Oğuzhan Aygören Yazio: Midyeci Ahmet’ten Girişimcilik Dersleri
İnandığınız bir iş fikriniz var. Heyecandan uyuyamıyorsunuz. Bir an önce hayata geçirmek istiyorsunuz. Girişimcilik, risk almaktır dediniz ve bunun için elinizdeki imkânları seferber ettiniz. İnanıyorum bu iş olacak dediniz. Belki borca bile girdiniz. Şimdi önünüzde tek bir seçenek bıraktınız. Ya bu iş başarılı olacak ya da başarılı olacak. Öteki türlüsünü düşünmek dahi istemiyorsunuz. Çünkü kaybedecek çok şey var.
Bizden önceki jenerasyonun girişimciliğe çekimser yaklaşmasının sebebi bu belki de: Risk algısı. Hatta hâlâ daha, girişimcilik, risk, macera ve cesaret ile özdeş büyük bir çoğunluk için. Özellikle eğitim düzeyi arttıkça, risk alma oranı düşüyor. Üniversitede bir hocama iş yapmaktan bahsettiğimde o da bana: “Risk, cahil adamın işidir.” demişti.
Öte yandan günümüzde eskisinden farklı olarak girişimci olmanın ve iş yapmanın riski hızla azalıyor. Yalın girişim, tasarım odaklı düşünme gibi girişimciliğin başarı şansını artıran metodolojiler ve yöntemler öğrenilebiliyor ve pratik olarak uygulanabiliyor.
Mesela bir restoran açmak riskli bir yatırım iken bir mobil uygulama yapmak eğer yazılım yapmayı biliyorsanız tamamen entelektüel sermayeniz ile girişebileceğiniz düşük riskli ancak belirsizliği yüksek bir yatırım.
Ocak 2019’da TedxAnkara’da yaptığım konuşmada (https://youtu.be/RxIu1j6sUuQ) farklı tip girişimcilerden bahsetmiştim. Bunların arasında yılın girişimcisi seçilen Nusret ve Yemeksepeti kurucusu Nevzat Aydın var. Girişimciliğe yeni başlayacaklara tavsiyem ise önce Midyeci Ahmet olmaları :). Daha sonra başarılı oldukça Nusret veya Nevzat olmalarını öneriyorum.
Neden böyle dediğimi sizler için beş maddede listeledim.
Midye, uzun zamandır bilinen ve pazarı olan bir ürün. Ancak rekabetin de fazla olduğu bir alan. Midyeci Ahmet, restoran açıp işe girmek yerine önce seyyar satıcılıkla başlıyor. Böylece düşük risk alıyor.
Her şeyi riske etmek, cahil adamın işidir. Bu da kumar oynamaktan ve işi şansa bırakmaktan farksızdır. Halbuki akıllı adam, kaybetmeyi göze aldığı kadar risk alır. Midyeci Ahmet, seyyar tezgâhındaki midyelerin hiçbirini satamasa da en kötü ihtimalle midyeleri kendi yer ya da mahalleye dağıtır.
Düşük yatırımla başlamak işe dair varsayımlarınızı test etmenizi sağlar. Midyeci Ahmet için hangi semtlerde daha çok midye satılır, midyelerin büyüklüğü, tadı nasıl olmalı, kime hitap etmeli, kendisini nasıl tanıtmalı gibi cevaplanmayı bekleyen sorular, seyyar tezgâhı ile çalıştığı dönemde kendisini düşük maliyetle geliştirmesini sağladı.
Varsayımlarınız yanlışlanırsa esnek hareket edip farklı semtlerde farklı tatlarla yeni satış deneyebilirsiniz. Doğru çıkarsa da yatırımınızı artırabilirsiniz. Talebin, arz edilen hizmet ve ürün ile örtüştüğü bu noktaya ürün-pazar uyumu diyoruz. Midyeci Ahmet için restoran açmasının vakti artık marka olduğunda ve tercih edilen olduğunda geldi. O zaman yatırım yapıp restoran açtığında dışarıdan riskli görünen yatırım riskli olmaktan çıktı.
Seyyar tezgâh ile hareket etmek size hemen ilk gün harekete geçme imkânı verir. Böylece, hızlıca deneme, yanılma, öğrenme döngüsü içine girebilir ve başarısız olmanın maliyetini düşürebilirsiniz.
İş fikri olan birçok kişi ilk gün işi test etmek için harekete geçmektense ürün geliştirmek için çok fazla emek, para ve zaman harcıyor. Halbuki daha ilk gün fikrinizi test etmenin bir yolu mutlaka var. Önemli olan soru şu: Sizin işinizdeki midye ne?
Twitter
Instagram
YouTube
LinkedIn
Facebook
https://medium.com/@oguzhan
Yorum Yazın