeli, önemli ve değerli tespit ve değerlendirmelerin dillendirildiği kamuoyu tarafından kabul görmüştür. Hal böyle iken basın toplantısına katılan Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve Yöneticimiz Sayın Şekip Mosturoğlu’nun TFF tarafından PFDK’ya sevk edilmeleri TFF’nin demokratik düşünce ve ifade özgürlüğüne asla tahammülü olmadığını göstermektedir. Keza farklı kulüp başkan, yönetici ve teknik adamların TFF’ye yönelik hakaret içeren ağır açıklamaları neticesinde PFDK’ya sevk edilmedikleri, buna karşın demokratik sınırlar içinde düşüncelerini ifade eden, önce Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz Sayın Mahmut Uslu’nun, ardından  Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve yöneticimiz Sayın Şekip Mosturoğlu’nun ifade edilen düşünceden bağımsız olarak istikrarlı bir şekilde PFDK’ya sevk edildiği gerçeğinin de değişmediği göz önünde bulundurulduğunda, TFF yargı kurullarının; bu hafta ve sonrası içinde TFF bağlılarını  “manalandırma” düşüncesini sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Nitekim, dün oynanan Trabzonspor – Konyaspor maçının “Tecrübeli” hakemi Süleyman Abay, müsabaka sonucuna tesir edecek hatalar yapmıştır. Yarın oynayacağımız Akhisarspor maçııa atanan bir diğer “Tecrübeli” hakem Serkan Çınar’ın da aynı şekilde “Hata” yapmaması, beklentimizdir.

TFF Yönetimi’ne bildiririz ki TFF’nin yegane faaliyeti Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri’ne katılmayı her ne pahasına olursa olsun sağlamak için her bir futbolcu için maç başına 200.000 Euro prim vermek ve bu paraya kaynak yaratmak için disiplin para cezalarından medet ummak değildir. TFF’nin her türlü uygulaması TFF Genel Kurulu’nun denetim ve gözetiminde olup, TFF Genel Kurulu’nu oluşturan kulüplerin TFF’den hesap sorma hak ve yetkisi vardır. TFF Genel Kurulu’nu oluşturan üyeleri bulunan kulübümüz de bu günden itibaren her vesile ile TFF’den uygulamaları ile alakalı olarak hesap sorma hak ve yetkisini kullanacaktır.

TFF yargı kurullarının; bugüne kadar mensuplarımıza karşı savunma haklarının kullanılmasını değersiz gördüğü gerçeği ile gerek Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım gerekse yönetcimiz Sayın Şekip Mosturoğlu PFDK’ya böyle saçma bir sevk gerekçesiyle herhangi bir savunma yapmayacaktır. Bu vesile ile TFF Başkanı Sayın Yıldırım Demirören’e geçtiğimiz hafta içinde PFDK’da meydana gelen görev değişikliğini ve bunun gerekçesini açıklamasını hala kendisinden beklediğimizi bir kez daha bildirmekte yarar görüyoruz.