Umut Kısa Yazio: Sizi Seven İnsanların Kim Olduğunu Tek Bir İşaretle Kolayca Tespit Edebilirsiniz!
Kalabalık bir odaya girdiniz. Gözünüze kestirdiğiniz bir koltuğa oturdunuz ve insanlarla berabersiniz. Odada sizi sevdiğini ve sevmediğini düşündüğünüz insanlar var. Uzun süredir uykusuzsunuz veya kan şekeriniz düşüşe geçtiği için bir anda esnemenizi durduramadınız. Sizin esnemenizin ardından oda içerisinde başka insanlar da (hatta varsa köpekler de) esnemeye başladılar. Normalde ağzınızı açıp kapamak ve güçlü bir nefesi içeriye çekmek neden odada olan başka kişilerce taklit edildi? Size birazdan nedenlerini açıklayacağım bir bilgi vereceğim: Siz esnedikten sonra esnemeye başlayanlar sizinle en fazla empati yapan ve size karşı en pozitif olan insanlardır.
Her birimiz sevgi ihtiyacı içindeyiz. Sevdiklerimizle kurduğumuz en güçlü bağın empati olduğunu biliyor muydunuz?
Empati sadece insana özgü bir duygu değildir. Kediler, köpekler, atlar, maymunlar da güçlü empati özellikleri gösterirler.
Empati ve benzer davranışlar bizi insanlara yaklaştırıyor ve onlarla bağ kurmamızı sağlıyor. Empati davranışlarını en iyi gösteren hayvanlardan bir diğeri de köpeklerdir. İnsanlarla bu kadar iyi anlaşmalarının en önemli sebebi de budur. Empatinin gösterim şekli sadece duyguları yaşamak değil aynı zamanda o duyguları dış dünyaya gösterim şeklidir.
Annika Paukner’in yaptığı bazı araştırmalar ilginç verileri ortaya koyuyor.
Empati yolu ya da ayna nöronlar yoluyla duyguların hızla yayıldığını birçok araştırmacı ifade ediyor ama esneme gibi ya da benzeri hareketleri gösterme gibi eylemler de empati yoluyla aktarılıyor.
Bunun en önemli sonuçlarından biri çevrenizde olan sevdiğiniz insanların -mesela çocuğunuzun- da sizin hislerinizi ve davranışlarınızı empati yoluyla kopyalayacağı anlamına geliyor. Çevremizde sadece insanlar değil hayvanların da olduğunu düşünürsek bir süre sonra onlar da sizin davranışlarınızı kopyalayacaklardır.
Siz esnediğinizde mesela köpeğinizin de esneyebileceğini biliyor muydunuz?
Franz De Waal, insan ve hayvan duygularını anlattığı kitabı Mama'nın Son Sarılışı’nda özellikle empati için şunları yazıyor.
'FMRI altında insanlar bir başka insanın acı çektiğini izlediği zaman, onların kendi beyinlerindeki ağrı bölgeleri, diğerinin acısını paylaştığını göstererek hareketlenmeye başlar. Bu, tipik bir empati durumudur ancak bu durum yalnızca deneğin tomografi seansından önce keyifli vakitler geçirdiği yani sevdiği bir partneri söz konusuysa meydana geldi.
Diğer yandan eğer partner seanstan önce onunla düşmanca bir şekilde iletişim kurduysa, denek aldatıldığını hissetti ve diğerini acı içinde görmenin etkisi pek yoktu. Kadınlar için ise hâlâ kısmen açıktı çünkü her şeye rağmen ılımlı bir empati örneği göstermeye devam ettiler ancak erkekler için bu mesele tam anlamıyla kapanmıştı. Aslında o kişiden hoşlanmadıysa diğerinin acı çektiğini görmek, erkeklerde beyindeki memnuniyet merkezlerini harekete geçirdi.'
Bu durum bize kadınların empati hissetme konusunda erkeklere oranla bir aşama daha üstte olduğunu da gösteriyor.
Savaşları neden erkeklerin çıkardığını anlatmıyor mu sizce de! Karşı taraftan nefret ettikleri sürece 'diğerinin acısından' zevk alabiliyorlar ama kadınlarda bu durum çok daha az gibi görünüyor. Belki de sırf bu yüzden bile dünyayı kadınlar yönetseydi daha iyi bir toplum olmaz mıydık?
Yorum Yazın
Empati yeteneği olmayan narsistler psikopatlar falan da bu esneme olayını tekrar edebiliyorlar mı acaba??