Görüş Bildir
Haberler
Cizre'de Öldürülen Nihat Kazanhan Davası Sanıksız Başladı

Cizre'de Öldürülen Nihat Kazanhan Davası Sanıksız Başladı

Deniz Gök
06.05.2015 - 21:58 Son Güncelleme: 07.05.2015 - 16:54
İçeriğin Devamı Aşağıda

Cizre’de 14 Ocak’ta, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı öldürmekle suçlanan polislerin yargılanmasına bugün başlandı. Avukatların sanıkların mahkeme salonuna getirilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, güvenlik gerekçesiyle ifadelerin video görüntüsüyle alınmasına karar verdi. Nihat’ı kasten öldürmek suçlamasıyla yargılanan sanık Polis M.N.G’nin ifadesi sırasında bağlantı sık sık kesildiği için birçok kere ne söylediği anlaşılamadı. Duruşma yarın sabah 9.30'a ertelendi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinin Yafes Mahallesi’ndeki 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın katledilmesine ilişkin 5 polis hakkında açılan davasının ilk duruşması Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. 

Sabah erken saatlerinde çok sayıda polis zırhlı araçla adliye binasını ablukaya aldı. Ankara Elmadağ Cezaevinde tutuklu bulunan sanık M.N.G, Ankara’dan, tutuksuz sanık polisler H.V, O.Ç, U.İ. ve G.T. ile avukatları ise Mardin Adliyesinden SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile duruşmaya katıldı. 

  • Duruşmaya 20 barodan 60 avukat katıldı

DHA ve Evrensel'den elde edilen bilgilere göre duruşmaya, Kazanhan’ın anne ve babası Ayşe ve M. Emin Kazanhan, HDP Şırnak Milletvekili Adayı Faysal Sarıyıldız, Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin yanı sıra İstanbul, Gaziantep, Bursa, Hatay, Diyarbakır, Sakarya, Antalya, Manisa, Mersin, Ankara, Bursa, Bitlis, Batman, Şırnak barolarından 60 avukat katıldı. 

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi duruşmaya 3 avukat gönderirken, Türkiye Barolar Birliği de davaya gözlemci gönderdi. Uluslararası Af Örgütünün davayı takip etmek talebiyle gönderdiği mektup mahkeme heyeti tarafından kabul edildi. Mahkeme heyeti yer olmadığı gerekçesiyle sadece 3 gazetecinin duruşma salonuna alınmasına izin verdi. 

  • Sanıklar duruşmaya getirilmedi

Yer darlığından dolayı sanık sandalyesine oturtulan avukatlar, bu duruma tepki göstererek, “Bizim yerimizde sanıklar oturmalıydı” dediler. Duruşmada ilk olarak avukatların talepleri dinlendi. 

Mahkeme heyeti, usul yönündeki görüşlerini belirtmek için avukatlara söz verdi. Yargılanan her 5 polisin de burada mahkemede hazır olmaları gerektiğini belirten avukatlar, sorularını yüz yüze, doğrudan sormalarını, bunun için de savunma makamı ve ailenin karşısında cevap vermelerini istediklerini belirtti. Avukatların taleplerini tutanağa geçiren mahkeme heyeti, bu talebi sanıkların ‘güvenliğinin sağlanamayacağı’ iddiasıyla reddetti. 

  • Duruşmada bağlantı rezaleti

Daha sonra okunan iddianamede, Nihat’ın vurulduğu anlardan bahsedilirken, aile duygusal anlar yaşadı. İddianame okunduktan sonra Nihat’ı kasten öldürmekten yargılanan sanık polis M.N.G. ile görüntülü bağlantı kuruldu. 

Sanık ifadesi sırasında sık sık bağlantının kesilmesi ve söylediği birçok şeyin anlaşılmaması üzerine avukatlar yeniden itiraz ederek, sanıkların mahkeme salonuna getirilmesini istedi. Mahkeme heyeti ise ‘Dedikleri anlaşılıyor. Anlaşılmayan yerleri not alıp daha sonra teyit edeceğiz’ gerekçeyle talebi yine reddetti. 

  • Nihat'ı öldüren polis çocukları korumak istemiş

Sanık Polis M.N.G. ifadesinde, olay sırasında çocukların taş atarak çevre yoluna yaklaştığını, o sırada yoldan askeri araçlar geçtiğini ve herhangi bir kaza yaşanmasının önüne geçmek için, çocukların yola çıkmasını engellemek amacıyla gaz bombası attığını iddia etti. 

Gaz bombasını ‘en az etkili olacak biçimde’ attığını öne süren sanık polis, “Zarar vermeyi düşünmedim. Ateş ettikten sonra bir vatandaşın bir çocuğu kucağına alarak hastaneye doğru götürdüğünü gördük. Bizler olayın büyümemesi için olay yerinden çekilip yakında bulunan karakola gittik” dedi. 

Sanık polisin çocuklara gaz bombası atmak için kullandığı silahın, özel harekat timleri tarafından çatışma ve operasyonlarda kapı ve pencereleri delmek için kullanılan çok etkili bir silah olduğu anlaşılırken, M.N.G, olay yerindeki gaz fişeklerini yüzüne maske takarak toplamasını da şöyle izah etti; “Karakola giderken cep telefonumun olmadığını fark edip, olay yerine geri döndük. Araçtan inip telefonumu aldım. Olay yerine gelirken arkadaşlarım herhangi bir sorun olmaması için kar maskesi giymemi istedi. Ben de kar maskesi giyerek geldim. O sırada olay yerinde bulunan gaz fişeklerini de alıp karakola bıraktım” dedi. 

Kullandığı silahın kendisinin değil, sanıklardan H.V’nin olduğunu söyleyen sanık polise mahkeme başkanının sürekli ‘arkadaşım’ diye hitap etmesine avukatlar tepki gösterdi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sanığa ismiyle hitap etti. İfade sırasında görüntü sık sık kesildiği için avukatların soru sorması da mümkün olmadı. 

  • H.V. de kasten öldürmekten yargılanacak

Öte yandan mahkeme heyeti, daha önce tutuklanıp, serbest bırakılan ve dava kapsamında, ‘kamu personelinin suçunu bildirmemek’ suçlamasıyla yargılanan sanık Polis H.V’ye ilişkin ailenin itirazını kabul ederek, onun da ‘Kasten adam öldürmek’ten yargılanmasına karar verdi. Kamu personeline suçu bildirmemekten yargılanırken yapılan itirazı değerlendiren mahkeme 'kasten öldürmekten' yargılanmasına karar verdi.

  • Avukatlar adil yargılama istedi

Duruşmada söz alan avukatlar ısrarla sanıkların adil bir yargılama için mahkeme salonuna getirilmesini isteyerek, “Bu ülkede devlet birçok çocuk katletti. Eğer Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol’u öldürenler adil biçimde yargılanıp, gereken cezayı alsaydı, Nihat bugün aramızda olacaktı” dediler. Avukatlarla mahkeme heyeti arasında sanıkların mahkeme salonuna getirilip getirilmemesine ilişkin tartışmanın uzun sürmesi üzerine duruşmaya ara verildi. 

  • 'Çok istiyorsanız davayı başka yere aldırayım'

Aradan sonra devam edilen duruşmada ailenin avukatları sanık M. N. B.’ye Emniyetin silah kullanma talimatını bilip bilmediğini sorarak kendisinin kullandığı silahın insanlar üzerinde kullanmanın yasak olduğunu söyledi. Bunun üzerine sanık M. N. B. Yönetmeliğini bilmediğini ama böylesi durumlarda emniyetin kendisini kurtarmak için yönetmelikleri değiştirdiğini öne sürdü.

Tele konferans yönteminde aksaklıklar devam edince avukatlar tele konferans yönteminden vazgeçilmesi ve sanıkların mahkemeye getirilmesi talebini yinelemesi üzerine mahkeme başkanı sanıkların mahkemeye gelmesi halinde dava sonrası olayların çıkmasından çekindikleri için sanıkların getirilmesi kararını almadıklarını ileri sürerek “Eğer çok istiyorsanız talep edin davayı Cizre’den başka yere aldırayım’ dedi.

Mahkeme tartışmaların sürmesi üzerine duruşmaya 10 dakika ara verdi.

  • Sanık M.N.G.: 'Ben cani değilim'

Aranın ardından Sanık M.N.G. ifadesinde Nihat Kazanhan'ı öldürdüğünü düşünmediğini söyledi.

“Bölgede güvenliği sağladıklarını, o gün de olaya müdahale ettiklerini ve müdahale esnasında sadece çocukları korkutmak için havaya ateş açtığını” söyleyen M.N.G. olaydan önce orada bulunan çocuklarla konuşup şakalaştığını ifade etti. M.N.G. 'Ben sohbet edip şakalaştığım  insanları öldürecek kadar psikopat mıyım. Ben bir cani değilim' dedi.

  • Gaz fişeklerini 'gelenek' icabı temizlemiş

Ailenin avukatlarının olay yerinde bulunan gaz fişeklerini niçin topladığını sorması üzerine M.N.G.  “Bizim gelenek ve göreneklerimize göre kirletilen çevreyi temizlememiz gerekir. Bu yüzden temizledim” yanıtını verdi.

M.N.G. “Bu, yaşananlar normal mi” sorusuna da “Çocukların orada bulunması normal mi” cevabını vererek çocukların oyun oynamadığını eylem yaptığını söyledi.

  • Yarına ertelendi

Sanık avukatı, müdafisinin tahliyesini istedi. Sabah 9.30’da başlayan duruşma akşam 7.30’da yarına ertelenerek sona erdi.

Duruşma yarın sabah 9.30’da devam edecek. Yarın, tutuksuz sanıkların ifadesi alınacak.

'Annesi sokakta oynayan çocuklara Nihat’ı soruyor'

'Annesi sokakta oynayan çocuklara Nihat’ı soruyor'

Nihat Kazanhan’ın babası Mehmet Emin Kazanhan | Fotoğraf: Al Jazeera

Dava öncesinde Nihat Kazanhan’ın babası Mehmet Emin Kazanhan ve ailenin avukatlarından Filiz Ölmez ile görüşen Evrensel Gazetesi'nden Beyar Özalp Nihat’ın ölümüyle ailesinin yaşamının nasıl değiştiğini anlatıyor. Psikolojisi bozulan ve sürekli sinir krizleri geçiren bir anne, çalıştığı işi bırakan bir baba, annesine yardım etmek için okulu bırakan bir abla... 

İşte Beyar Özalp'ın, Nihat'ın babası Mehmet Emin Kazanhan ile yaptığı görüşme ve Cizre'ye dair izlenimlerini anlattığı haberi:

Nihat'ın ölümüyle, yaşamı değişen bir aile

Nihat Kazanhan’ın babası ile görüşmek için Nihat’ın katledildiği çevre yoluna yakın olan evlerinin bulunduğu sokakta yürürken Nihat’ın arkadaşlarının yazdığı duvar yazıları dikkatimizi çekiyor. Evde bizi karşılayan baba Mehmet Emin Kazanhan’a Nihat’ın annesiyle de sohbet etmek istediğimizi söylüyoruz ancak anne Ayşe Kazanhan’ın ve aslında ailenin diğer fertlerinin çoğunun da olaydan sonra psikolojik sorunlar yaşadığını söyleyen baba, teklifimizi nazikçe geri çeviriyor. 

Nihat henüz yaşıyorken sürekli oyun oynadığı bahçede, baba Mehmet Emin Kazanhan’la sohbete başlıyoruz. Mehmet Emin Kazanhan, olay günü yaşananları anlatarak başlıyor. TIR şoförü olduğunu, o gün yola yeni çıktığını ve olayı duyar duymaz Cizre’ye geri döndüğünü söyleyen Kazanhan, anne Ayşe Kazanhan’ın oğlunun morgdaki cansız bedenini gördükten sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başladığını ve eşine destek olmak için Nihat öldürüldüğünden beri çalışmadığını söylüyor. 

Kazanhan, “Eşim olaydan çok kötü etkilendi. O günden sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Belli dönemlerde sinir krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırıyoruz. Büyük kızım, sırf kardeşlerine bakmak ve annesine yardımcı olabilmek için okulu bıraktı” diyor.

12 Yaşındaki Nihat'ın Ölüm Anına İlişkin Görüntüler...

Cizre'de akrep sireni endişe demek...

Annenin sağlık sorunlarının ne boyutta olduğunu sorduğumuzda Kazanhan, “Durumu kötü. Bazen sokakta oynayan çocuklara Nihat’ı soruyor. Daha ne kadar bu acıya dayanabilecek bilmiyorum” diyor. Tam bu sırada baba Kazanhan, birden ayağı fırlayarak, dışarı çıkıyor ve çevre yoluna doğru yönelerek orada oyun oynayan çocukları kontrol ediyor. 

Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken, Mehmet Emin Kazanhan endişeli bir yüz ifadesiyle “Bir polis akrebinin sesini duydum” diyor. Çocukların başına bir şey gelip gelmediğini kontrol etmek için yerinden fırladığını anlıyoruz. Sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Olaydan sonra herhangi bir devlet yetkilisinin kendileri ile görüşüp görüşmediğini merak ediyoruz. Kazanhan, hiçbir devlet yetkilisinin aramadığını, Cizreli olan AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ın da başsağlığı dilemek için bile aramadığını söylüyor. 

AKP’li Dindar’ın katıldığı bir televizyon programında HDP’li Faysal Sarıyıldız’a söylediği “Katili kendi bahçenizde arayın” sözlerini hatırlatan Kazanhan, “Görüntüler ortaya çıktıktan sonra katilin kimin bahçesinden çıktığını net bir şekilde gördük” diyor. AKP Hükümetinin görüntülerin ortaya çıkmasından sonra olayı Cemaatin üzerine yıkarak kendisini kurtarmaya çalıştığını söyleyen Kazanhan, “Cemaat mi Hrant Dink’in katili olan polisi Cizre’ye atadı” diye soruyor.

'AKP'nin barış istediğine inanmıyorum'

Silahların sustuğu dönem boyunca devlet tarafından katledilen onlarca Kürt çocuktan biri olan Nihat’ın babasıyla konuşurken, söz çözüm sürecine geliyor. Kazanhan, “AKP’nin barış istediğine inanmıyorum. Sadece kendi iktidarını sağlamlaştırmak için halkı oyalıyorlar” diyor. Sonra ekliyor, “Eğer barış sürecindeysek artık çocuklarımız ölmemeli. Ama çözüm süreci 3 yılı geçmesine rağmen hâlâ çocuklar katlediliyor. Süreç ile beraber birçok demokratik talepler karşılanacaktı. Ancak tam tersine çıkardıkları paketlerle elimizde olan demokratik haklarımızı bile almaya çalışıyorlar. Bakın işte geçen hafta 1 Mayıs’tı. Talepleri için alanda olan emekçilere saldırdılar, yüzlerce kişiyi gözaltına aldılar” diyor.

Başka çocuklar ölmesin diye...

Türkiye haklarına da bir çağrıda bulunan baba Kazanhan, “Birileri bu savaşın bitmesini istemiyor. Yıllardır biz işçi ve yoksullarının çocukları ölüyor. AKP 13 yıl önce Kürt sorununu çözmek vaadiyle iktidara geldi. Ancak tek amacının kendisini zengin etmek olduğu ortaya çıktı. AKP’den önce de birçok parti bu ülkeyi yönetti. Ama hiç biri bu savaşı bitirmek istemedi. Şimdi yeniden Nihatların ölmemesi için HDP’nin Mecliste olması gerekiyor. Bu nedenle yoksul emekçiler olarak oyumuzu HDP’ye verelim” diyor. 

İlk duruşması görülecek olan davadan beklentisini de sorduğumuz Kazanhan, adalete güvenmediğini söylüyor. Nihat’ın ölümüyle birçok yerde yapılan eylemlerle ne kadar çok insanın kendilerini desteklediğini gördüğünü söyleyen Kazanhan, “Birçoğunu tanımamamıza rağmen, davada 116 avukat görev alacak. Tüm bu insanlarla birlikte, suçluların ceza alması için adalet mücadelesi vereceğiz” dedi.

Nihat için 116 avukat adalet arayacak

Nihat Kazanhan’ın katil zanlıları ve cinayette sorumluluğu olan diğer polis memurlarının yargılanacağı dava için çeşitli illerden 116 avukat görev alacak. 

Davaya ilişkin konuştuğumuz ailenin avukatlarından Filiz Ölmez, şu anda sadece 1 polis memurunun tutuklu olduğunu, 4 polis memurunun ise tutuksuz yargılandığını hatırlatarak, “Polis memurlarından ikisi kasten adam öldürmekten, diğer üçününse ‘Kamu personelinin suçunu bildirmemekten’ yargılandığını söyledi. 

Görülecek olan duruşmada suç işleyen tüm memurlarla beraber, suçtan haberi olan ve gizlenmesine yardımcı olan tüm kamu personellerinin yargılanıp ceza almasını isteyeceklerini söyleyen Ölmez, “Duruşmada 116 avukat olarak Kazanhan ailesi adına adalet arayacağız. Cizre’de küçük bir çocuk; taş attığında, en yüksek cezayı alması için ceza kanununda bulunan tüm suçlardan ayrı ayrı yargılanıyor. Ancak polis bir çocuğu öldürdüğünde ceza almaması için her şey yapılıyor ve en fazla ‘Adam öldürmekten’ ceza alıyor. Ama onlar başta görevi ihmal suçu olmak üzere birçok suçu bir anda işliyorlar” şeklinde konuştu. 

Polisin Cizre’de iktidarın politikalarını uyguladığını ve iktidar halka ne kadar düşmanca davranıyorsa, polisin de o kadar düşmanca davrandığını dile getiriyor. Ölmez, “Polis, İçişleri Bakanlığından ne talimat alırsa onu uyguluyor” sözleriyle Cizre’de yaşananların hükümetten bağımsız olmadığına dikkat çekiyor.

Sanık polislerin avukatlarının, ‘güvenlik’ nedeniyle davanın başka bir yere alınmasını talep ettiğini, ancak mahkemenin ilçede yeterli güvenlik önlemi alındığını belirterek, bu talebi reddettiğini belirten Ölmez, “Yine de sanık polisler duruşmaya gelmeyebilir. Bulundukları yerden ifade verebilirler. Biz adil bir yargılanma için polislerin kamu personeli olma gücünün arkasına sığınmalarına izin verilmeden, yargılanıp hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz” dedi. Davaya başta İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Diyarbakır olmak üzere birçok barodan avukatların katılacağını dile getiren Ölmez, “insan hakları savunucularının davayı takip etmesini bekliyoruz” dedi.

DHA ve Beyar ÖZALP / Evrensel

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
1
0
0
0
0
0