İzleyen Herkeste Terapi Etkisi Yaratan 'This is Us' Dizisini Neden İzlemeliyiz?
This is Us sıcacık bir aile dizisi. Aksiyon yok, gürültü yok, entrika yok. İnsanın ruhunu dinlendiren, kardeş, karı-koca, sevgili ilişkisi nasıl olmalı en güzel şekilde ortaya koyan pamuk gibi bir dizi. Her bölümde kendinizi yanağınızdan hafifçe süzülen yaş ve tebessüm ederken bulacaksınız.
Şimdiden uyarıyoruz; bölüm sonlarında ağlamamak bir hayli zor. This is Us kaliteli aile dizisi eksikliği çektiğimiz şu günlerde hepimize ilaç gibi geldi...
Dizi daha ilk bölümdeki muhteşem kurgusuyla herkesi kendine hayran bıraktı. Dizinin açılışında aynı gün doğan ve 36 yaşına giren bir grup insanı izliyoruz.
Bu insanlardan karşımıza çıkan ilk kişi, Jack. Daha ilk sahnede Jack'i eşi tarafından hazırlanmış muhteşem bir hediye bekliyor.
Jack'in 36. yaş gününde eşi Rebecca'nın karnı burnunda ve üçüz bebek bekliyorlar.
Jack, o kadar muhteşem bir eş ve baba ki izlerken hayretler içinde kalacaksınız.
Bir diğer karakterimiz Kevin. Hollywood yapımı 'The Manny' isimli bir dizide oynayan popüler bir aktör. Kariyerinin gidişatından hiç memnun değil. 36. yaş gününde kendisi büyük bir patlama yaşıyor ve daha iyi ve kaliteli bir yoldan yürümek için yepyeni bir karar alıyor.
Ve Kate. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen, bu yüzden psikolojisi bozulan ve grup terapisine giden Kate, bu yaş gününde bir kez daha savaşmaya karar veriyor. Bakalım istediği gibi kilo verebilecek mi?
Kate'in ilk bölümde söylediği 'Sanki hayallerimin hepsini yemiş gibiyim.' sözü hafızalarımızdan silinecek gibi değil.
Bu noktada Kate ve Kevin'ı birbirinin en büyük destekçisi olarak görüyoruz.
Son olarak da dizinin siyahi ana karakteri Randall. Eşi ve çocukları ile mutlu, yolunda giden, güzel bir hayatı var.
Randall ise 36. yaş gününde yıllar önce bebekken kendisini terk eden babasını buluyor ve onunla hesaplaşıyor.
Aynı gün Rebecca'nın birden doğum sancıları başlıyor ve kendilerini hastanede buluyorlar. Yalnız üçüz bekleyen çiftin önünde zor bir doğum var.
İşte tam bu noktada karakterler arasında öyle bir bağ kuruluyor ki dizi hedefi tam 12'den vuruyor. 'Sonraki Bölüm' butonuna basmamak mümkün değil.
İlerleyen bölümlerde olaylar, günümüzden kesitler ve geçmişe yapılan flashbackler'le sizi de içine alarak dantel gibi bir kurguyla örülüyor.
Bu diziyi özellikle canınız sıkkın, kafanız dolu, mutsuz ya da kötü bir şey olacakmış gibi hissederken açın izleyin. En kötü anınızda bile gerçek bir terapi etkisi yaratacak.
Onlar; tüm o kusurlarıyla, eksikleriyle, hatalarıyla mükemmel ve çok güzel bir aile. Mutlaka tanışın :)
Dizi şu anda 2. sezonunu tamamlamak üzere ve Amerika'da reyting rekorları kırıyor.
"This is Us" Altın Küre En İyi Erkek Oyuncu dahil, toplam 9 ödüle sahip...
Altın Küre Drama Dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü - Sterling K. Brown
Primetime Emmy Bir Drama Dizisinde En İyi Erkek Başrol Oyuncusu Ödülü - Sterling K. Brown
Beyaz Perde Sanatçıları Derneği Drama Dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü - Sterling K. Brown
Drama Dizisi Dalında En İyi Erkek Oyuncu NAACP Image Ödülü - Sterling K. Brown
Bir Drama Dizisinde En İyi Erkek Oyuncu Dalında Eleştirmenlerin Seçimi TV Ödülü - Sterling K. Brown
Beyaz Perde Sanatçıları
Derneği En İyi Drama Dizisi Kadrosu Ödülü
People's Choice Favori Yeni TV Drama Dizisi Ödülü
TCA En İyi Yeni Program Ödülü
MTV Movie & TV En İyi Acıklı Hikaye Ödülü
Sözü daha fazla uzatmadan sizi 70 milyondan fazla izlenen fragmanı ile baş başa bırakalım...
BONUS: Sırf Toby karakteri için bile bu diziyi izleyin:)
Kadınlar! Toby'yi görmeden önce hiçbir erkeğe 'Evet' demeyin.
Erkekler! Toby'yi görmeden önce hiçbir kadına çiçek vermeyin.
Yorum Yazın