Rahatsız Edici, Vahşi ve Korkutucu: Karanlık Turizmi Doruklarına Kadar Yaşamanızı Sağlayacak 10 Yer
Hazırsanız Netflix'in Dark Tourist belgeselinden yola çıkarak hazırladığımız, karanlık turizmin en tüyler ürpertici yerlerine yapacağımız yolculuğumuz başlıyor... ⚠️
1. Bir göçmenin yeni bir hayata başlama umuduyla yasa dışı yollarla yaptığı yolculuğu deneyimlemek ister miydiniz?
Meksika ve Amerika'nın sınırında göçmenlerin yaşadığı zorlu yolculuk, 50 dolarlık bir turistik gezi haline getirildi. Turun liderliğini eski bir insan kaçakçısının yaptığı gezi, sabah henüz güneş doğmadan başlıyor.
Sahte sınıra doğru yapılan yolculuk altı saat sürüyor...
Yolculuk boyunca saldırgan rolündeki oyuncular tarafından havaya ateş açılıyor, kara turistler yine oyuncular tarafından soyguna uğruyor, sahte vahşi uyuşturucu tacirleri ile yüzleşiyor ve turun sonunda kara turistler sınıra yaklaştıklarında asker rolündeki oyuncular tarafından tutuklanıyorlar. Böylece altı saatlik tur bitiyor.
2. Japonya'da bulunan Fukuşima, dünyanın en ünlü nükleer turizm yerlerinden biri...
Fukuşima'da ilk olarak devasa bir deprem gerçekleşti, sonrasında ise tsunami ile şehir yerle bir oldu. Bu felaketler Daiichi nükleer güç santralinde patlama ve radyasyon sızıntısına sebep oldu ve 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Bölgede yaşayan insanlar hızlı bir şekilde tahliye edildi ve bölgeye girişler devlet tarafından yasaklandı.
Ancak bölge günümüzde karanlık turizmin uğrak yerlerinden biri haline geldi. Hala sağlığa zararlı bir bölge mi? Kesinlikle! Bölgedeki tozlar bile radyoaktif ve içinize çekerseniz kanser olma riskine sahipsiniz. Fakat yine de insanlar şehrin nasıl enkaz ve harabe haline geldiğini görmek için bölgeyi ziyaret ediyor.
3. Japonya'da yer alan Henn na Hotel, kıyamet sonrası robotlar tarafından yönetilen bir geleceği deneyimlemenizi sağlıyor...
Otelin resepsiyonu ve çalışanları birer robot! Otel odasında da her turiste özel kişisel bir robot bulunuyor. Kişisel robot, odada kalan kişinin asistanlığını yapıyor, onunla konuşuyor ve onu sabah istediği saatte uyandırıyor.
Ayrıca otelin bulunduğu bölgede sahte bir 17. yüzyıl Hollanda kasabası inşa edilmiş...
Yalnızca otel değil, bölge de tam anlamıyla teknolojiyle yönetiliyor. Bahçede bulunan eğlence merkezindeki atlı karıncada bile sanal gerçeklik gözlüğü bulunuyor.
4. Dünyanın en ünlü ormanı olan Aokigahara Ormanı'nı dünyanın dört bir yanından kara turistler ziyaret ediyor.
Ziyaretçiler iki gruba ayrılıyor: İntihar etmek için gelenler ve intihar eden kişilerin cansız bedenlerini bulmak için gelenler.
Ormanın ünlenmesini sağlayan şey, 1960'larda yazılan ve Japonya'da oldukça popüler olan Kuroi Jukai isimli roman...
Ormanın girişinde ziyaretçileri bir tabela karşılıyor: 'Hayatınız, ebeveynlerinizden aldığınız bir şeydir. Tekrar düşünün. Ebeveynlerinizi, kardeşlerinizi düşünün.Çocuklarınızı düşünün. Ve tüm sorunlarınızı tek başınıza sırtlanmayın.'
5. Hashima Adası, 60 yıl önce dünyadaki en yoğun nüfusa sahip yerlerden biriydi ancak bugün tam anlamıyla bir hayalet kasaba...
Japonya'nın ilk beton sitesi olan Hashima'da ülkenin geri kalanına göre hayat şartları çok daha iyiydi. Adada halka açık spor tesisleri, açık yüzme havuzu, dükkanlar ve okul vardı.
Yalnızca birkaç futbol sahası kadar büyüklüğe sahip olan bu adada 5500 kişi yaşıyordu...
Kömür madeni üzerine kurulan şehir, madenin 1970'lerin sonlarına doğru zarar etmeye başlamasıyla birlikte bir hafta içerisinde terk edildi. İnsanların eşyalarını bile almadan terk ettiği adaya kara turistlerin ilgisi oldukça yoğun.
6. Amerika'nın 35. başkanı John F. Kennedy'nin suikast edildiği ana tanıklık etmek ister miydiniz?
Bu ana tanıklık etmek isteyen kara turistler, JFK'nin o günkü konvoyuna katılarak suikastı yeniden yaşıyor. Turda en fazla ilgi çeken kısım, JFK'nin kafatasını parçalayan merminin ona isabet edip hayatını kaybetmesine sebep olan yer.
Suikastın gerçekleştiği alanı görmek için JFK'nin karısının da katıldığı gece turları bile düzenleniyor...
Gece turlarında suikaste doğru gerçekleştirilen güzergah izleniyor ve bu sırada JFK'nin eşi Jacqueline Kennedy Onassis kılığındaki bir oyuncu da kara turistlere eşlik ediyor.
7. İngiltere'nin küçük bir kasabasında yer alan Littledean Jail müzesinde oldukça rahatsız edici ve korkunç koleksiyon eşyaları var...
Müzede boynunda yağlı urgan olan siyahi çocuk heykelleri, Ku Klux Klan kostümleri, insan derisinden yapılmış abajur, Nazi askerlerinin Yahudilere tecavüz ettiği anların oyuncak bebeklerle canlandırıldığı dioramalar ve daha birçok rahatsız edici eşya bulunuyor.
Ayrıca müzede ünlü seri katillerinden Fred West'in cinayetlerinde kullandığı aletler de sergileniyor...
Müzenin sahibinin karanlık dünyadan birçok bağlantısı bulunduğu için bu eşyalara ulaşabilmiş. Bu isimlerden biri de tarihin en azılı suçlularından biri olan Charles Bronson.
8. The War and Peace Revival, İngiltere'nin küçük bir kasabasında gerçekleştirilen dünyanın en büyük askeri canlandırması...
Her sene on binlerce kara turist tarafından katılım gösterilen etkinlikte farklı zamanlardaki farklı savaşlar canlandırılıyor. Her turist atandığı tarafın bölüğüne katılıyor ve savaş için hazırlık aşamasına başlanıyor.
Askeri kamuflajları giyen kara turistler, savaş başlamadan önce çamurda sürünüyorlar...
Savaşın canlandırılacağı gün geldiğinde ise bir anda kuru sıkı tabancalar ile çatışma başlıyor. Turistler kendilerine verilen asker rolünü canlandırıyorlar ve yaklaşık 30 dakika boyunca temsil ettikleri ülke için savaşıyorlar.
9. Güneydoğu Asya'da yer alan Kamboçya'da karanlık turizmi canlı tutan şey, ateşli silahları dilediğinizce kullanabilmek...
Kamboçya'yı ziyaret eden kara turistlerin internete yüklediği videolara bakıldığında para verdiğiniz takdirde roketatar bile kullanma imkanına sahipsiniz. Bunun bir şehir efsanesi olduğu düşünülse de gerçekten böyle bir şey var.
Kara turistler için ordu tarafından işletilen atış alanları var ve orada parayla inek bile vurabiliyorsunuz.
Atış alanlarında turistlere kullandırılan silahlar, ordunun silahları ve atış alanından elde edilen gelir orduya katkıda bulunmak için kullanılıyor. Ayrıca atış alanında ekstra para ödeyerek tavuk, ördek, domuz veya inek vurulabiliyor.
10. Endonezya'nın yağmur ormanlarının içerisinde yaşayan Torajalar dünyadaki en ürpertici cenaze töreni adetine sahip...
Torajalılar ölüleri 'dinleniyor' olarak düşünüyor ve bu nedenle de ölen kişiyi hemen gömmüyorlar. Ölümün kademeli bir şekilde gerçekleştiğine inanan Torajalılar, dinlenme süreci tamamlandıktan sonra cesedi gömüyorlar. Defnetme süreci festival havasında gerçekleşiyor ve kara turistlerin oldukça ilgisini çekiyor.
Ma'nene töreninde ise cesetlerin temizlenme işlemi gerçekleştiriliyor...
Gömülen cesetler çıkarılarak tozları alınıyor, temizleniyor ve yeni kumaşlara sarılarak yeniden gömülmek için hazırlanıyorlar. Çevredeki insanlar çürümüş cesetle fotoğraflar çekiliyor ve adak niyetine cesedin bir yerlerine para sıkıştırıyorlar.
Yorum Yazın
insanoğlu özünde vahşi ve kötü bir yaratıktır. alın kanıtları
Çok beğendim ama ateşli silah ile hayvanları vurma kısmı hariç. Bir insan neden böyle bir vahşeti talep edebilir ki ?
Kara turist derken
Dark Tourist* Star Wars'ta geçen Dark Side / Bright Side olayı gibi ya da bizim dilimizdeki "karanlık işler" gibi de düşünebilirsin ama her ne kadar doğru te... Devamını Gör