Dosta Güven Düşmana Korku Veren Borussia Dortmund'un 25 Bin Kişilik Efsane Tribünü: Sarı Duvar
Futbolu güzel kılan şeylerden belki de en önemlisi tribünlerdir. Boş tribünlere futbol oynamayı ne oyuncular sever, ne de ekran başındaki seyirciler öyle bir maçı izlemeyi ister. İyi tribün dendiği zaman da akla birkaç takım geliyor. Borussia Dortmund ve meşhur Sarı Duvar bunlardan bir tanesi.
Güçlü Alman ekibi Borussia Dortmund, iç saha maçlarını Dortmund şehrinde bulunan Signal Iduna Park Stadı'nda oynuyor.
Signal Iduna Park tabiri caizse tam bir cehennem. 81,359 kapasiteli stadyum her maç neredeyse hıncahınç doluyor.
Sahaya çıkan her futbolcunun, ekran başındaki her izleyicinin görmek istediği tribün Dortmund tribünleridir.
Borussia Dortmund tribünlerini en iyi şu şekilde anlatabiliriz.
81 bin kişilik tribünün 55 binlik kısmı kombine bilet. 2016-17 sezonunun başında 55 binlik kombinenin 54 bin 916'sı yenilendi. Sadece 84 kişi kombinesini yenilemedi. 84 kombine bilet içinse 45 bin kişi başvurdu.
Bunun çeyreği Türkiye'de olsa keşke demeden geçemiyoruz.
Stat kapasitesi 81 bin olmasına rağmen stattaki koltuk sayısı 65 bin.
Kurallara göre Avrupa maçlarında maksimum 65 bin seyirci olabiliyor.
Takımın eski futbolcusu Norbert Dickel ise 25 yıldır bu statta anonsçuluk yapıyor.
Rakibin dizlerinin bağını çözen tribün: Sarı Duvar
81 bin kişilik bu stadyumun en efsane tribünü Sarı Duvar olarak bilinen Güney Tribünü'dür. Taraftarların 25 bini bu tribündedir. Tribünün dik bir yapıya sahip olması ve tribünde tek bir boşluk bile olmaması, rakip takım için korku verici olabiliyor.
İlk olarak 2005 yılında Güney Tribünü'nde asılı olan büyük 'Gelbe Wand Dortmund' (Dortmund'un Sarı Duvarı) pankartından sonra bu tribünün adı Sarı Duvar olarak kalmış.
Her futbolsever burada en azından bir maç izlemek ister diye düşünüyorum.
Tüyler diken diken! Stattaki 81 bin taraftarın her biri saygıyı hak ediyor ama Sarı Duvar'dakiler bir başka.
Sarı Duvar'ın desteğini arkasına alan Borussia Dortmund'un bu kadar çok gol atmasına şaşırmamak lazım.
Maç başlamadan hemen önce rakip takım futbolcuları sahaya çıkmadan tribünler bağırabildikçe bağırır.
Mümkün olabildiğince çok ses çıkaran taraftarlar rakip futbolcuları ciddi anlamda korkutur, tedirgin eder.
Diğer tribünlerde oturarak, biraz daha sakin maç izleyebilirsiniz, ama Sarı Duvar'da böyle bir ihtimal yok. 90 dakika ayakta durup bağırmalısınız.
Tribün dediğin de bu değil midir zaten?
Hem işitsel, hem görsel mükemmel bir tribün yaratıyorlar.
Sarı Duvar, gürültülü olmasının yanı sıra başarılı koreografilerle de akıllarda yer ediyor.
Borussia Dortmund'un eski teknik direktörü Jürgen Klopp, Sarı Duvar'ı böyle betimlemiş.
'İki metre yüksekliğindeki bu karanlık tünelden dışarı çıktığınızda yeniden doğmuş gibi hissedersiniz. Sahaya adımınızı attığınızda, o karanlık tünelden aydınlığa çıktığınızda yer yerinden oynar. Solunuza baktığınızda ise sanki tamamen çılgına dönmüş 150.000 insan görürsünüz.'
Takımın golcüsü Aubameyang onları 'muhteşem' olarak yorumluyor.
“Sadece bakıyorsunuz ve sadece muhteşem diyebiliyorsunuz. Ne zaman enerjiye ihtiyaç duyduğunuzu biliyorlar ve o anda sanki düğmeye basıyorlar. Bunu hissediyorsunuz”
Bastian Schweinsteiger ve Gary Neville
Bir zamanlar Borussia Dortmund'un en büyük rakibi Bayern Münih'te forma giyen Schweinsteiger ise bir keresinde Borussia Dortmund maçı öncesinde rakip oyunculardan mı, yoksa rakip teknik direktörden mi daha çok endişelendiği sorulduğunda şu yanıtı vermişti: 'Beni en çok korkutan Sarı Duvar.'
Manchester United ve İngiltere Milli Takımı'nın unutulmaz isimlerinden Gary Neville ise bir yazısında Sarı Duvar'dan şöyle bahsetmişti:
'Yıllar boyunca bulunduğum yüzlerce maç içerisinde Dortmund'un Real Madrid'i yendiği maçtaki gibi atmosferi görmedim. Unutulmaz ve çok önemli bir maç olsa da, bana hissettirdikleri bundan fazlasıydı. Maç sonunda Dortmund oyuncularının taraftarlarına hayranlık içinde bakışlarını gördüm. Kendilerini onlardan birisi gibi görüyorlardı. Bu çok özel bir bağ.'
Yorum Yazın