Böyle de Güzel Gidilmez! Kâh Ağlatan Kâh Güldüren Hikayesine Konuk Olduğumuz Masumlar Apartmanı'na Veda Ettik
Böyle de Güzel Gidilmez! Kâh Ağlatan Kâh Güldüren Hikayesine Konuk Olduğumuz Masumlar Apartmanı'na Veda Ettik
25.05.2022 - 01:24
2020 yılında TRT1 ekranlarında Ezgi Mola, Birkan Sokullu, Merve Dizdar'ın başrolü paylaştığı Masumlar Apartmanı 71. bölümüyle final yaptı. Ben de hem sırıtarak hem de üzülerek izlediğim Masumlar Apartmanı'na bu içerikle veda etmek istedim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Onları çok sevdik… Sevmekle kalmayıp adeta bağımlısı olduk bu hikayenin. Nasıl anlatsam nereden başlasam bilmiyorum. En iyisi siz gelin hep birlikte en başa gidip bi’ geçmişi analım.
Ama önce bu şarkıyı açın da öyle devam edelim...
Tarihler Eylül 2020’yi gösterdiğinde bir süre neler döndüğünü anlamaya çalıştığımız, daha önce televizyon dizileri arasında pek fazla hikayesine ve türüne rastlamadığımız bir diziyle karşılaştık. Masumlar Apartmanı… Aklımızda birçok merak edilen soruyla diziyi izlemeye başladık. Oyuncuların kalitesi ve güçlü hikayesiyle daha ilk bölümden bizleri yavaş yavaş kendisine çekmeyi başardı.
Kimileri “Tutmaz” dedi, bir süre geçti “Aman çok sıkıcı bu dizi” dedi ama onlar bir başkaydı. Safiye, Gülben ve Han’ın hayatlarını yeniden inşa etme süreçleri, geçtikleri karanlık yollar, içtikleri zehirli sulara hepimiz şahit olduk. Bu var olma sürecine dışarıdan bir göz olarak dahil olmak muhteşem bir deneyimdi.
Her bölümde nefeslerimizi kesseler de, sinirlerimizi altüst etseler de onlara hep sahip çıktık. Kırılgan, sürekli dibi gören, yerlerde sürüklenen ve ayağa kalkmak için çabalayan Safiye’ye, Gülben’e ve Han’a sarılmayıp da ne yapacaktık?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Onlardan çok şey öğrendik… Doğurmadan nasıl anne olunduğunu, kardeşliği, sevgiyi, fedakarlığı, umudu, hayal kurmayı ve daha bir sürü şeyi ilmek ilmek işleyerek aklımızın bir köşesine yerleştirdiler.
Bu hikayeyi sırtına yük edinen Safiş’in eminim ki hepinizde ayrı bir yeri var. Onun o gözlerinden akan yaşlar, içini adeta kusan bakışları, isyanı bize çok şey anlattı. O, çok da güzel sevdi Naci’yi. Belki de bu dünyada en çok sevilmeyi o hak ediyordu. Gerçek olamayacak kadar muhteşemdiler. Birbirlerine çok da güzel baktılar.
Naci şiirleriyle içimizi ferahlattı. 20 yıldır içinde adeta bir volkan gibi patlamayı bekleyen o çiçek bahçesinde her gün büyük bir özenle baktığı aşkı bizlere çok iyi geldi. Safiye ve Naci’nin aşkıyla güldük, onlarla ağladık.
Bir ara bizi çok korkuttu tabii Naci… O çok sevdiği göğe Safiye’yi de bırakıp kavuşacak zannettik. Naci’nin kızı Tomris’e yazdığı o mektup canımıza okudu adeta! Hiç unutamıyorum o bölümü. Onlar nasıl cümlelerdi, gözyaşlarımız oluk oluk akıp gitti. Mektubu dinlerken yutkunduk…
Öyle böyle Safiye ve Naci’nin kavuşması bizlere sevmenin kaybetmek olmadığını bir kere daha gösterdi. Hep mutsuz sonlar mı olacaktı? Bu sefer olmadı… Safiye ve Naci artık ölene kadar el ele.
Gelelim Gülben’e… O çok çekti her şeyden! Safiye’den, umutsuz aşkından, sevgisizlikten. Dünyada en çok sevgiyi hak eden insandı Gülben. Kalbinin güzelliği adeta yüzüne vurmuştu. Saftı bizim kızımız. Pörtlek gözleriyle bizlere çok şey anlattı. Anladık mı, sessiz çığlığını gördük mü bilmiyorum. İlk onun iyileşme adımını atacağını da biliyordum. O ışık hep vardı onda.
Safiye’nin önüne engel koyması bu süreci biraz geciktirse de dünyanın en zor adımını sonunda atmayı başardı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
İyileşme süreci karşısında şoklar geçirdik, Gülben’i adeta sırıtarak izledik. Evlendi, çocuk sahibi oldu, üzerine gitti bir de bizim Gülben yazar oldu. Kim bilebilirdi ki Gülben’in ileride bunları başarabileceğini?
Beyaz önlüklerden, temizlik takıntısından kurtulsa bizim için yeterdi belki de! Ama yok… O işler öyle olmuyor işte. Geride yaşanmamış bir hayat ve ileride de yaşanacak çok güzel günleri vardı Gülben’in. Elbette, her şeyi yapacaktı. Ah, çok da güzeldi yahu finalde!
Han yok mu Han. Bize sinir krizleri geçirtmediği tek bir bölüm yok gibi. Kıvırcık saçlarını yolasımız geldi ama kıyamadık ona da. Ne yapsın çocuk? Üzerinde taşımakta zorluk çektiği yükü olsa da o da ara ara yıkılsa da bir şekilde süründüğü yerden kalkmayı başardı. İnci’nin acısı kalbinin tam ortasında ölünceye kadar olacak ama yine de kayıp hayatını bulmak, önüne bakmak zorunda. Hayat aslında onun için yeni başlıyor. Haylaz falan ama onu da çok sevdik.
Onlar için hiçbir şey kolay olmadı, kendilerinin cehennemi oldular ama onları ancak ve ancak bu hikayede sevgi iyileştirebilirdi ve öyle de oldu. Ne sihirli bir kelime değil mi? Bizim için Masumlar Apartmanı serüveni bitti ama onların aslında hikayeleri şimdi başlıyor. Bizler bu hikayenin en ağır kısmına misafir olduk… Şimdi sevginin, umudun, özgürlüğün yoldaş olduğu güzel günlere uğurluyoruz onları. Güle güle...
Bu içerik de ilginizi çekebilir;
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Yorum Yazın
geç bile kalındı geçen sene bitmeliydi dizinin yarısı bakışma kesişme klip kıvamında geri kalanı ise işeme dokunma yapma ile baymıştı artık.