Duyduğunuzda Tüylerinizi Ürpertecek Vikingler Dönemine Ait Rahatsız Edici Gelenekler
Popüler anlayışın aksine, Vikingler medeni veya vatansever bir toplum değildi. Bazı gelenekleri çoğu topluma göre acımasızdı. Vikingler hakkındaki korkunç gerçekleri sizler için derledik. Buyurun...👇
1. Bazı uzmanlar, Vikinglerin Avrupa'yı fethetmesinin ana nedeninin yağma olmadığına inanıyor. Kendilerine eş istedikleri için Avrupalı kadınları tutsak aldıklarını düşünüyorlar.
Modern İzlandalılar üzerinde yapılan DNA testlerine göre, İzlanda'daki erkek yerleşimcilerin yaklaşık yüzde 80'i Norveç'ten gelirken, kadın yerleşimcilerin yüzde 63'ü İngiliz Adaları'ndan geliyor.
2. Kadınlar yaralı askerin durumunu anlamak için çorba yapıp, içirirlerdi. İyileşemeyeceğine inandıklarında ise ölüme terk ederlerdi.
Kanlı ve şiddetli kavgalar Viking yaşamının bir özelliği olduğu için, Viking kadınları savaş yaraları konusunda uzman oldular. Bıçak yarasının şiddetini belirlemek için bir yöntem geliştirdiler. Yaralı savaşçı için soğanlı, pırasalı ve otlu bir güveç hazırlıyorlardı.
Yaralı asker çorbayı içtikten sonra, yarasından çorbanın ağır kokusu geliyorsa iyileşemeyeceğini düşünürlerdi.
Ölüm yaklaşırken, kadınlar ölmekte olan savaşçının iyileşmesine yardım etmek için hiçbir şey yapmazlardı. Zamanlarını ve kaynaklarını diğer askerlere aktarırlardı.
3. "Holmgang" adı verilen düello, Vikinglerde oldukça yaygın ve yasaldı. Adaleti bu şekilde sağlıyorlardı.
Viking yasaları günümüzdeki yasalardan oldukça farklıydı. Holmgang adı verilen düellonun, savaşçılardan biri öldürüldüğünde durdurulabileceği durumlar vardı. Meydan okunan taraf düelloya katılmadığında suçlu kabul edilirdi.
4. Viking oyunları ölümcül ve tehlikeliydi.
Örneğin yüzme yarışmasında amaç her bir kişinin rakibini ne kadar su altında tutabileceğini görmekti. Oyunlar yeterince riskli değilmiş gibi her an büyük kavgalar ortaya çıkardı. Bu oyunlar yıllarca süren kan davalarına dönüşebilirdi.
5. Her yıl belirli dönemlerde tanrıya kurban veriliyordu.
Arap kâşif el-Tartuchi notlarında 'Onlar, herkesin tanrıya tapınmak ve yiyip içmek için toplandığı bir festival düzenliyorlar.' diyor. Bu ritüel yılda dört kez gerçekleşirdi. Çiftliğin girişine kazıklara kurbanlık bir hayvan konurdu. Özellikle Valhalla Lordu Odin'e, sık sık tanrılar arasındaki konumuna uygun olarak canlı bir kurban verilirdi. Hem hayvanların hem de insanların dini kurban verilmek için asıldığına ve kanlarının akıtıldığına dair önemli arkeolojik kanıtlar var.
6. İki at arasındaki korkunç bir dövüş olan "Hestavg", Viking Çağı sırasında Norveç'te, MS 930 ile 1262 yılları arasında ortaya çıktı.
Vahşi doğada, atlar eşleri için savaşıyorlardı. Hestavg, bunun yapay bir versiyonuydu. Atlar herhangi bir nedenle savaşmayı reddederse, kamçılama ya da ürkme yoluyla savaşmaya yönlendirilirdi! Hestavg' on beş dakika ile üç saat arasında sürerdi. Genellikle ağır yaralı veya ölü bir katılımcıyla sona erdi.
7. Vikingler, davalarına bağlı, korkunç savaşçılardı. "Kızıl Erik" lakaplı Erik Thorvaldsson ise iddalara göre herkesten daha acımasızdı.
950'de Norveç'te doğan Erik, babası cinayetten sınır dışı edildiğinde ve ailesi İzlanda'ya göç ettiğinde küçük bir çocuktu. Erik'in takma adı kızıl saçlarından ve sert karakterinden geliyor. Erik'in çalışanları İzlanda'nın Haukadale kentinde toprak kaymasına neden olarak komşusunun evine zarar verdi. Adamın akrabası Faul Eyiolf, misilleme olarak hizmetçileri öldürdü. Öfkelenen Erik, Eyiolf'u öldürdü. Erik, Eyiolf'un ailesi adalet istediği için sürgüne gönderildi.
Erik ve ailesi İzlanda'nın kuzeyine taşınıp, Oxney adasında bir çiftlik kurdu.
Yerleştikten sonra, evini inşa eden Düellocu Hfran adlı yeni bir komşu, Erik'e ahşap kirişler ödünç alıp almayacağını sordu. Erik kabul etti ama onları almaya gittiğinde Hfran reddetti. Çıkan arbedede Hfran'ın iki oğlu ve birkaç arkadaşı katledildi! Erik bir kez daha sürgüne gönderildi. Erik ve ailesi, Grönland'a yerleşen ilk kişiler oldu. Erik, sürgünü sona erdiğinde İzlanda'ya döndü ve diğerlerini Grönland'a gitmeye zorladı. İki koloni inşa edildi ve Erik günlerinin geri kalanını ailesiyle birlikte orada geçirdi. Oğlu Leif Erikson, Kolomb'dan yaklaşık 500 yıl önce Kuzey Amerika'ya yelken açan ve koloniler kuran ilk Avrupalı oldu!
8. Vikingler döneminde bazı infazlarda acımasız yöntemler kullanılıyordu. Bunlardan biri de "Kan kartalı"ydı.
'Kan kartalı', kurbanın omuzlarından asıldığı bir işkence tekniğiydi. Kan kartalı, günümüze ulaşan İskandinav masallarında sadece iki kez geçiyor. Ancak başka kaynaklarda da bu uygulamadan söz ediliyor.
"Ragnar'ın Oğullarının Öyküsü"nde anlatıldığına göre, MS 867'de "Kemiksiz Ivar", babası efsanevi Viking şefi Ragnar Lobrók'un intikamını almak için Northumbria'lı Ila'yı bu yöntemle öldürdü.
Yorum Yazın