'Gece Avcısı' Olarak Bilinen Seri Katil Richard Ramirez'in Kan Donduran Hikayesi
Okurken kanımız donduysa izlerken ne olur acaba...
American Horror Story'nin son sezonunda; 1970 yılında, bir grup yaz aşığı gencin Redwood Kampına gitmesiyle birlikte aslında kanlı bir katliamın ortasında kalmasını ele alıyor.
Fakat bunun yanında Emma Robert'ın canlandırdığı Brooke karakterinin evinde satanist bir seri katil olan Night Stalker tarafından saldırıya uğramasına da yer veriyor.
Night Stalker'ın Brooke'a karşı söylediği sözler ise; 'Ünlü olacaksın, Night Stalker (Gece Avcısı) tarafından öldürüleceksin, seni bulacağım. Şeytan bana yol gösterecek' şeklinde.
İzleyicilerin Ryan Murph'nin korku serisinden olan American Horror Story: Hotel'den de hatırladığı karakter, Kaliforniya'da yaşanmış gerçek bir hikayeden alıntı.
1984 yılındaki kayıtlara göre; Gece Avcısı lakıbıyla Richard Ramirez, ünlenmeden önce geceleri insanların camlarından tırmanan kişi olarak biliniyordu.
26 Şubat 1960 yılında Teksas'da dünyaya gelen Ramirez'in Satanizm ile karşılaşması kuzeni Mike'ın kan donduran hikayeleri anlatmasıyla başladı. Sonrasında ise; ikilinin suç işlemeye başlaması ve uyuşturucu almasıyla birlikte Ramirez dinini buldu.
Aradan zaman geçmesinin ardından Mike, Ramirez'in eşini öldürdü. Durumu bilen Ramirez ise Mike'a yardım etmedi fakat aynı zamanda durdurmak için girişimde bulunmadı. Murphy'nin Ramirez'in Kaliforniya'yı terörize ettiği yıl olan 1984'ü yeni sezonun sembolü olarak seçmesi şaşırtıcı değil tabii...
Ramirez, hayatı boyunca 13 kişiyi öldürdü, 11 kişiye cinsel istismarda bulundu, 14 kere hırsızlık yaptı ve 5 cinayet girişiminde bulundu. Sonrasında da 'Night Stalker (Gece Avcısı)' lakabını aldı.
Ağustos 1985 yılında, fotoğraflarının ortaya çıkmasının ardından birkaç gün geçtikten sonra tutuklandı.
Ramirez, kimliğinin halka açıklandığını bilmediği için 30 Ağustos 1985'te kardeşini ziyaret etmek için Arizona Tucson'a giden bir trene bindi.
Polisler, Lon Angeles'ta başka birisinin izini sürdüğü için şehre giren diğer kişilere odaklanmadı ve Ramirez, geri dönüp hiçbir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak halk arasında gezdi. Dolaşırken girdiği mağazada bir kadın tarafından fark edildi.
Ramirez, oradan kaçtı ve bir araba çalmaya çalıştı. Aracın içindeki adam ise Ramirez'i arabadan itti. Film senaryosu gibi geldiği biliyoruz fakat bunun dahası da var...
Ramirez ayağa kalktı ve başka birisine yönelerek yoldan geçen kadını, arabasının anahtarlarını vermesi için tehdit etti. Kadının kocası ise Ramirez'i boruyla dövdü. Ramirez daha sonra bir grup insan tarafından kovalandı ve yakalandı. Polis onu tutuklamaya geldiğinde gerçekte kim olduğunu fark edemedi.
Yakalandıktan sonra yaptığı savunmada; onu anlamadıklarını, anlamalarını beklemediğini ve tecrübelerinin ulaşılmaz bir yerde olduğunu söyledi.
'İyiliğin ve kötülüğün ötesindeyim. İntikam alacağım. Lucifer hepinizin içinde yaşıyor' diyen Ramirez, 1989 yılı Kasım ayında idam cezasına mahkum edildi.
Seri katilin cezasını öğrendikten sonra söylediği sözler, "Büyük anlaşma. Ölüm hep toprakla birlikte gider. Disneyland'de görüşürüz" oldu.
23 yıl boyunca ölüm sırasını bekleyen Ramirez, 7 Haziran 2013 tarihinde 53 yaşındayken hayatını kaybetti. American Horror Story'de bu konu ne kadar ele alındı bilmiyoruz ama böylesine kan donduran bir hikayenin etkili olmasını hepimiz bekliyoruz.
Yorum Yazın
aman çok kanım dondu imdat
neden katilleri yüceltip filmleri ve onlar hakkında diziler yapılıyor kurbanların isimlerini hatırlayan bile yok
çünkü onlar hiçbir şey yapmamış, sadece ölmüşler. bütün işi katil yapsın, kurbanlar ünlü olsun, mantıksız. zaten katil niye öldürüyor dikkat çekmek için, ben... Devamını Gör
Yeni katillerin doğmasına da yardımı olmuyorsa bende bir şey bilmiyorum... Para için her şeyi yapan zihniyet dünyadaki en zavallı türlerden biridir...