28 Madde ile Brandon Lee'nin The Crow Filmindeki Trajik Ölümü Hakkında Çarpıcı Detaylar
Filmi izlememiş olsanız bile Brandon Lee'nin, The Crow filminin setinde, boş sanılan bir tabancadan çıkan kurşunla hayatını kaybettiğini duymuşsunuzdur. Bu ne kadar bilindik bir bilgi olsa da bazı detaylar yanlış biliniyor, bilinmesi gereken ayrıntılar ise yeterince bilinmiyor. Bu içerikle birlikte bazı hususlara kesinlik kazandıralım.
İzlemeyenler için önce filmin konusundan kısaca bahsedelim:
Dark City ile de bilinen Alex Proyas'ın yönettiği filmde, rock müzisyeni Eric Draven'in sevgilisi bir grup serseri tarafından tecavüze uğruyor ve ardından olay yerine gelen Eric aynı serseriler tarafından öldürülüyor. Daha sonra bir karga tarafından hayata geri döndürülen Eric, sevgilisinin intikamını almaya başlıyor.
1. Brandon Lee 31 Mart 1993'te, boş sanılan tabancadan çıkan mermiler nedeniyle trajik bir şekilde hayatını kaybettiğinde henüz 28 yaşındaydı.
2. Bruce Lee ve onun Amerikalı eşi Linda Lee Emery'nin oğluydu.
3. The Crow öncesinde B sınıfı aksiyon filmlerinde yer alsa da bu film ile iyi bir iş çıkarmıştı ve kariyeri için sıçrama tahtası niteliğindeydi.
4. Daha önce dövüş filmlerinde oynamasında Bruce Lee'nin de etkisi vardı hiç şüphesiz.
5. Bu fotoğraflardaki mutluluk tablosu uzun sürmedi. Brandon, henüz 8 yaşındayken babasını kaybetti.
6. Bruce Lee, filminin çekimleri devam ederken ağrı kesici istediği arkadaşından aldığı hapı içtiğinde bir daha uyanamadı.
Daha 32 yaşındaydı. Ölümünün şaibeli olduğu yıllarca konuşuldu fakat iddia düzeyinde kaldı.
7. Brandon'ın, başından vurulduğu yönünde yaygın bir hata vardır. Aslında sırtından vuruldu.
Bir diğer yanılgı ise filmde masanın üstüne çıktığı sahne esnasında vurulduğunun sanılması.
Mezarından uyandıktan sonra evine gelip flashback yaşadığı(nişanlısının tecavüze uğradığı ve öldürüldüğü) sahnede, sırtına kurşun sıkılarak vurulmuştur. (GIF'teki sahne)
8. Vurulmasından 30 dakika sonra hastaneye nakledildi, 5 saat boyunca operasyon yapıldı ancak aşırı kan kaybı nedeniyle onu kurtarmak mümkün olmadı.
Doktor Warren W. McMurry, kanı pıhtılaştıramadıklarını, kanın çok fazla sızdığını söylemek zorunda kaldı.
9. Nişanlısı Eliza Hutton, hastaneye yetiştiğinde Brandon'ın ölümünün kesinleştiği ana denk gelmişti.
10. Sadece 17 gün sonra evleneceklerdi. 😞
11. Canlandırdığı Eric Draven karakteri de nişanlıyken öldürülmüştü.
Onunla aynı anda, aynı yerde hayatını kaybetti. Rolüyle gerçek anlamda bütünleşmişti.
12. 58 günlük çekim sürecinin 52. gününde bu trajik olay gerçekleşti.
Sadece 6 gün daha...
Vurulduğu sahne 60-70 kez tekrarlanmış. Bir kez daha az tekrarlansa Brandon bugün yaşıyor olabilirdi.
13. Kurşun, Funboy karakterini oynayan Michael Massee'nin ateşlediği tabancadan çıktı.
Oyuncu, hiçbir ihmali olmamasına rağmen bu travmadan çıkabilmek için 1 yıl boyunca oyunculuğa geri dönüp dönmemeyi düşündü. Geri döndü fakat söylediğine göre ömrü boyunca filmi izlememiş.
Michael Massee, geçtiğimiz ay 61 yaşındayken hayata veda etti.
14. Carolco Stüdyoları, freelance olarak çalışan silah ustası James Moyer'e, artık ona ihtiyaç kalmadığını ve geri kalan sahneleri "pervane ustası"nın halledebileceğini söylemiş.
Bu da ne kadar büyük bir ihmalin söz konusu olduğunu gösteriyor. (GIF'teki sahne öldüğü sanılan sahne, gerçeğini 7. maddede belirtmiştim.)
15. Brandon'ın ölüm anının filmde izlenebileceğini söyleyenlere kulak asmayın, ölüm anı dava sonucunda imha edilmiştir.
Sadece 'İşte bu sahnede vurulmuş' diyebiliyoruz, ama ölümü doğru bir kararla filmde yer almıyor.
16. Rolüne iyi hazırlanabilmek için vücudunun her yanını buz torbalarıyla sarmış.
Yeryüzünde dolaşan ölü bir vücudun daha gerçekçi görünmesini istiyordu. Bu da neden bu kadar başarılı olduğunu gösteriyor.
17. Brandon'ın ölümünden sonra nişanlısı Eliza Hutton ve annesi, filmin yönetmeni Alex Proyas'tan filmi tamamlayıp yayınlanmasını istemiştir.
Bunun üzerine son sahneler Brandon Lee olmadan tamamlanmış ve film bu şekilde yayınlanmıştır.
18. Filmin kalan sahneleri Brandon olmamasına rağmen CGI teknolojisi kullanılarak tamamlandı.
Mesela bu GIF'teki sahnede, Brandon'ın yüzü, birleştirilmiş parçalarla oluşturulmuş.
19. Tecrübeli aktör Jon Polito(GIF'teki oyuncu), bu cam kırılma sahnesinde Brandon'ı dikkatli olma konusunda uyarmış.
Filmin ilk sahnesiymiş ve bu sahnede Brandon'ın vücudunda kesikler oluşmuş. Cam, şekerden olmasına rağmen yaralanmaya yol açınca Jon Polito, 'Vic Morrow dün gibi aklımızda, kendine dikkat et' demiş.
20. Vic Morrow 1983 yılında Twilight Zone filminin setinde, üzerine helikopter düşmesi sonucunda hayatını kaybeden bir aktördü.
21. Tam da bu sahnede gerçekleşiyor bu feci olay. Üstelik yanındaki 6 ve 7 yaşlarındaki iki çocuk da hayatını kaybetmişti.
Kaza yerine ulaşıldığında Vic Morrow'un kafasının koptuğu görüldü.
22. Brandon Lee, Eric Draven rolü için düşünülen ilk isim değildi.
Çizgi romanın yaratıcısı James O'Barr, Lee'den yeterince memnun kalmamıştı; onun yerine Johnny Depp, Christian Slater ya da River Phoenix'i düşünüyordu.
Yani belki de bu aktörlerin biri bu kazaya kurban gidebilirdi.
23. Brandon’ın ölümü ile Heath Ledger’ın ölümü arasındaki benzerliğe değinmemek olmaz.
24. İkisi de kariyerlerinin en başarılı rölünden sonra öldüler. İki karakterin de yüzleri bembeyaz boyanmıştı, ikisinin saçları da omuzlarına kadar geliyordu, ikisi de çılgın bir karakterdi ve ikisi de 28 yaşındaydı.
25. Arkadaşlarının söylediğine göre; Brandon, bu filmden önce bir gün babası gibi öleceğini hissettiğini kendilerine söylemiş.
26. Ölümünden sadece 12 gün önce, "The Sheltering Sky" kitabından ve filminden bahsettiği son röportajından:
'Hayatınızı derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı, daha kaç kez anımsayabilirsiniz? diyor ya, ben filmi izleyince kitabı balkonda okuduğum yıllar öncesinin bir yaz akşamına gidiyorum; o akşamı daha kaç kez anımsayabilirim ki? Yine de her şey sonsuzmuş gibi. Oysa nasıl da hızla tükeniyor...'
27. Ölümünden sonra Brandon Lee'nin mezarı, babası Bruce Lee'nin mezarının yanına yapıldı.
Son röportajında bahsettiği ve ezbere bildiği o sözler şimdi mezar taşında yazıyor.
The Crow'un repliğiyle Brandon'ı bir kez daha anmış olalım.
28. "Eğer sevdiğimiz kişiler bizden çalınmışsa, onları uzun yaşatmanın yolu, onları sevmekten asla vazgeçmemektir. Binalar yanar, insanlar ölür; ama gerçek aşk, ölümsüzdür..."
'Yağmur her zaman yağmaz.'
Yorum Yazın