Anne ve Babamızın "Para Tuzağı Onlar!" Demesine Bizim de Kesinlikle Katıldığımız 17 Şey
Bizi o sinsi tuzaklarına çekmek için kuytu köşede beklemeye devam ediyorlar.
1. Tuttuğu takımın maçlarını sadece hali vakti yerinde olanların izleyebilmesine neden olan paralı kanallar.
Hayatımıza bir girdiler, pir girdiler. 😒
2. Saç dökülmesini engellediği iddia edilen, "mucizevi" diyerek satılan kozmetik ürünleri.
Gerçekten işe yarayan bir ürün satılsaydı parasını verip Nicolas Cage alırdı zaten. 😁
3. Heyecanına kendimizi kaptırmışken ısrarla "oyun parası" almamızı öneren mobil oyunlar.
'Arkadaşlarınız arasında en iyisi siz olabilirsiniz, sadece 29,99'a bu coin'leri alarak!'
4. Okuduktan sonra hayat görüşümüzü değiştireceği söylenen kişisel gelişim kitapları.
Hayat görüşüm, bunların para tuzağı olduğu yönünde değişti sadece. 😕
5. Restoranda dışarıdakinden en az iki katına satılan meşrubatlar.
2,5 litrelik kola parasını 330 ml'lik kutu kolaya vermek koyuyor.
6. Herhangi bir banka, ve o bankadan alınan herhangi bir kredi.
Evdi, arabaydı derken iliğimizi kuruttular. Hâlâ da ihtiyaç kredisi mesajları yağmaya devam ediyor. 😞
7. Nusr-Et ve benzeri steakhouse'lar.
Arkada, peçenin altından yiyen ablayı mangala bekleriz, görsün et nasıl pişiriliyor. 😌
8. Uğraşılan vakitle sonucun hiç de uyumlu olmadığı gelin başı.
7 katlı pastayı yapması bundan daha kolay. Belki de daha ucuz.
9. Kalitesini değil, adını satmaya başlayan markaların ürünleri.
Paraya kıymadan 'Marka bu, iyi olur' diyerek aldığınız pek çok ürünün ömrü uzun süreli değil ne yazık ki.
10. Adımımızı içeri attığımız andan itibaren don-gömlek kalacağımızı hissettiren casino.
Casino'ya yolunuz düşmese bile şans oyunları da bu rolü üstlenir.
11. Almıyorsunuz ama biz yine de söyleyelim: Şu tuhaf reklamlarla satılan ballar
Devam ediyor mu bunlar hâlâ?😒
12. "Size özel %30 indirim" vaadiyle soyup soğana çeviren alışveriş siteleri.
Hiç ihtiyacımız olmayan şeyleri aldığımız olur bu yüzden. 😕
13. En önce kim tuzağa düşecek diye kuyruklara girilen iPhone.
Keşke yeni deneyimlere, seyahatlere bu kadar istekli bir şekilde para harcansa.
14. Bunu söylemek ne kadar klişe olsa da bir kez daha hatırlatalım: Sevgililer Günü ve bu türdeki herhangi bir gün.
Yılın her günü hediye alsanız da o güne özel olarak almadığınızda yandınız. Tanışma yıl dönümüyle kapışır.
15. Özellikle son yıllarda diklemesine yükselişe geçen düğün fotoğrafçıları.
İnsanlar sırf düğün fotoğrafı çektirebilmek için evlenir oldular, o derece. Eline fotoğraf makinesi tutuşturulan bu işe yöneliyor.
16. Modanın ta kendisi.
Daha birkaç yıl önce 'Ayy, nasıl giymiş bunu?' dediğimiz şeyleri moda olunca en önce giyme yarışına giriyoruz.
17. Organik adı altında satılan yiyecekler.
Önce bizi üzerinde oynanmış gıdalara mecbur bırakıyorlar, sonra da organik diye hakkımız olan gıdaları uçuk fiyatlara satıyorlar. İyi taktik.
Yorum Yazın
"Merhaba, Ben kapitalizm..........."
Geçen adidasta bi yağmurluk sordum 330 mu dedi 230 mu hala idrak edemiyorum ama ıslanmayı tercih ederim :D Markalar artık kalite değil de isim satıyo ne yazı... Devamını Gör
Etiketinde üretim yerine bir bakıyorsun Bangladeş ya da Çin çıkıyor.
aslında organik diye sattıkları şeyleri organik havası veren paketlere koyuyolar yoksa ürün hala aynı ürün yani
aynen nasılsa gidip bakmıyoruz en çok da organik tavuk olayının hastasıyım.. birde glutensiz yiyeceklerin sanki bir tercihmiş gibi sikimsonik fiyatlarla olm... Devamını Gör