Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
12 Madde ile 'Enlerin' ve 'İlklerin' Antik Kenti Patara
Bazen tesadüfen görürsünüz yol tabelalarını bazen de günlerce araştırırsınız gideceğiniz yeri. Şimdiye kadar yaptığım gezilerden öğrendiğim “Burası nasıl bir yer acaba?” deyip rotayı o yöne çevirdiğim yerlerin gizli kalmış cennetler olması.
1. Yeşilçam filmlerin çöl sahnelerinin çekildiği Patara Plajı, dünyanın en güzeli plajı seçilerek adından övgüyle söz ettiren bir plaj.
Bir İngiliz gazetesinin yüzden fazla seyahat acentesi arasında yaptığı araştırmada Patara tam sayfa olarak yayımlandı.
Fransa, Yunanistan, Tayland, Karayipler, Kenya ve Avustralya’daki bir çok sahili geride bırakan Patara aynı zamanda ilklerin ve enlerin olduğu antik kent. Dünyanın en güzel plajı, Akdeniz’in en temiz noktası, dünyanın ilk meclis binasının içinde bulunduran yer, dünyanın en eski deniz fenerinin bulunduğu yer, Türkiye’nin en uzun plajı gibi…
2. Antalya’dan Fethiye’ye doğru yol alırken, Kalkan’ı geçtikten 10 km. sonra Patara Sapağı çıkıyor karşınıza.
Asfalt yolu takip ederek önce yerleşim yeri ile karşılaşıyorsunuz. Burada görebileceğiniz en güzel şey, yerleşim yerinin antik kent kalıntılarının arasında sıkışmış olması. Doğal güzellikler hiç bozulmamış. Ardından Roma Zafer Takını, kutsal alanları ve eski hamamları görürsünüz sırasıyla. Yamaca doğru yaklaştıkça Patara tiyatrosu karşılar sizi. 10.000 kişilik tiyatronun birçok bölümü kumlar altında kalmıştır ve bölgede kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Hristiyanlarca önemli sayılan yerlerden biri olan Patara, Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın da doğduğu yer olarak biliniyor.
3. Dünya’nın ender rastlanan canlılarından caretta carettalara ev sahipliği yapan plajda alınan önlemler övülmeye değer.
Öyle ki tabelalarda bile “19.00-08.00 saatleri arasında kaplumbağaların kullanım alanıdır, plaja girilmez” yazısı esprili olduğu kadar da önemli.
4. Güneşin battığı saatler…
Ben planlamadan gittiğim için çok fazla zaman geçiremedim Patara’da. Ama en önemli saatlerini yakalamış olmam büyük şanstı. Güneşin battığı saatler…
5. Ağaçların arasından sahile doğru yürüdüğümde hiç bu kadar büyüleyici olabileceğini düşünmemiştim.
Beyaz lüle taşlarıyla dolu kum tepecikleri insanın içini kıpır kıpır yapıyor. Nereye gideceğini bilmeden koşmak istiyorsun.
6. Düşünsenize olabildiğine ince kumda sessizliğin en çok çığlık attığı saatlerde çıplak ayakla kumun ve rüzgarın gücünü içinizde hissediyorsunuz.
Pudra üzerinde, yer çekimsiz ortamda yürümek gibi bir şey.
7. Muhteşem doğa harikası
İlkbaharda bile denize girebileceğiniz, çevre kirliliğiyle henüz tanışmamış ( ki umarım hiçbir zaman tanışmaz) bu huzurlu yer, çocuklarınızın da keyifle oynayıp, eski roma kalıntılarının üzerine kumdan kaleler yapabileceği muhteşem doğa harikası.
8. Orada yapılabilecek en güzel şeylerden biri, şarabınızı açıp, kum tepesinin en ucunda sonsuzluğun gücünü hissetmek.
Sessizlikte, gerçekleşemeyecek hayallerinizin bile olabileceğini hissedeceksiniz.
9. Kim bilir belki doğanın gücü hayallerinizi gerçekleştirir. Siz kurmaktan vazgeçmediğiniz sürece!
10. Rahatlıkla, otel, pansiyon, çadır kampı bulabileceğiniz gibi, muhteşem yöresel yemeklerin yapıldığı restoranlar da bulunmakta.
Çadır kamplarının keyifli yanlarından biri akşamları sıcak şarap partilerine ev
sahipliği yapması.
11. Size tavsiyem, bahar aylarında yapacağınız gezilerin en başında olmalı Patara.
On beş bin yıllık kayaların kum taneciğine dönüşürken sabrını ve sırrını, uçsuz
bucaksız sahilini, sessizliğin aslında çığlık attığını görmeden, duymadan dönmeyin!
12. Gitmişken Saklıkent’i, Kaputaş Plajı’nı, Kaş’ı, Kalkan’ı gezmeden tatilinizi bitirmeyin!
