Konuşmamız Gereken Konular Var: Türk Dizi Sektörü Aslında Türk İzleyici Sektörü mü?

Sizlerle burada iki lafın belini kıtlatalım istiyorum hani keşfetlerde çıkan kayropraktik videoları var ya onlar gibi. Güzeel... güzeeeel... rahat bırakın beliniziiii... ÇAT!... ay çok iyi geldi valla (3 ay yatalak).O gün favori dizinizin bölümü yayınlanacak diye plan program yapmıyorsunuz. Uzun zamandır görüşmediğiniz ve çok sevdiğiniz insanlarla ertesi veya öncesi günü buluşma ayarlıyorsunuz. Hayatınızın aşkı sizin için randevu ayarlamış mesela ama olmaz, o gün diziniz var. Hatta sadece bir gün de değil, çoğunuzun hafta içi akşamları sadece dizilere ayrılmış durumda. Eskiden Güney Amerika ülkelerin pembe dizilerinin yaptığı etkiyi şimdi bizim dizilerimiz yapıyor, artık Türk dizileri konuşuluyor ve izleniyor. Takır takır dizi satıyoruz dünyaya. Kızılcık Şerbeti’nin hesabı fragman paylaşıyor, altına Honduraslısı geliyor, Sri Lankalısı geliyor Fatih karakterine bela okuyor asjhjsjgsj çok acayip.Evet, bunu okuyan sen. O dizileri hep sen oynatıyorsun, sen yazıyorsun, sen yolunu çiziyorsun haberin yok. İptal ettiren de sensin devam ettiren de. Türk dizilerinin ilerleyişinde kollektif bir seyirci bilinci yatıyor. Bu bilincin altında etten fazlası var. Bu bilincin altında bir fikir var ve fikirlere kurşun işl- ay dur bu başka bi şeydi. Hatırlarsınız yakın zamanda Bandersnatch diye Black Mirror filmi çıkmıştı “Netflix’in ilk interaktif yapımı” diye... Tam bu cümleyi yazarken yan sekmede google’dan bi bakayım dedim de 2018’in sonunda yayına girmiş lan bu?? Allah’ım sen aklıma mukayyet ol bu nasıl bi zaman geçmesidir ya arada pandemiler falan oldu bana geçen sene gibi geliyor nasıl 5 sene olabilir?!? Neyse lanet olsun hafif uzak bi zamanda çıkmıştı ya bu film, izleyici olarak tercihlerde bulunup filmin gidişatını biz belirliyorduk. Sinema ve dizi dünyası için devrim denmişti. Oysa bilmiyorlar ki devrimin kralı bizde yıllardır yaşanıyor. Netflix gel de devrim gör etkileşimlilik gör paşam, Türk dizileri yıllardır seyirci tarafından kontrol edilerek ilerliyor hem de her bölüm!Tüm çekilen diziler yolda düzülüyor. Asıl hikayenin önemi yok, reytingler nasıl iyi gidiyorsa, seyirci ne tweet atıyorsa (bunun adı ne oldu post mu oldu artık ne zıkkımsa, ellerin kırılsın Elon) o çekiliyor. Bir dizi başladığında asıl oğlan ve asıl kızın enerjilerini beğenmiyorsunuz, çat! Cast değişiyor. Yan rol adamı başrol kıza “ship”liyorsunuz, senaristler o ikiliyi çift yapıyor, olan başrol çocuğa oluyor. Neyse ben kaşemi alırım devam ederim de diyemiyor ki çocuk içine oturur o kadar ünlüsün falan yan rol seni ezecek, yok öyle. Arıza çıkıyor tabii, sonra sette uğraş dur. Tam istediğiniz şeyler oluyor, umduğunuz çiftler rekor kırıyor, dizide işler günlük gülistanlık devam ediyor derken bu sefer sizde karıncalanma başlıyor, seyircisiniz illa bi aksiyon bi entrika bi bişey isiyorsunuz haliyle. SIKILDIK YAA diyorsunuz bu sefer, reytingler düşmeye başlıyor. Senaristler de eyvah deyip o anlarda olmadık bölümler ve karakterlere olmadık salaklıklar yazıyor. Mesela Yalı Çapkını’nda Ferit karakteri maymun oldu bir öyle bir böyle takılayım derken. Çocuk tam karısına bağlı düzgün adam oldu falan derken sıkıldınız reytingleri düşürdünüz şimdi tekrar çıldırıyorsunuz FERİT SEN NE SALAKSIN YAA diye. Yalansa yalan diyin kardeşim bunu siz istediniz.......İzlerken çıldıracağınız, isyan edeceğiniz, sosyal medyada diziyi gündem yapacağınız sahneler yazıyorlar. İşte mesela kadına şiddet sahnesi diyelim. Siz “Nasıl böyle bişey çekilir ya kimse mi ne yapıyoruz demiyor!!” derken dizinin reytingler fırlıyor. Ardından birkaç bölüm sonra o dizide mesela kadının gücüyle alakalı 1-2 tirat geliyor ana karakterlerden, yumuşacık oluveriyorsunuz. Uyan ey halkım uyan! jshsjdhsj Bölümlerin bunca saat sürmesi de sizin yüzünüzden biraz. Çünkü daha çok olsa daha da izlersiniz, izlemeyi seviyoruz. Aynı dizileri yurt dışına satarken bir bölümü 4’e bölüp izletiyorlar düşünün artık aradaki farkı. Ya bi de demeden edemiycem dizilerin çoğu aynı konu ya?? Gerçekten sıkılmanız gerekiyor artık büyük bir malikanede/yalıda yaşayan ailenin başka bir aileyle ve kendi içindeki kavgalarından. Her dizi aynı ya düşününce?? Bana hak vereceksiniz bak biraz gözünüzde canlandırın (nolur hak verin yalnız komayın beni jshdjsjdj).Dizileri izlerken bi yandan mutlusunuz bi yandan sürekli şikayetçisiniz, sizin gibi seyirciye hikaye anlatırken orta yolu bulmak imkansız gibi. Böyle de azarlar gibi konuştum pardon ya ajshsjshj MÜSTEKAK SİZE MÜSTEKAK. Şaka bir yana bildiğin dizilere hükmediyorsunuz. Siz reytingsiniz, siz ne derseniz o oluyor yeni bölümlerde. Bir yandan size kulaklarını tıkayıp bildikleri yoldan devam eden diziler de 5 bölüm sonra final yapıyor. Ne sizinle ne sizsiz, fenasınız ha... Yabancılardaki durum da garip, adamlar kanallarla platformlarla oturup konuşuyorlar, “Şöyle şöyle hikayemiz var, böyle böyle anlatacağız, şu şekil de bitecek” diyorlar. Her şey net çok güzel. Kanallar da okey diyor ama ilk sezon tutmadı mı, laaaak diye yarıda kesiveriyorlar diziyi mal gibi kalıyorsun izleyici olarak. Onlarca harika dizi telef oldu hikayesini anlatamadan. Valla izlemelik dizin mi var derdin var ya.Yerli olsun yabancı olsun diziyle birlikte ilerlemek hep sıkıntı. Tamamlasınlar dertlerini anlatsınlar öyle girişelim. Mesela Ezel’i sonradan izlemiştim hayran kalmıştım, onlar da sonlarında az biraz sıçmış mesela ama o kadar olur. Bi de onun zamanında twitter daha ilk yıllarındaydı böyle etkin değildi. Şimdi çekiliyor olsa Eyşan karakteri diziden 3 kere falan şutlanırdı herhalde jshsjdjshjBu arada yıllar sonra içerik giriyorum bi garip oldum aiyy arada bir böyle iç dökmelerimde buluşuruz artık :d

Konuşmamız Gereken Konular Var: Türk Dizi Sektörü Aslında Türk İzleyici Sektörü mü?

Artık ülkede neredeyse herkesin dizi günü var...

Peki bu dizilerin başarısının (ve tutmazsa başarısızlığının) arkasında kim var? Sen varsın.

Ülkenin tüm dizi sektörü sosyal medya yorumlarıyla ilerliyor

Senaristler de çakal haa, sizi çözdüler.

En temizi diziler tamamlandığında, hikayelerini anlattıklarında izlemek.

Yorum Yazın