Dünyanın En Büyük Toplu İntiharı Jonestown Katliamı'na Neden Olan Jim Jones'un Hikayesi
Akli dengesi yerinde olmayan bir adamın peşinden bu kadar insanın gitmesi gerçekten korkutucu.
Siz Jonestown Katliamı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Not: İçerikte rahatsız edici görüntüler yer almaktadır.
Sorunlu bir ailede dünyaya gelen Jim Jones'un annesi oğlunun mesih olduğuna inanıyordu.
Babası ise sıkı bir ırkçıydı ve Ku Klux Klan adlı siyahi karşıtı faşist grubun üyesiydi.
Babasının ırkçılığı nedeniyle sürekli çatışma halinde olan Jim Jones, henüz küçük yaştayken hayvan öldürmeye ve onlara cenaze düzenlemeye başlıyor.
Ölüme ve dine ciddi bir saplantısı olan Jones, hayvanları işkence ederek öldürüp daha sonra da cenaze düzenlese de vaiz olduktan sonra kilise adına hayvan satmaya başlıyor.
Adolf Hitler, Gandhi, Stalin ve Karl Marx'a büyük bir ilgisi bulunan Jones, gençlik döneminde bol bol kitap okuyor ve ilgi alanlarını keşfediyor.
1950'de vaiz olduktan sonra eşcinsel olduğu ortaya çıkan Jones, medyanın tarafından yoğun baskılara maruz kaldı.
Kısa sürede müritlerini toplayan ve onlara gerçek Marksizmi öğreteceğini iddia eden Jones, böylece kendi kilisesini kurdu.
Dışarıdan insanlık için yararlı şeyler yapmaya çalışan bir adam olarak görülse de oğlunun dediğine göre aşırı dozda LSD ve amfetamin kullanan biriydi ve ruh sağlığı normal değildi.
'Halkın Tapınağı' adını verdiği bir kilise kuran ve her an vaizler veren Jones, özellikle siyahiler ve çocuklarla ilgileniyordu.
Tüm toplantılarını halka kapalı ve yalnızca müritlerine karşı yapan Jones'un insanlara neler anlattığı tam bir muamma olsa da kilisesine olan talep her geçen gün artıyordu.
Babasının tam tersi olarak asla ırkçı olmayan ve herkesin eşit olduğunu savunan Jones, böylece siyahilerin yüksek oranda desteğini almayı başardı.
İnanılmaz bir manipülasyon yeteneği olan ve konuşmaları ile insanları etkisi altına almayı başaran Jones, müritlerinin gözünde ilahi bir güç olarak yücelmeye başladı.
Müritlerinin yaptığı bağışlarla gözlerden uzak bir yerde ufak bir kasaba kurmaya karar veren Jones, Jonestown için harekete geçiyor.
Ormanın derinliklerinde kurulan bu kasabada yüzlerce mürit bir arada yaşıyordu. Jonestown tüm ülkede gündeme geldiği için senatörler ve basın mensupları buraya giderek görüntüler almış ve insanların nasıl yaşadığı hakkında bilgi edinmişti.
Zaman geçtikçe bazı müritler buradan gitmek istese de büyük çoğunluğu burada kalmaktan keyif duyuyordu.
Kasabadan gitmek isteyenler ve basın mensuplarının sürekli kasabaya gelmesi üzerine Jonestown'ın sonunun geldiğini gören Jim Jones, toplu bir intihar yaratmaya karar verdi ve tüm müritlerini toplayarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasının ardından tüm müritlerine siyanür dağıtan Jones, intihar etmek istemeyenleri ise silahlarla vurdurarak öldürttü.
Yüzlerce çocuk ve yetişkinin öldüğü bir toplu intihar vakası olan Jonestown Katliamı, buraya ziyarete gelen basın mensuplarının yüzlerce ölüyü bulması ile tüm dünyaya yayıldı.
Çocuk ve yetişkin cesetlerinin yanı sıra bebek cesetlerinin de yer aldığı bu katliamda bazı insanlar kendi rızaları ile kendini feda etse de bazıları ne yazık ki öldürüldü.
Etraftaki ölülerin yanı sıra çok sayıda intihar mektubu müritler adına yazılmıştı.
Hakkında pek çok belgesel ve kitap yazılan Jonestown Katliamı, günümüzde hala en büyük kitle intiharı olarak anılıyor.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇
Yorum Yazın