Bilim Kurgu Gibi Görünürken Bir Anda Bilimin Gerçeğine Dönüşen Uzay Yolculuğunun Tarihi
Antik Sanskritçe yazılarda, tanrılar tarafından yukarıdaki cennetleri ziyaret etmek için kullanılabilecek mitolojik uçan makinelerden bahsediliyor.
Pek çok tarihçi bu romanı bilimkurgu üzerine yazılmış ilk eser olarak işaret ediyor, fakat bu verileri gerçek olarak tanımlayanlar da var. Yine de uzaya ilk varışın tarihi 2. Dünya Savaşı dönemine dayanıyor.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, ülkelerinin gelecekteki güvenliğinin hem nükleer silahlarda hem de uzay uçuşlarında teknolojik üstünlüğe bağlı olduğuna inanarak, "uzay yarışını" başlattı.
Askeri sanayi kompleksi ve bilim adamları, büyük bilinmeyene bir yol bulma konusunda takıntılı hale geldiler, ancak Amerika'yı hayal kırıklığına uğratacak şekilde, Sovyetler Birliği, ilk yapay uydu olan Sputnik'i 4 Ekim 1957'de uzaya fırlattığında oraya ilk ulaşan oldu.
12 Nisan 1961'de, SSCB'nin ilk insanı uzaya göndermeyi başardığı 27 yaşındaki kozmonot Yuri Alekseyevich Gagarin ile bir dönüm noktası daha attı.
Buna karşılık, Başkan John F. Kennedy Amerikan halkına, ülkenin 'bu on yıl sona ermeden önce, bir adamı Ay'a indirme ve onu güvenli bir şekilde Dünya'ya geri döndürme hedefine ulaşmaya kendini adaması gerektiğini' söyledi.
1961 yılında Alan Shepard uzaya ilk çıkan Amerikalı olurken, birkaç yıl sonra Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins'in aya ayak basması ile Amerika uzay yarışında öne geçti.
NASA, Apollo misyonlarını birkaç yıl boyunca Ay'a göndermeye devam ederken, siyasi destek ve halkın ilgisi sonunda azaldı ve Ay'a son ayak basan insan 1972'de Apollo 17 görev komutanı Eugene Cernan oldu.
Bunun yerine, NASA sonraki birkaç on yılı dış güneş sistemine insansız araç göndermek, Mars'a gitmek ve Uluslararası Uzay İstasyonunda deneyler yapmakla geçirdi.
Hükümetin uzay araştırmalarını finanse etme isteği sona erdiğinde, özel sektördeki birçok kişi yeni nesil uzay araçlarının finansmanında ve tasarımında başı çekti.
2015 yılı, hem Jeff Bezos'un Blue Origin'i hem de Elon Musk'ın Space X'inin bağımsız olarak yeniden kullanılabilir roketleri fırlatmayı ve geri almayı başardığı bir yıl oldu.
Gelecekteki uzay uçuşlarının maliyetini radikal bir şekilde düşürmesi beklenen bir buluş olan, özelleştirilmiş uzay oyunları için büyük bir adımdı.
Nisan 2021'de NASA , yeni Artemis programının bir parçası olarak Space X ile koordineli olarak nihayet Ay'a döneceğini duyurdu.
Yani tam her şey bitti derken uzay seyahati tekrardan başlayacak gibi görünüyor.
Yorum Yazın