Yeni Keşfedilen 155 Gen İnsanların Hâlâ Evrim Geçirdiğini Gösteriyor!
Bilim insanlarının yaptığı son çalışmalarda keşfedilen yeni bazı genler, insan evrimi süreci hakkında bazı bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Biz insanlar şempanze atalarımızdan yaklaşık 7 milyon yıl önce ayrıldık ancak kollarımızdaki atardamarların da gösterdiği gibi, bir tür olarak hala evrim geçiriyoruz.
Bununla birlikte yeni bir kan damarı bulmak, genetik değişikliklerimizin tamamını izlemekle karşılaştırıldığında kolaydır. Ancak yeni araştırmalar evrimsel geçmişimizden bazıları insanlara özgü olan 155 yeni gen tespit etti.
Bu genler yeni olmalarına rağmen minicik DNA parçalarından ortaya çıkan "mikrogenler" olarak bilinirler.
Ancak bu durum, çok etkili olmadıkları anlamına gelmiyor. Bu minik genlerin bazı hastalıkların ve büyüme kusurlarının ortaya çıkmasında önemli olabilecekleri düşünülmekte.
Projedeki araştırmacılar, işlevsel genlerin önceden var olan veritabanlarına bakarak evrimimizin kanıtlarını arayabildiler.
Yunanistan'da bulunan Biyomedikal Bilimler Araştırma Merkezi'nden bir bilim insanı olan Nikolaos Vakirlis yaptığı açıklamada, 'Bu proje 2017'de başladı çünkü o zamanlardan beri yeni gen evrimi ve bu genlerin nasıl ortaya çıktığını bulmakla ilgileniyordum. Bu çalışmaya başlamamıza izin veren çok ilginç veriler içeren başka bir çalışma yayınlanana kadar birkaç yıllığına rafa kaldırıldı' diyor.
Ekstra verilerle donanan ekip, DNA parçalarından ortaya çıkan 155 yeni gen tanımlayabildi; bunlardan ikisi oldukça yeni ve insanlara özgü.
Yaklaşım, araştırmacıları mevcut genetik anlayışımızla tespit edilebileceklerin sınırına kadar zorladı ve onların evrimsel geçmişimize dair kanıt bulmalarını sağladı. Bundan sonra yapılacak şey, bu tür mikrogenlerin biyolojik öneme sahip olup olmadığını belirlemek.
Vakirlis, "Bu mikrogenlerin neler yapabileceğini ve herhangi bir hastalıkla doğrudan ilgili olup olmadıklarını anlamak, gelecekteki çalışmalarda çok ilginç olacak" diye devam ediyor.
Hücre kültürleri, büyüme kusurlarıyla bağlantılı gibi görünen 155 genden 44'ünü ve musküler distrofi, retinitis pigmentoza ve Alazami sendromu dahil olmak üzere çeşitli hastalıklar için DNA belirteçleri olan üç tanesini çoktan tanımladı. Bununla birlikte, insan gelişimi üzerindeki deneysel testler etik bir mayın tarlası olduğundan, bunların tam biyolojik önemini belirlemek zor olacak.
Ancak araştırmacılar, halihazırda bulduklarını test etmenin ve gelecekte daha fazlasını ortaya çıkarmanın yollarını bulmayı umuyorlar.
Trinity College Dublin'de bir bilim insanı olan kıdemli yazar Aoife McLysaght, 'Bu genler üzerinde çalışılması çok zor olduğu için göz ardı edilmeye elverişlidir ancak bence, üzerinde çalışılması ve dikkate alınmaları gerektiği giderek daha fazla kabul görecek' dedi.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın