Bilinçaltının Filmi Çekilse Bu Hangi Psikolojik Film Olurdu?
Acaba senin bilinçaltın hangi filme benziyor?
1. Bu akan görsele 5 saniye bak ve gözlerini kapat. Zihninde ilk beliren rengi veya ona en yakın olanını seç.
2. Küçük bir balina izleme gemisinin güvertesindesiniz. Dört bir yanınız mavi okyanusla çevrili. Derinliklerin gizemli yaratıklarını izlemek için eğildiğinizde tuzlu sular yüzünüzü ıslattı ve o anda bir balina ailesi size yakın bir noktada su yüzüne çıktı.
Aşağıdakilerden hangisi senin için bu aileyi en iyi tanımlar?
3. Peki seni en çok ne tahrik eder?
4. Derin bir mağarada kayboldunuz ve uzayıp giden, bir labirenti hatırlatan koridorlarda dolanıyorsunuz. Yukarıya çıkan yolu bulmaya çalışırken gizemli bir yaratık uçarak gelip kulağınıza bir şey fısıldıyor. Bu yaratık size aşağıdakilerden hangisini söylemiş olabilir?
5. O zaman bu görsellerden sana en yakın olanını seç bakalım.
6. Peki ya bu hayattaki en büyük korkunu sorsak?
7. Şu cümleyi tamamla. Gündelik hayatımda ve genel olarak olaylara yaklaşımlarımda ...
8. Yolu aydınlatan ışıkların birden söndüğü bir yolda arabanla ilerliyorsun. Etrafın aniden karardı ve birkaç kilometre gittikten sonra karşına kaza yapmış bir araç çıktı. Aracın önündeki iki kişi baygın. Arka koltukta bir çocuk oturuyor ve yanından geçerken onunla göz göze geldin. Ne yaparsın?
9. Son olarak bu görsellerden en beğendiğini seç bakalım.
American Psycho!
Çevrendekiler tarafından fazlasıyla sevilen, arkadaş canlısı ve eğlenceli biri olarak tanınsanda içinde kimsenin görmediği oldukça sadist ve agresif bir insan var. Aynı zamanda maddi şeylerden de fazlasıyla haz alıyorsun. Hayatı ve çevrende olup bitenleri fazlasıyla kafana takıyor, hemen her şeyden fazlasıyla etkileniyorsun. Oldukça prensipli ve takıntıları olan bir insansın ancak yine bazı zaafların var. Bir şeylerden kolay kolay mutlu olman çok zor. Çünkü sen, daima mükemmelin peşindesin. Mükemmeli ararken, işler istediğin gibi gitmediğinde ya da olmasını istediğin bir şey olmadığında gerçeklik ile bağını kaybedip, tam anlamıyla arızaya bağlıyorsun. İşte böyle zamanlarda içindeki o sadist, kontrolü ele geçiriyor ve aklına olmadık düşünceler getirmeye başlıyor. Bizden tavsiye böyle zamanlarda oldukça dikkatli ol!
A Clockwork Orange!
Sen oldukça içine kapanık ve duygusal birisin. Ama öylesine sert bir yapın var ki bunu kendin bile kabullenmekte zorlanıyorsun. Birçok arkadaşa sahipsin ama aslında kimseyle iletişim kurmak bile istemiyorsun. Her şeyden çabucak sıkılıp, hevesini kaybediyorsun. İçinde oldukça tehlikeli bir kişilik var ve bu, bazı zamanlarda ortaya çıkıp tüm kontrolü ele geçiriveriyor. Öyle ki bir şeylere kızdığında gözün hiçbir şeyi görmüyor, etrafı öfkenle yakıp yıkıyorsun. Bu yanın öyle güçlü ki elinde bir imkan olsa, herkesin tamamen senin isteklerine göre hareket ettiği bir dünya kurup orayı acımasızca yönetirsin. Çevrendekilerin sana karşı dikkatli olmasında fayda var!
Donnie Darko!
Senin bu hayatta en sevdiğin şey, yalnız kalmak! Aslında yalnızlıktan çok da hoşlanmasan da yüzeysellik ve yapmacıklıktan nefret ettiğin için herkesle kolay kolay arkadaş olmuyor, boş muhabbetlerden de özellikle kaçınıyorsun. Ancak bu soyutlanmışlık farkında olmasan bile zaman zaman sana acı veriyor ve beyninde olmadık senaryolar yazmaya başlıyorsun. Kendine göre değişik inanışların ve bir takım telepatik yeteneklerin var. Bu yönün ile çevrendekileri kimi zaman oldukça şaşırtıyor ve sana karşı temkinli yaklaşmalarına neden oluyorsun. Biraz olsun bu yalnızlığından sıyrılmalı, hayata ve insanlara daha az kafa yormalısın!
Black Swan!
Sen farkında olmasan bile tuhaf paranoyalara sahipsin. Oldukça mütevazi bir kişiliğin olsa bile bilinçaltında, beğenilmekten ilgi odağı olmaktan korkunç derecede bir haz duyuyorsun. Aynı zamanda dışarıdan çok sessiz ve sakin görünsen, etrafa karşı aşırı duyarlı biri olsan bile içinde senin bile tahmin edemeyeceğin kadar tehlikeli bir sen var. Bazen sanki kafanın içinde sana ait olmayan sesler duyuyorsun ve içindeki bu farklı karakterlerin hangisinin gerçek sen olduğunu bulmakta zorlanıyorsun. Bu sorunun cevabını ararken farkında olmadan acayip düşüncelerle kurguladığın bir hayal dünyasına çekiliyor ve buranın gerçeklerini kabul ederek yaşıyorsun.
The Game!
Sen hayatı dolu dolu yaşamayı seviyorsun. Yaşadığın hiçbir olayı olduğu gibi görmüyor, bunları her yönü ile kafanda derinlemesine inceliyorsun. Aslında sorumluluk sahibi ve realist birisin ancak rutinlikten de bir o kadar sıkılıyorsun. Çünkü hayatın süprizlerle dolu ve plan yapılamayacak kadar karmaşık olduğunu düşünüyorsun. Bir olay karşısında içten içe kendini her türlü sonuca hazırlıyor, böylece hayal kırıklığına uğrama ihtimalini en az indirmeye çalışıyorsun. Bu yüzden basit ve düz düşünen insanlara tahammül edemiyor ve böyle insanları şaşırtmak, beklentilerini boşa çıkartmaktan psikopatça zevk alıyorsun. Ancak unutma ki hayat bazı anlarda gerçekten basit olmayı gerektiriyor.