ABD'de Polis Şiddetine Maruz Kalan Siyahi İnsanların Ölmeden Önceki Son Sözleri
Amerika'daki siyahi insanlara polisin ne tarz davrandığını göstermek adına New York'lu gazeteci Shirin-Banou Barghi yaptığı afişlerle, yakın zamanda polis tarafından öldürülmüş siyahi insanların son sözlerine yer vererek dikkat çekmek istemiş.
''Silahım yok, ateş etmeyin.''
9 Ağustos 2014 tarihinde, Ferguson Emniyet Müdürlüğü'nde görevli beyaz polis memuru Darren Wilson, silahsız ve siyahi genç olan 18 yaşındaki Michael Brown'u başından iki kez olmak üzere birçok kez silahla vurarak öldürmüştür.
“Beni vurdun. Beni vurdun!”
Tren istasyonunda arkadaşlarıyla birlikte polis tarafından durdurulup kelepçelendikten sonra yüzü koyun yere yatırılan 22 yaşındaki Oscar Grant, polis tarafından vuruldu.
''Nefes alamıyorum.''
New York polisi Eric Garner'ı geçen yıl 17 Temmuz'da kaçak sigara sattığı gerekçesiyle gözaltına almıştı. Gözaltı sırasında kelepçe taktırmayı reddedince polis memuru Daniel Pantaleo Garner'ı boynundan yakalamış, astım hastası Garner yere yatırılıp etkisiz hale getirilmişti. Garner daha sonra hastanede hayatını kaybetti.
''Anne, ben okula gidiyorum.''
New York polisi, seri tecavüzcü Isaac Jones'un peşindeydi. Dört polis memuru, 4 Şubat 1999 günü bir kişiyi, teşkilata kan kusturan tecavüzcü sanarak kapana kıstırdılar. Oysa kıstırdıkları kişi, olayla hiçbir ilişkisi olmayan Amadou Diallo adlı bir Gineliydi. Şaşıran Diallo, polisin ‘‘Teslim ol’’ çağrısı karşısında elini cebine götürmek istedi. Amadou'nun kendilerine silah doğrultacağını sanan dört polis memuru, o anda silahlarını ateşledi. Üzerinde silah adına hiçbir şey olmayan Diallo'ya 4 polis memurunun 41 el ettiği ateşin 19'unun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.
''Ben de seni seviyorum.''
Sean Bell, 2006 senesinde 3'ü Afro-Amerikan olan 5 New York detektifi tarafından 50 kurşunla 'etkisiz' hale getirilmiş siyah erkek. Polisler cinayetle ilgili sadece 'etkisiz hale getirdiklerini' söylediler. olayla ilgili yargılanan 3 polis 25 nisan 2008 günü tüm suçlamalardan beraat etti.
''Polisler, neden silahlarınızı indirmiyorsunuz?''
Emekli asker Kenneth Chamberlain, New York’ta tek başına yaşayan bir kalp hastasıydı. Chamberlain, yanlışlıkla tıbbi yardım alarmına basması üzerine kapısına gelen polisleri görünce çok korkmuş yardıma ihtiyacı olmadığını belirterek kapıyı açmadı. Kapıyı kıran polislere bıçak çeken Chamberlain’i yeğeni sakinleştirmek istese de polisler izin vermedi ve Chamberlain’i elektrik şokuyla etkisiz hale getiren polisler, sonra da iki el ateş ederek öldürdü.
''Beni neden vurdun?''
Kendrec McDade iddaya göre önce Pasadena'daki park halindeki bir araçtan sırt çantası ve bilgisayar çaldı. Araç sahibi Oscar Carrillo aracı soyan McDade ve arkadaşının silahlı olduğu yalanını 911'i arayarak bildirdi. Gençleri bir süre sonra sıkıştıran polis McDade'in elini hareket ettirdiğini gördü ve onu silahla vurarak öldürdü. McDade'in arkadaşı Raymond Cross suçsuz olduklarını belirtirken polis olay mahalline geldiğinde çaldıkları söylenen bilgisayar ve sırt çantasını bulamadı.
''Bu gerçek değil.''
22 yaşındaki John Crawford kaderi, Walmart mağazası yakınlarında dolaşırken mağazanın müşterilerinden biri elindeki sahte tabancayı gerçek sanarak polisi aramasıyla değişiyor. Elinde oyuncak bir hava tabancası tutarken polis tarafından vurularak öldürülen John'ın son sözleri ''Bu gerçek değil.'' olmuş.
''Nefes alamıyorum.''
ABD'nin Baltimore kentinde göz altına almak istedikleri Freddie Gray'i dakikalarca yakalamak için uğraşan polisler yakaladıkları siyahi genci polis merkezine götürecek aracı beklerken darp ettiler. Aldığı darbelerden dolayı omurilik zedelenmesi yaşayan siyahi genç daha göz altında yarım saat geçirmemişti ki hemen hastaneye sevk edildi. Komaya giren genç bir hafta sonra hayatını kaybetti.
''Lütfen ölmeme izin vermeyin.''
16 yaşındaki Kimani Gray New York polisi tarafından 7 kez ateş edilerek hayatını kaybetti.
''...''
Jonathan Ferrell, Kuzey Karolina'da araba kazası geçirdikten sonra yardım istemek için en yakın eve gitti. Kapıyı çalan siyahi genci gören ve yaralı olduğunu anlayamayan evdeki kadın korkarak polis çağırdı. Çağrılan polisin silahını 10 el ateşlemesiyle hayatını kaybeden Jonathan Ferrell vurulmadan önce veya sonra ağzından hiç bir söz çıkmadı.