Herkesin Masaya Oturduğu Gibi Maskeyi Çıkardığı Kapalı Mekanda Koronavirüsten Korunma İmkanımız Var mı?
Kapalı mekanlarda koronavirüse yakalanma olasılığınız o kadar yüksek ki hesaplamayla vakit kaybetmeyin, bir an önce önlem almaya bakın.
Dış mekanda oturmanın hayal olduğu mevsime giriş yaptık.
Temasın az olduğu, rahat rahat temiz hava alabileceğimiz bu ortamların imkansızlaşmasıyla buz kesen havalarda nasıl sosyalleşebileceğimizi bir türlü bilmiyoruz. Esasen gereken sosyalleşmeyi ertelemek ancak toplantılar, acil görüşmeler derken bir şekilde ara sıra dışarıda olmak gerekebiliyor.
Hiç tavsiye etmesek de restoranlara, kafelere gidenler oluyor bu sebeple.
Neresinden tutsak elimizde kalan bir durum, koronavirüsün en hızlı yayıldığı kapalı mekanlardan kaçmak istiyoruz fakat başka çaremiz de olmuyor. Peki, başka çaremiz olmadığını bol bol tekrar ettik, sağlıkla ilgili aldığımız riskten tam olarak haberimiz var mı?
Biraz işin bilimini konuşalım.
Restoranların ve kafelerin özellikle otobüs, tren gibi yerlerden daha fazla riskli olmasının sebepleri daha önce aklımıza gelmeyen cinsten.
Mesela yüksek sesle konuşulan, bol bol sohbet edilen bu mekanlarda çok daha fazla hava dolaşımı, dolayısıyla virüs içerebilen aerosol yayılımı var. Böyle bir ortamı bir de şu veriyle düşünün: Dünya Sağlık Örgütü riskli bir ortamda 15 dakika bulunmanın bile virüse yakalanmak için yeterli olduğunu söylüyor.
Bir de restoranlarda yemek yerken, bir şey içerken maske çıkarmak zorunda olmamız gerçeği var.
Yani herkesin en az bir kez maskesiz nefes alıp verdiği bir ortamdan bahsediyoruz, çoğunlukla siz de fark ettiyseniz yemek esnasında insanlar maskelerini tamamen çıkarıyor. Sadece bir şey yiyip içerken değil.
Varan 3, restoranların havalandırma sistemlerinin tam anlamıyla güvenilir olduğuna emin olmak zor.
Bu açıdan güvenilir restoran sayısı çok az, zaten restoranları koronavirüs konusunda 'süperyayıcı' yapan da bu muğlaklık. ABD'de yapılan koronavirüs testleri pozitif çıkanlar, negatif çıkanlardan iki kat daha fazla restoran ziyareti yapmıştı.
Yani kapalı mekanların, özellikle kafe ve restoranların büyük risk yarattığı konusunda hiçbir şüphe yok.
Riskler böyleyken yapabileceğimiz bir şey, en azından riski azaltma yolumuz var mı?
Var. Öncelikle oturmayı seçtiğimiz mekanların masa uzaklığı değil sandalyelerin uzaklığını baz almak gerekiyor. Masalar arasında 1.5 metre boşluk olsa da sandalyeler sırt sırta yaslandığında bu önlemin hiçbir anlamı yok. Buna gerçekten dikkat eden yerleri seçin, şayet bir restoranınız varsa siz de buna dikkat ederek masaları konumlandırın.
Restoran ziyaretlerinizde hızlı tüketebileceğiniz yemekler alın. Maskesiz olduğunuz zamanı kısıtlamaya gayret edin.
Zaten iki kişi gittiyseniz karşılıklı oturmak en doğalı ancak yeme içme için kalabalık bir ekiple buluştuğunuzda en yoğun iletişimde olacağınız kişiyi karşınıza almaya çalışın.
Bilim insanlarının bu konuda bir çalışması da oldu ve Japonya'da bir süper bilgisayar sadece bu konuya programlandı. Sonuçta, virüs yayılımının en az karşılıklı oturulduğu durumda gerçekleştiği anlaşıldı.
O halde hem durumun ciddiyeti hem de zaruri durumlarda alınacak önlemler konusunda anlaştıysak, bize sağlıklı günler dilemek düşer.
Yorum Yazın