Beren Güney: "Kaşımla Gözümle Uğraşacağıma Hayatta Kalmak İçin Canımla Uğraştım!"
Ben Beren Güney'i Katarsis programında sevgili Gökhan Çınar'a, trans bir birey olmanın kendine has öyküsünü tüm cesaretiyle anlattığında tanımıştım. Aradan epey zaman geçti, geçenlerde Instagram'da gördüm. Ancak şunu söylemem lazım, ismi aynı olmasa onu tanımak mümkün değildi. Tüm estetiklerden arınmış, mübalağa ederek söyleyeyim kilolarca dolguyu bedeninden atmıştı. Bu değişimin sebebini merak ediyordum ki sitem dolu bir story paylaştı. Dizi sektörüne kızgındı, iyi eğitimli ve başarılı bir oyuncu olmasına rağmen trans olduğu için işlerinin iptal edildiğini ve küstah tavırlarla karşılaştığını söylüyordu. Devamı aşağıda, ben sordum o anlattı.
Akıllardaki soru 'bahsettiği dizi hangisi ve o kava yönetmen kim?'
- Merhaba Beren, dilersen bahsederek başlayalım sohbete. Kaç yaşındasın? Nerede nasıl bir ailenin içine doğdun ve nasıl bir çocuktun? Çekingen mi hareketli mi? Anlatsana biraz.
16 Ağustos 1996’da Üsküdar'da dünyaya geldim. Annem ev hanımı, babam aksesuar tasarımcısı. Çok şanslı bir çocuktum. İnsanların birbirlerine sevgilerini gösterdikleri, dile getirdikleri bir aile benimkisi. Maddi açıdan da iyi standartlarda bir çocukluk sürdüğümü söyleyebilirim. Ancak taşkın, şımarık bir çocuk olmadım hiç. Bir de ailem içimdeki kız çocuğunu çok küçük yaşlarda fark ettikleri için ergenlik dönemim dahil dilediğim gibi, akışında büyümeme izin verdiler. Aile apartmanı içinde, yani güvenli alanımda hiperaktif iken ev sınırları dışında yaşadığım zorbalıklardan ötürü daha çekingendim sanırım.
- Bu zorbalıklardan biraz daha detaylı bahseder misin?
Okulda, yaşadığım mahallede, girdiğim her ortamda farklı ve görünür bir çocuktum. Beni fark etmeleri ve dalga konusu olmam çok gecikmedi. Hep kız arkadaşlarım oldu. Erkeklerle beden eğitimi dersi için ayni odada soyunmak bile benim için ölüm gibiydi. Bahçeye inmem bile büyük cesaret göstermem gereken bir durumdu. Öğle yemeklerine inemez, sınıfta tek basıma oturur, camdan arkadaşlarımı izlerdim. Hem güzel bir çocuk olduğum için hem de kızlarla yakınlığımı kıskanırlar hem de kız gibi hareket ettiğim için benden nefret ederlerdi. Dayak atan, zorbalık yapanlar simdiler de hepsi DM kutumda, benden hellallik istiyorlar. Affetmem. Çocukluğumu benden çaldılar.
- Gelelim son paylaşımlarına. Trans birey olmanın mesleğini yapmaya engel olduğunu anlattığın iki paylaşımın oldu. Ben senin oyuncu olduğunu bilmiyordum. Eminim birçok kişi de bilmiyordur. Bu biraz da senin bizlerin hayatına giriş şeklin ile de alakalı bence.
Doğru olabilir ama onlar ergenlikle, düşünülmeden yapılmış hareketler. Ne o gün ne de bugün bana yakışmıyorlar. Ancak Katarsis programına konuk olduğum zaman kendimi tüm çıplaklığımla anlattığımı tanıştırdığımı düşünüyorum. Oyunculuk eğitimini Amerika'da aldım.
- Katarsis’ten sonra çok değişmişsin. Estetikler yok olmuş. Doğal güzelliğin ortaya çıkmış. Bu dönüşüm nasıl ne zaman ve neden başladı?
Çok teşekkür ediyorum. 4 yıl çok zor bir süreç geçirdim aslında. Popomdaki dolgulardan ötürü vücudumda kimyasal reaksiyonlar oluştu. Dolguların göbeğime, belime, bacaklarıma aktığını gördüm. Üst üste acil ameliyatlara girdim. Aynı hafta 2-3 operasyona girdiğimi biliyorum. 60 gün yataktan hiç kalkamadığım zamanlardı. Ailem de ben de perişan olduk. İnşa ettiğim Beren'in parçalandığını izledik. Ben böyle bir işin içine girdiğimi bilmiyordum ancak sonradan öğrendim ki bu dolgular sebebiyle canından olan çok kişi olmuş.
Bedenim o yabancı maddelerden kurtuldukça ruhum ortaya çıktı. Kadınlığın dış görünüşten ibaret olmadığını bilen, özgür Beren'e kavuştum. Kaşımla gözümle uğraşacağıma hayatta kalmak için canımla uğraştım yani. Bu süreçte de mental olarak kendime daha yaklaştım. Kendim olmak için beni yaşımdan büyük gösterecek kocaman dudaklara, devasa silikonlara ve ağır makyajlara ihtiyacımın olmadığını fark ettim. Yaklaşık 90'a yakın operasyon geçirdim. İnanın abartmıyorum. Doğal olarak vücudum anesteziyi ruhum da beni demoralize edecek hiçbir şeyi kaldırmaz halde. O videoları da yaşadığım ayrımcılığın canımı çok yakması sebebiyle çektim. Tepkim sektördeki iki yüzlülüğe.
- Tam olarak ne yaşadın?
Cast’ında olacağım kesinleşen bir yaz dizisinin tanışma yemeğinde yönetmenin “nasıl yani, sen gerçekten trans mısın?” sorusuyla hayallerim bir kez daha yıkıldı. Saklamam ya da arkasında durmamam gereken bir Beren yok. O yüzden ben de 'evet, ben bir trans kadınım ve sizin fark etmediğiniz kimliğim bu rolü kaybetmeme mi sebep olacak?' dedim. O da alaycı bir dille beni onayladı.
- Ülkemizde trans bireylerin bir arada hareket edebildiklerini görmüyoruz. Aksine sanki bir eşik var ve o atlandıktan sonra geride kalanları akıllarından siliyor insanlar.
Çok doğru ancak kardeşlik adı altında doğru şartlar ve imkanlar sağlandığında hepimizin topluca hareket edeceğine dair de şüphem yok.
- Popüler, kalabalık kitlelere ulaşma şansı olan trans bireyler neden yaşanan zorluklara karşı sessiz?
Toplumun her kesiminden, trans kadınlarla ve LGBT bireyleriyle iletişim kurdum. Hepsinin gözünün içindeki görünme isteğini fark ettim. Bu sebeple, sahip olduğum imkanları bizleri görünür kılmak için kullandım. Deve kuşu taklidi yapanlara da şahit oluyorum, evet ama ben yapı olarak 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' felsefesini kabul etmiyorum. Sadece trans olarak değil de herhangi bir LGBT bireyi olarak düşünürsek bile bizim kantinden poğaça almamız bile zor oluyor. Toplu taşıma araçları kullanmamız, senelerimizi verdiğimiz okuduğumuz meslekleri icra etmemiz. Kendimiz gibi davranarak, bir şeyleri saklamaya çalışmadan gündelik hayatın içinde var olmamız neredeyse imkansız. Ama bu bizi eksiltmez, aksine güçlendirir. Ben buna inanıyorum.
- Hayalin ne? Hangi projede yer almak isterdin. “Çok aklım kaldı” dediğin biri var mı aralarında? Görüşmelerine gidip son anda dahil olamadığın işler hangileri?
Verdiğim audition'ların hepsi popüler işler içindi. 15 deneme çekiminden 10'u olumlu geçti ama hep aynı noktada tıkandım. Trans olduğum için ortada hiçbir sorun yokken işler iptal oldu. Kimliğim bana engel olarak sunuldu. Bu işler arasında şu an prime timeda yayınlanan ve reytingler de ilk 10’u çeken bir dizi de var. Hayalime gelince: Türkiye'de bir trans olarak, cis kadın (doğuştan atanan cinsiteyi kadın olan biri) rolüne hayat verebilmek. Hele bir tanesi var ki, bana verilen metni ezberleyeceğime yanlışlıkla tüm oyunu ezberlemiştim. Öyle bir heyecan… Sonuç ne mi oldu? Yine hüsran…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
