Neslihan Atagül ile Gecenin Ucunda Dizisinde Rol Alan Kadir Doğulu Nasıl Derviş Oldu?
Kadir Doğulu, rol aldığı başarılı yapımlarla adından söz ettirmeyi başaran oyunculardan biri. Şimdilerde eşi Neslihan Atagül ile Gecenin Ucunda isimli dizide yer alan yakışıklı oyuncu hakkında şaşırtan bir gerçek ortaya çıktı! Kadir Doğulu meğer derviş olmuş! Peki, dervişlik makamına nasıl yükseldi? Neden derviş diye anılıyor? Gelin, bu soruların cevaplarına beraber bakalım!
Önce başarılı oyuncuyu daha yakından tanıyalım.
Asıl adı Abdülkadir Doğulu olan karizmatik, oyuncu 19 Nisan 1982 tarihinde Mersin'de dünyaya geldi. Okan Üniversitesinde Gastronomi okuyan Kadir Doğulu, oyunculuk kariyerinde ilerlemek istediği için kaydını dondurdu. Kamera karşısına ilk kez Hande Yener'in Romeo klibinde yer alarak geçti. Sonrasında onu 2010 yılında ekranlara gelen Küçük Sırlar dizisinde başrolde gördük. Böylece oyunculuğa ilk adımını güçlü şekilde atmış oldu.
Rol aldığı birçok başarılı yapım var.
Daha sonra Gani Müjde'nin kaleme aldığı popüler dizi Pis Yedili'de başrolü oynadı. Daha sonra dizinin kadrosundan ayrılan oyuncu, Fatih Harbiye dizisi için el sıkıştı. Ardından Sevdam Alabora, Muhteşem Yüzyıl Kösem, Bana Sevmeyi Anlat, Vuslat, Jet Sosyete ve Aşkın Tarifi dizilerinde yer aldı. Şu sıralar eşi Neslihan Atagül ile Gecenin Ucunda adlı dizide başrol olarak yer alıyor. Doğulu'nun rol aldığı tek sinema filmi ise Bir Hikâyem Var.
Fatih Harbiye dizisinde tanışıp aşka yelken açtılar.
Peyami Safa'nın aynı isimli romanından uyarlanan ve 2013 yılında ekranlara gelen Fatih Harbiye dizisinde Neslihan Atagül ile rol alan Kadir Doğulu da sette tanışıp aşka yelken açan isimlerden. Ünlü çift, mutlu ilişkilerini 2016 yılında nikâh masasına taşıdı.
Kadir Doğulu bir tarikata üye!
Bektaşi tarikatına katıldığı iddia edilen Kadir Doğulu, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özünde tarikatın manevi duyguları uyandırdığını ve gerçeği yansıttığını iddia eden oyuncu, muhabirlere: 'Bir gün gelin, aynı sofrayı paylaşalım. Mesleğinizi kapıdan içeri girmeden bir kenara bırakın. Bektaşilik bir okul. Benden önce de vardı, benden sonra da var olacak.' dedi.
"Bize bu makam hediye edildi." dedi.
Neden derviş diye anıldığı sorulan Kadir Doğulu, şu açıklamalarda bulundu: 'Bunlar çok kıymetli konular. Hatta konu değil bu. Bu bir maneviyat. Bize bu makam hediye edildi. Biz de layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Gerekli özeni yaşantımda, duruşumda, işimde göstermeye çalışıyorum. Bu lakabı benim komşularım ve akrabalarım bilir. Bu hava atılacak bir durum değil, bir makam.'
"Evimin eşiği var, kapısı yok.”.
'Baba' lakaplı Ali Suphi, Kadir Doğulu'nun son zamanlarda gösterdiği ilerleme nedeniyle onu 'dervişlik' mertebesine yükseltti. Kadir Doğulu, 'Beni tanıyan insanlar bana zaten 'derviş' derdi. Bir nedeni olabilir mi? Bana diyorlar, ben söylemiyorum. Ayaküstü konuşulacak konular değil bunlar.' açıklamalarında bulundu. Sonrasında detaylı bilgi almak isteyen gazetecileri de hanesine davet ederek 'Gelin evime. Evimin eşiği var, kapısı yok. Kapım herkese açık.' dedi.
Tarikatta başka ünlü isimler de var.
Neslihan Atagül'ün Sefirin Kızı isimli diziden ayrılış nedeninin de tarikat olduğu iddia ediliyor. Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül'ün dışında tarikatta Murat Dalkılıç, Sitare Akbaş ve Tansel Öngel de yer alıyor.
Tarikatta herkesin yeni bir adı var.
Maddi ve manevi yardımlaşma içinde olan tarikat üyeleri, aralarında özel ve güçlü bir kardeşlik bağı kurmuş. Evde sofra kurup şapka ve kıyafetleriyle dua seansı yapıyorlar. Kimi zaman 'kardeşlerimiz' dedikleri dostları da bu toplantıya eşlik ediyor. Tarikatın bazı kuralları da var. Baba yemeğe başlamadan kimse başlayamıyor ve telefonlara kesinlikle bakılmıyor. Ayrıca tarikat üyelerinden bazılarının tarikat içinde yeni isimleri var. Doğulu kendi ismini kullanmaya devam ederken Murat Dalkılıç 'Keremcan', Tansel Öngel 'Fethican' olarak anılıyor.
Yorum Yazın
Ünlü ve paralı insan klasiği. Her şeyi sırayla denemek. Sonra huzuru dinde buldum kafası.
Sıcak döşekte yan yatmışsa eğer,Derviş oluverdi aniden
Karısına bacım dediyse nikah düşmüştür, geçmiş olsun hülle yapmaları lazım. İslâm'ın bu konularda hiç şakası yok.