Sürdürülebilir Moda, Etik Moda, Yavaş Moda! İşte Yeni Moda Duyarlılıkları
Sürdürülebilirlik, organik, etik…
Bu üçlüden biri ile ne sıklıkla karşılaşıyorsunuz?
“Organik” kavramı, diğerlerinden daha uzun zamandır yaşamımızda olabilir. Sürdürülebilirlik ise bu üçlünün en popüleri olabilir. Tüketimin her alanında faydacı olmaya gayretli bu moda duyarlılıklar el ele verip modayı eleştirip iyileştirmeye çalışıyorlar.
Moda her nasılsa son yılların kara koyunu. Birçok konuda suçlu. Karbon ayak izi, su tüketimi, kimyasal atık…
Duyarlı tüketici konunun uzmanları ile el ele verip moda endüstrisi ve moda markalarını yakından takip ediyor ve eleştiriyor. Hatta bu alanda birlikler kuruyor, standartlar, sertifikalar yaratıyor.
Bu strese dayanamayan moda da kendine çeki düzen vermek için kolları sıvadı.
Hatta yeni moda duyarlılıkların elçisi olmaya karar verdi.
Sürdürülebilir moda, etik moda, yavaş moda gibi yeni moda başlıkları yarattı.
Son yıllarda kurulan moda markalarının birçoğu kendi felsefesi ve sorumluluğu olmadan koleksiyon oluşturamıyor.
Gelin, “sürdürülebilir moda tam anlamıyla ne demek?” sorusunu cevaplayarak başlayalım.
Sürdürülebilir moda, üretirken ve tüketirken kolektif bilinçle diğerlerine ve gelecek kuşaklara sürdürülebilir kaynaklarla yaşanabilir bir dünyaya hizmet etmeyi amaçlıyor.
Moda endüstrisinin tüm üretim hattında ve çevresel etkisi alanında bu amacı uygulamaya çalışıyor. Daha fazla ekolojik tekstil üretimine odaklanarak, giysilerin yaratılmasında oluşan atıkları azaltmaya gayret ediyor.
Dünya ve dünyadaki tüm canlılar için iyi olan giysiler de duyarlı ve iyi niyetli modanın yeni gözdeleri…
Etik moda ise, sürdürülebilir modaya benzer şekilde, kıyafetlerimizin ne kadar duyarlı üretildiğini ele almaya çalışır, ancak bir dizi etik endişeyi ele almak için bir adım daha ileri gider. Adil muamele ve işçilik standartları gibi konuların sorumluluğunu üstlenir.
Genel olarak etik moda, kıyafetlerimizin tasarım, üretim, pazarlama ve satış gibi hemen her alanında daha fazla bütünlük ve adalet bulmaya çalışır. Endüstrideki birbirine bağlı ilişkileri düşünerek; kullanıcılardan üreticilere kadar, tüm paydaşların hassas dengesini; tüm kültürel ve finansal sektörlerin nasıl daha bilinçli bir yaklaşıma doğru birlikte çalışabileceğini dikkate alır.
Gel gelelim duyarlılıklar moda olunca bu konuları sadece etiket olarak kullanan moda kurbanı markalar ya da bireyler de sosyal medya ya da pazarlama sahnelerinin önüne dizilebiliyor. Tüketici olarak her birimiz tercihlerimizden sorumluyuz.
Alışverişinizin sizi ifade etmesine izin veriyor musunuz? Yalnızca kendi ekonomik sistemini daha iyi bir hale getirmenin peşinde sürdürülebilirliği pazarlama aracı olarak kullanan markalara, ürünlere mi yatırım yapıyorsunuz? Yoksa kişisel tercih ve ihtiyaçlarınızı çevresel duyarlılık sistemi içerisinde bütüne fayda sağlamayı hedefleyen ve uygulayan markalar/ürünleri mi tercih ediyorsunuz?
Aslında her birimiz bu trilyon dolarlık endüstrinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynayabiliriz.
Güneş Güner
Yorum Yazın