Cem Garipoğlu'nun Mezarını Açtıran Süreç Troll Paylaşımla mı Başladı?
Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu hakkında en çok şaibe olan ve ölümü araştırılan kişilerden. 10 yıl sonra Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması da Garipoğlu'nun cezaevindeki intiharının kamuoyu ve Garipoğlu ailesi tarafından inandırıcı bulunmamasının sonucu. Peki tüm bu kaçırıldı söylemleri bir 'trolleme' ile mi ortaya çıktı?
Cem Garipoğlu 2009 yılında o dönem 17 yaşında olan Münevver Karabulut'u canice öldürmüş, katil zanlısı cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştu.
2011 yılında mahkumiyet kararının verilmesinden 3 yıl sonra koğuşunda kendini boğarak öldürmüş hale bulunmuştu.
Ancak kamuoyunun ve Karabulut ailesinin baskılarıyla bugün Garipoğlu'nun mezarı açıldı. Pek çok uzman kemikleri incelemeye aldı.
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise "Türkiye'nin %95'i Cem Garipoğlu'nun öldüğüne inanmıyorsa bunun arka planında bir şey vardır." dedi.
Türkiye'de sosyoekonomik olarak güçlü kişilere geçilen imtiyazları hatırlatarak Garipoğlu'nun kaçırılmış olma ve mezarında başkasının naaşının bulunma ihtimalini dile getirdi.
Mezarın açılma talebi 2022 yılında yapılmış, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin incelemesine göre ölen kişiden alınan DNA örneğiyle Garipoğlu ailesinin DNA'ları eşleşmişti.
Savcılığın reddine, gelen raporlara rağmen Karabulut ailesi işin peşini bırakmadı ve Adalet Bakanlığı'na başvurarak mezarın açılmasına karar verdi. Epözdemir'in basına yaptığı açıklamaya göre kamuoyu da Garipoğlu'nun ölmediğine ve kaçtığına inanıyor.
Peki tüm bu iddialar bir Twitter trollemesiyle mi tetiklendi? Onun için Twitter'ın henüz dutluk olduğu zamanlara bakmak gerekiyor.
Twitter Türkiye'de tanınmaya başladığında "troll" kelimesi günümüzde anlaşılandan farklı anlamlar ihtiva ediyordu.
Trollerin organize bir şekilde yaydığı haberler, bakanlıklardan anaakım medyaya kadar yayılıyor. Yayılan habere ne kadar üst düzeyden yalanlama veya tepki gelirse bu haberi yayan trollü kendi camiası içinde daha muteber hale getiriyordu.
Bu camiada en çok tanınan isimlerden biri de Sfaysalyildirim nickli Şerif Faysal Yıldırım'dı.
ŞFY'nin trolleme stili ortaya sadece bir iddia atmak değil, aynı zamanda iddiaların içinde zaman, mekan, kişi gibi kavramların geçmesi ve iddianın bir bağlama oturtulmasıydı. Bu tip detaylar odak noktasını iddianın doğruluğundan çok ufak detaylara itiyordu.
Garipoğlu'nun intihar haberi de sokaktaki adam tarafından inandırıcı bulunmamıştı. Çünkü zengin bir ailenin genç bir ferdinin ne olursa olsun bir şekilde kollanacağı düşüncesi pek çok kişinin aklına kazınmış durumda.
Rezan Epözdemir'in de belirttiği gibi bunun nedeni halkın yıllardır bu tip örneklerle sık sık karşılaşması.
Tüm bu güvensizlik ortamının için bir troll tweet imdada yetişti. Cem Garipoğlu'nun kaçırılmış olabileceği dile getirilen bir durumdu ama sahte kimlik detayı, otel ismi ve adres inandırıcılığı arttırdı.
Cenazeye ne olduğuna dair biraz şüpheye düşüldüğünde ise bu paylaşım geldi.
Ezel'den de bildiğimiz üzere kusursuz bir kaçış için boş mezarlık olmaması gerekiyordu. Doğum tarihi, mahkumiyet tarihi belli olan bir gariban bu iş için gayet kullanılabilirdi. İddialar mantıklı gelmeye başladı.
Yerine gömülecek kimsesiz kişinin kim olduğu, Kuzey Irak'a kaçırılıp orada bir otelde check in yapması, oradan da Polonya'ya geçecek olması pek çok kişinin aklına yattı.
Hatta eğlence amaçlı atıldığı açık olan bu tweet ana haber bültenlerine çıktı, pek çok kurum yalanlasa da üç adet tweet günümüzde bile sokakta dolaşan bir şehir efsanesine dönüştü.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👍
Tu tu tu Troll Show: Bu Zamana Kadar Yapılmış En Efsane 16 Trolleme
Yorum Yazın