Ensar Vakfı Başkanı: 'Bu Olay Nesin Vakfı ve ÇYDD'de de Oldu'

Karaman'da çocuklara tecavüz iddiaları ile gündeme gelen Ensar Vakfı'nın başkanı Cenk Dilberoğlu katıldığı bir televizyon programında benzer olayların daha önce de Nesin Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nde yaşandığını öne sürdü.

A Haber'de canlı yayına katılan Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu, Karaman'daki tecavüz iddilarına ilişkin 'Bizim vakfımızda meydana gelen olaylar başka vakıflarda da oldu. Nesin Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı gibi kurumlarda da bizim vakfımızda yaşanan olaylar yaşandı' dedi.

Dilberoğlu konuşmasında, 'Bu olay daha önce de birçok vakfın başına geldi. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da çok fazla örnekleri var. Malesef çok yaygın bir suç. Ve de toplumda infiale sebep olduğu için buradaki istismarı kullanan çok fazla kötü niyetli kişiler var. Aziz Nesin Vakfı'nda daha önce böyle bir olay olmuştu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nde de ... Orada kalan kız öğrencilerimizin hiç yakışık olmayacak şekilde bir takım ifadelerle tecavüze... erkek askeri öğrencilerle birlikte olmaya yönlendirildikleri ile ilgili bir takim söylemler geliştirildi' dedi. 

Dilberoğlu, vakfını kurtarmak için mahkeme ve doktor raporlarıyla çürütülen iddiaları gündeme getirdi. 

Ali Nesin doktor raporlarıyla cevap vermişti 

Cumhuriyet'in haberine göre Nesin Vakfı'nda 2007 yılında gündeme gelen tecavüz iddiası yürütülen soruşturma sonucunda çürütülmüştü.

Vakıf Başkanı Ali Nesin doktor raporları ile çürütülen tecavüz iddiası ile ilgili şunları söylemişti:

'Basında çıkan haberlerin tersine birinci rapor olumlu çıktı. Herhangi bir tecavüz bulgusuna rastlanmadı. Daha ayrıntılı ikinci bir inceleme yapıldı. Sonuçları bekleniyor. Yalan haberleri yayan ve yayımlayanların peşini bırakmayacağız. Köy Enstitüleri de 'fuhuş var' denilerek kapatılmıştı. Aynı senaryonun tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz.'

ÇYDD davasında ise dijital veriler sahte çıkmıştı

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) davasının dayanağı dijital dökümanın sahteliği bilirkişi raporlarıyla kanıtlandı. Vakıfta kalan, üç kız bekaret kontrolünden geçirildi. Raporlarda ve ifadelerde söz konusu iddiayı doğrulayan bir bulgu ortaya çıkmadı.