Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Akılları Karıştıran Soru: Neil Armstrong Ay'a Ayak Bastı mı Yoksa Her Şey Kurmaca mı?
20 Temmuz 1969 günü saat 20:18'de, Apollo 11 uzay aracı Ay’ a iniş yaptı. Bu inişin ardından Ay’a ilk adım atan kişi de muhtemelen bildiğiniz gibi Neil Armstrong.
Bu uçuşun tamamen bir kurgudan ibaret olduğu, aslında Ay’a hiçbir zaman inilmediği muhabbeti mutlaka gelmiştir kulağınıza.
Ay'a ayak basılmasının yıl dönümünde gelin, bu komplo iddiaları ne kadar gerçek, bundan önce hangi başarısız denemeler yapıldı, Apollo 11’in yapmış olduğu yolculukla alakalı elimizde ne tür bilimsel veriler var bunları hep beraber inceleyelim..
Başarısızlıkla Sonuçlanan Denemeler
Apollo 11, yani Ay’a yapılan iniş öncesi tam 4 adet başarısızlıkla sonuçlanmış uçuş denemesi vardır. Apollo 7 ile başlayan uçuşlar, sıra ile devam etti ve Apollo 11’e gelene kadar yapılan tüm denemeler başarısızlıkla sonuçlandı, astronotlar Ay’a iniş yapamadı.
Bunların arasında en çok bilinen ve en çok ilgi çeken Apollo 8 uçuşudur.
Tarihler 25 Aralık 1968. Apollo 8 mürettebatının dünyadan ayrılışının 5. günü. Astronotların konuşmaları canlı olarak tüm Dünyaya dinletiliyor, herkes heyecanlı bir şekilde gelecek sonucu bekliyordu. Fakat bir anda bağlantı kesildi ve astronotlar gibi tüm Dünya da sessizliğe büründü. 10 dakika gibi bir süre geçmesine rağmen, astronotlardan halen ses yoktu. Heyecan yerini yavaş yavaş endişeye bırakıyordu.
Houston’da bulunan uzay merkezindeki görevliler Apollo 8 uzay aracına ulaşmaya çalışıyorlardı ve sonunda Apollo 8 uzay aracında bulunan astronot James A. Lovell Jr.’in sesi duyuldu.
- Lovell: ‘’Merkez. Burası Apollo 8. Her yerde uçan daireler var. Kaç tane mi? Bilmiyorum. Belki 5, belki daha fazla. Çok heyecanlıyım..'
- Houston: 'Lovell! Neler söylüyorsun!..'
Elde Edilen Veriler Kamuoyu İle Paylaşılmıyor
Lovell’in söylediği bu cümlelerden sonra yayın tekrar kesildi ve tüm Dünya, doğal olarak, büyük bir heyecana kapıldı. Astronot doğru mu söylüyordu? Gördüğü cisimler tam olarak neydi? Uzaylılar var mıydı? Fakat bu sorular cevapsız kalacaktı, zira ABD yetkilileri olayın üstünü kapatmak istiyorlardı.
Dünya basını yine de bu olayın üzerine gitti ve yetkililerden elde edilen verileri paylaşmasını istedi. Buna rağmen Amerikalı yetkililer ufak birkaç açıklama ile olayı geçiştirdiler. Yolculuk sonrası elde edilen yaklaşık 1300 fotoğraftan sadece 380 tanesi basına servis edildi.
Evet, birçoğu da bir anlam ifade etmeyen fotoğraflardan oluşuyordu.
Bundan sonra 2 başarısız deneme daha yapıldı, Apollo 9 ve Apollo 10. Birçok farklı nedenden dolayı Ay’a iniş yapılamadı ve uzay araçları Dünya’ya ellerinde sadece fotoğraflar ile geri döndü.
Ta ki Apollo 11 adlı uçuşa kadar..
İlk Başarılı Deneme: Apollo 11
Apollo 11 uzay aracı, içinde bulunan 3 astronotla beraber Ay’a doğru yolculuğuna başladığında tarihler 16 Temmuz 1969’u gösteriyordu. Bundan önce yapılan denemelerdeki başarısızlıklara rağmen bu 3 astronot kendilerinden son derece emindi. Özellikle de Neil Armstrong..
Tarih 20 Temmuz 1969. Uzay yolculuğunun 4. günü. Apollo 11 uzay aracında bulunan astronotlar Ay’ın çevresinde dolanıyor ve iniş yapabilecekleri bir yer arıyorlardı. Belki de olabilecek en kötü şey olmuştu, yakıtları bitmek üzereydi. Bu duruma rağmen 3 astronot da iniş yapacaklarından son derece emindi ve yakıtlarının bitmesine belki de dakikalar kala tüm Dünya’nın sabırsızlıkla beklediği olay oldu ve insanlık adına Ay’a ilk iniş gerçekleşti. Uzay gemisinden çıkarak, Ay’a ilk adımını atan kişi ise Neil Armstrong olacaktı.
Armstrong Ay’a ilk adımını attı ve Houston Uzay Merkezindeki yetkililere insanlık tarihine geçen şu cümleyle seslendi:
That's one small step for [a] man, one giant leap for mankind. yani;
[Bir] insan için küçük, insanlık için dev bir adım.
İşte o tarihi cümle:
Öyle mi acaba? Gerçekten o adım Ay’a mı atıldı yoksa şu aralar birçoklarının ağzından düşürmediği gibi 20 Temmuz 1969 günü Armstrong Ay’a değil de, Disneyland stüdyolarına mı ayak bastı?
Gelin şimdi bu durumu inceleyelim..
Apollo 11 Uzay’a İniş Yapmadı mı?
Bu konudaki çelişkili açıklamalar, ikilemler yıllardır devam ediyordu, ta ki NASA’nın bu konudaki tüm sorulara cevap vermesine kadar. Şimdi gelin, Apollo 11 uçuşu ile alakalı en çok akıllarda soru işareti bırakan konulara ve NASA’nın bunlara verdiği cevaplara bakalım.
Bu konuda çok fazla soru işareti olsa da içlerinden en çok zihin bulandıranlara bakalım bizler.
Teori 1: Ay’a iniş ile alakalı zihinleri en çok karıştıran, en çok üzerine giden konu ile başlayalım. Bayrak nasıl dalgalandı? Ay’da atmosfer yok, dolayısıyla da rüzgâr oluşmaz. Buna rağmen dikilen bayrak nasıl oluyor da dalgalanıyor?
Cevap: Bayrak, direğe dik bir kiriş tarafından tutturulmuştu. İlk dikildiğinde, bayrak dalgalanmadı yalnızca dikildiği sırada meydana gelen etki nedeni ile salınım hareketi yaptı. Videolarda, bayrağın salınımının astronotlar direği bıraktıktan kısa süre sonra durduğu da görülüyor. Bayrağın dalgalanıyor imajı veren görünümüne de depoda beklerken ya da araçtan çıkarılırken oluşan buruşukluklar neden oldu.
Teori 2: Modülün (aracın) izi nerede? 17 tonluk iniş modülü, belirgin bir iz bırakmamasına rağmen, astronotların ayak izi nasıl bu kadar belirgindi?
Cevap: Öncelikle iniş modülünün ağırlığı Ay’da 3 ton geliyor. Elbette astronotların ağırlığı çok daha düşük ancak astronotların ayakkabılarının yüzeyi, modülün bir metre uzunluğundaki ayaklarına göre çok daha küçük bir alan kaplıyor. Dolayısıyla astronotların toprağa uyguladığı basınç, aracınkinden çok daha fazla oldu.
Apollo 11'in Ayda Bıraktığı Modüle Ait Gölge
Teori 3: Çevrede neden yıldız yok? Çekilen fotoğraflarda hiç yıldız bulunmuyor. Ayrıca astronotlar dönüşte yaptıkları basın toplantısında hiç yıldız görmediklerini açıkladılar.
Cevap: Fotoğrafların çekildiği sırada güneş yukarıdaydı. Fotoğraf makineleri, gün ışığına göre pozlamaya ayarlanmıştı. Ayrıca, Güneş ışığının Ay yüzeyinde neden olduğu yansıma nedeniyle en parlak yıldızların bile görülmesi zordu.
Teori 4: Gölgeler birbirleriyle uyuşmuyor? Bazı fotoğraflarda gölgelerin yeri ve rengi uyuşmuyor.
Cevap: Ay yüzeyindeki gölgeler, yer şekillerindeki engebe, geniş açılı lenslerin neden olduğu bozulma, Güneş ile Dünya’dan gelen ışıkların yansıması ve Ay tozlarının bileşiminden oluşuyordu. Tüm bu bileşenler, bazı fotoğraflarda gölgelerin farklı izlenim vermelerine neden oldu.
İşte NASA’nın Ay’a iniş ile alakalı akıllardaki en önemli sorulara getirdiği cevaplar bu şekildeydi..
Neil Armstrong’un Ölümü
Armstrong, Ay’a iniş yaparak adını insanlık tarihine altın harflerle yazdırdıktan sonra 1971 yılında NASA’dan ayrıldı ve bir üniversitede, uzay mühendisliği bölümünde profesör olarak ders verdi. Daha sonra sakin bir hayat yaşayan Armstrong, 7 Ağustos 2012'de tıkanan kalp damarlarının açılması için ameliyat oldu ve 25 Ağustos 2012'de hayata gözlerini yumdu.
İnsanlık tarihinin şimdiye kadar gördüğü en büyük kâşif olan Neil Armstrong’un ölümü, ne bir pop yıldızı kadar ne de ortalama bir insanın ölümü kadar dahi ilgi çekmemiştir.
Hazin bir ölümdür..
