Ambalajlarıyla Müşterileri Kandıran Markaları Görünce Alışveriş Yaparken İki Kez Düşüneceksiniz!
Her gün mesaj kutumuza düşen garip mesajlara, telefonumuza sözde polisten ya da önünden bile geçmemiş olduğumuz firmalardan gelen aramalara alıştık. Dolandırıcılar devamlı farklı yöntemlerle karşımıza çıkıyor. Gün geçmiyor ki yeni bir yöntemle daha karşılaşmayalım. Aslında epeydir karşılaşıyor olsak da artık iyice abartmaya başlayan fırsatçıların yeni trendi: ambalaj dolandırıcılığı! Aldığımız ürünlerle alakalı büyük hayal kırıklıklarına uğramamıza hatta bazen kandırıldığımızın dahi farkına varmamamıza sebep olan yöntemler silsilesi. Gelin, çeşitli hilelerle tüketiciyi kandıran markalara beraber göz atalım.
Sayı saymayı da bilmiyormuşuz, suç bizde tabii.
İlk konuğumuz 150 tane kalemle dolu gibi görünen bu kutu. 'görünen' diyoruz çünkü göz doldurması için ortada epey boş bir alan bırakılmış, bu da yetmezmiş gibi boş alan kutunun kapağındaki etiketle kapatılmış. Saydığımızda kutunun içinde 150 değil, 75 kalem olduğunu görüyoruz. Tam sinirden köpürmek, üreticinin yakasına yapışmak üzereyken o da ne? Kapaktaki etikette 150 kalem değil, 150 parça yazıyormuş meğer! Saygıdeğer üreticimiz kalemlerin kapaklarını da saymış üşenmeyip. 'Hani benim 150 kalemim?' deseniz haklı çıkacak aklınca.
Buzdağının görünmeyen değil, görünüp de olmayan yüzü.
Bu seferki fiyaskomuz ne yazık ki hepimizin iyi bildiği bir markaya ait. Boşluğu etiketle kapatanlardan sonra gözlerimizi yaşartacak bir hile daha. Üzerinde ürünün miktarı yazıyor gerçi, görünürde bir yalan yok. Fakat kim orada yazan miktarı ambalaj boyutuyla kıyaslıyor ki? Buna 'buzdağının görünmeyen yüzü' değil, 'görünmeyen boşluğu' derler. Ama gerçekten görünmeyen! Elinize aldığınızda bile anlayamazsınız bu hileyi, etiketi çıkarmakla da anlaşılmıyor üstelik. Ne diyelim? Bugün de iyi dolandırıldık.
Peki, size bu paketin dolu olmadığını kim söyledi?
'Yok artık ama!' dediğinizi duyar gibiyiz. Sinirlenmekte acele etmeyin, hilecinin bile akıllısı var. Kutuyu elinize aldığınızda o üç beş parça zımba sallanarak çıkardığı sesle sizi şüphelendirmesin diye kartonla doldurmuşlar kutunun içini. Yiğidi öldür hakkını yeme, demişler. Bu hileyi düşünenleri alkışlarla yerine alıyor ve sıradaki dolandırıcımıza geçiyoruz.
Boşluğu etiketle kapatırsın da bu kadarı fazla değil mi?
Ambalajdaki boşluğu kapatmakta çığır açan bu üreticimiz, iki küçük parça eti koca bir parça gibi sunmuş tüketiciye. Yani sorsan gramajı doğru yazıyordur. Fakat onlara güvenen bunca insanı kandırmak insafa ne kadar sığar, bilemiyoruz. Ambalajda hile yaparak günü kurtarmaya bakan üreticiler, uzun vadede müşteri güvensizliğinden başka ne kazanabilirler ki? Hangimiz böyle bir markadan ikinci kez alışveriş yaparız? Bir alanın hep alacağı marka olmaktansa nedir bu kısa vadeli kâr planları anlayamadık.
Hiç zahmet etmeseydiniz keşke.
Tabii ki her marka ambalajlardaki ürünlerin biraz daha albenili görünmesini ister, hepimiz de bu durumun farkındayız. Yani az da olsa ambalajdakiyle ambalajın içindeki farklı görünebilir, bu da reklamların gerçeği. Ama bu durum abartılırsa işte böyle trajediler çıkıyor ortaya. Üreticiye gidip sormak istiyoruz: Bu kadar marmelat kullanmak sizi yormadı mı? Yazık değil mi size, zahmet olmuş vallahi! Hani şu sabahları yol üstünden aldığımız, zeytinleri mikroskopla anca seçebildiğimiz poğaçalar misali. Kurabiyeye marmelat koymamışlar da kulağına marmelat diye fısıldamışlar sanki.
Elinize kocaman bir krem kutusu aldınız ya da aldığınızı sandınız.
Bu seferki ürünümüz boşluğu etiketle kapatılanlardan değil. Boşluğu direkt ambalajın içinde olanlardan! Elinize kocaman bir kutu aldığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gördüğünüz hacmin neredeyse yarısı boşlukmuş aslında. 'Matruşka kremi' diyelim buna, açtıkça yeni kutu çıkıyor altından. Gördüğünüz gibi üreticiler hile yapmak uğruna ekstra ambalaj masrafından bile kaçınmıyorlar.
Ambalaj masrafından kaçınmayanlarda bugün.
Saygıdeğer dolandırıcılar bize karşı ne kadar da cömertler görüyorsunuz. Sırf kocaman paketlerle gözümüzü boyamak için gösterdikleri çaba gerçekten takdire şayan. Sizi ayakta alkışlıyoruz efendim, bravo! Haydi masraftan kaçınmadınız ey üreticiler, doğaya da mı acımadınız? Bari ambalajlarınızı kâğıttan yapın da toprakta çözünsün. Bizi kandırmakta gösterdiğiniz hassasiyeti tabiata karşı da göstermenizi bekliyoruz sizden. 'Yalnız bu biraz fazla olmuş, tek başıma bitiremem ben bunu.' dediğinizi de duyar gibiyiz. Ne yapalım, başkalarıyla paylaşırsınız artık.
Yorum Yazın
Senin gibi editörün taaa. Mk
@rudebaby görsellere göre okuyup giderken ne alaka demeye başladım yapacan işe sokayım q çömezi 🤦♂️
iki ürünün yazısı karışmış.