Görüş Bildir
Haberler
'Nerede Aborjinler, Kızılderililer, Afrika Kabilelerinin Bir Çoğu?'

'Nerede Aborjinler, Kızılderililer, Afrika Kabilelerinin Bir Çoğu?'

ATKN
17.04.2015 - 13:13 Son Güncelleme: 17.04.2015 - 15:28
İçeriğin Devamı Aşağıda

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adli Reform Paketi'nin ana hatlarını açıkladı. Başbakan Davutoğlu, pek çok adımı içeren paketi açıkladığı toplantıda AP'nin Ermeni 'soykırım' kararına da değindi ve 'Avrupa tarihini açacaksak nerede Aborjinler, nerede Kızılderililer, nerede Afrika kabilelerinin bir çoğu?' dedi.

 

Davutoğlu, yaptığı konuşmada yargıda yapılacak değişiklikleri ve yargıda yeni dönemi anlattı. Buna göre, yargıda çok başlılık bitecek, şiddet mağdurlarına tazminat ödenecek, avukatlık kanunu ise baştan sona yenilenecek.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

'Yeni yargı reformunu hayata geçirdik. Yeni Türkiye'yi inşa etmenin en önemli temellerinden biri de yargı reformu. Önümüzdeki 5 yılda daha da ileri gideceğiz.

Pakette 5 hedefi gözetiyoruz 22 önemli unsur yer alıyor.

1. Hedef yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi.

2. Hedef hesap verilebilirliğin artırılması,

3'üncüsü yargının daha hızlı çalışmasının temin edilmesi.

İnsan odaklı ve özgürlükleri koruyan bir yapı. Yargıda çok başlılığı gidereceğiz, kamuoyuyla istişare sağlanacak. Mahkeme ve savcılıklar yıllık faaliyet raporu hazırlayacak ve yayınlayacak. İlk defa kamuoyu tarafından denetlenecek.

'YÜKSEK MAHKEME KARARLARINI HALKA AÇACAĞIZ'

Yüksek mahkeme kararlarını halka açacağız. Seçim sonrası büyük bir çalışma başlıyor. Yargıya güvende son yıllarda bir azalma olmuştu. Yargıya güven yüzde 100 olmalı ki halkımız kendini güvende hissedebilsin. Yargı üzerinden ülkeyi kontrol etmek isteyenler oldu. Paralel yapı gibi. Darbe sonraları da böyle şeyler oldu. Adliyelerde basın büroları kurulacak.

'YARGI TEKRAR İTİBAR KAZANMAK ZORUNDA'

Yargıda kolektif karar yoktur, her bir hakim vicdanıyla karar verir. Yargıya tekrar itibar kazandırmak zorundayız.

Adli yardım uygulamasını genişleteceğiz. Maddi durumu iyi olmayan vatandaşlar için adli yardımın yanında, hukuki himaye sistemini de getireceğiz. Mağdurların devlet koruması altında sağlık masrafları karşılanacak.

MAĞDURLARA İŞ VE TAZMİNAT HAKKI

Mağdur haklarını güçlendiriyoruz. Mağdur edilmiş vatandaş grubu varsa onların hakkını korumak. Yeni yaklaşımımız mağdur odaklı yaklaşım olacak. Seçimlerden sonra ilk devreye sokacağımız kanunlardan biri.

Dün yeni Türkiye sözleşmesini izah ederken, anayasada zemin olacak çağrıda bulunmuştuk. Yapacağımız açıklamalarımız oradaki sözleşmenin altını dolduracak yaklaşımlar.

Bu kanun ile mağdur hakları güçlendirilecek. Etkin bir takip sistemi kurulacak. Amacımız eski hükümlülere sağladığımız kamuda istihdam gibi bazı imkanların mağdurlara sağlanması. Mağdurlar, şiddete uğrayan kadınlardan çocuklara, bunların kamuda rehabilite edilmesi gerekiyorsa istihdam edilmesine dönük.

AĞIR ŞİDDETE MARUZ KALAN KİŞİYE DEVLET TAZMİNAT ÖDEYECEK

Ağır şiddet nedeniyle sağlığını kaybedenlerin sağlık hizmetlerini devlet karşılayacak. Psikolojik travma yaşamış, mağdur ise devlet koruması altında sağlık hizmetleri karşılanacak. Devrim mahiyetinde bir adımdır. Ağır şiddet suçuna maruz kalmış kişiye devlet tazminat ödeyecek. Bu ücreti de şiddet yapandan tanzim edeceğiz.

AVUKATLIK KANUNU VE NOTERLİK SİSTEMİ BAŞTAN SONA DEĞİŞİYOR

Avukatlık kanununu baştan sona yenileyeceğiz. Noterlik sistemini değiştireceğiz. Bazı çekişmesiz işleri Noter'e vereceğiz. Bu da yargının iş yükünü hafifletecek. Bilirkişi müessesinde büyük bir reform yapacağız. Yeniden kurumsal bir yapıya gideceğiz.

Yeni adalet saraylarını yapmaya devam edeceğiz. Adalet veri bankası kuruyoruz. Yargıda e-adalet hizmetlerini daha etkin hale getiriyoruz. İstinat mahkemelerini hayata geçiriyoruz. Uzaktan ifade almayı daha kolay hale getireceğiz. Adliyelerde vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştırıyoruz.

'BU YARGI SİSTEMİ İÇİN BİR DEVRİM'

Hakim ve savcı açığını kapatacağız. Vatandaşların davaları daha kısa sürede sonuçlanacak. Her bir dava için ideal süreler belirleyeceğiz ve makul bir sürede bitmesi için takipte olacağız. Bu yargı sistemi için bir devrim.

'YENİ ADALET SARAYLARI İNŞA EDİLECEK'

Bilirkişi müessesinde reforma gidiyoruz. Bilir ve kişi yan yana iki güzel tabirin ötesinde bugün maalesef istismarlara, kamuoyunda güven problemlerine yol açan bir nitelikte. Yeni bir kurumsal yapılanmaya gideceğiz. Denetim sistemi kuracağız. Yeni adalet sarayları yapmaya devam edeceğiz. Aydınlık salonlarda yapıldığı zaman bir ışıktır adalet. Eski adalet saraylarında koridorlar karanlık, insanlar telaş halinde, eski karakollar gibi. Şimdi adalet saraylarımız aydınlık ferah, insanlar baktığında adalet için geldik kanaatini yaygınlaştıracak yapacağız. İl merkezleri olmak üzere, büyük ilçelerde, yeni bir kampanyayla adalet saraylarını güçlendireceğiz.

VERİ BANKASI VE E-ADALET SİSTEMİ

Adalet veri bankası kuruyoruz. Adalet istatistiklerine ilişkin kapasitenin geliştirilmesi önceliklerimiz arasında. E-adalet sistemini daha yaygın haline getiriyoruz. İşlem bakımından, yoksa adalet 'e' değil vicdandır. Adalet entegre bir şekilde e adalet sistemiyle birbirine irtibatlandırılıp, vatandaş hakim savcı girdiğinde, işlemlerin çoğu halledilebiliyor. 2002'den bu yana daktilo sesi duyulmuyor, mübaşir sesleri de duyulmuyor. UYAP kapsamında kullanılan sesli görüntülü sistem daha da genişletilecek. Geniş kapsam iletişim ağı kurulacak. Bir hasta yatağında ifadeye çağırılıyor, bir mahkum oradan devredilmesi bile bir sürü güvenlik problemi. 12 Eylül davasında da görüldüğü gibi, mahkemeye gitmesi zor olan kişiler bu sistem ile duruşmalara katılabilecek.

Skype şeyleri aştı, bu uygulama ile daha da yaygınlaştırılarak, insanların bulundukları yerden adalete. Uzaktan ifade alma, bir bilgiye ulaşma, devlet kurumları arasındaki bilgi alışverişi daha kullanışlı hale gelecek. İstinaf mahkemelerini hayata geçiyoruz. Yüksek mahkemedeki iş yükünü azaltacağız.

'HACZİ YASAKLADIK'

İcra iflas sistemini yeniden yapılandırıyoruz. Borçlu ile alacaklı arasındaki denge gözetilmiş burada borçlu ve alacaklar konusunda, getirdiğimiz yeni düzenlemelerle de ailelerin mağdur edilmemesi için lüzumlu eşyaların haczini yasakladık. Haczedilen malların gerçek değerinin altında satılmaması için ihalelere elektronik teklif imkanı getirdik. O mallar, ayarlanmış satışlarla el değiştiremeyecek. İcra dairelerinin teşkilat yapısı yeniden düzenlenecek.

Adliyede vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştırıyoruz. Danışma masaları kurarak kolaylaştıracağız. Hakim ve savcı açığını kapatacağız. Hakim ve savcı sayısının artırılması davaların daha kolay sürede bitmesini sağlayacağız.

DAVA SÜRELERİ KISALIYOR

İdeal yargılama sürelerini belirliyoruz. Hepimizin hayatta karşı karşıya kalabileceğimiz durum. Beni en fazla heyecanlandıranlardan bir madde bu oldu. Geç gelen adalet adalet değildir. Her bir dava için, dava türü için bir ideal yargılama süresi belirleyeceğiz. Sürekli ertelenen davalar, üç yıl beş yıl. Zaman aşımının önüne geçmesi için makul sürede sonuçlanması için ortalama görülme süreleri belirlenecek. Bu yargı sistemi için bir devrim.'

SORU & CEVAP

Seçim beyannamesinde de açıkladığınız bir başlık vardı. Bireysel başvuru konusunda. Bu uygulamayı gözden geçireceğiz şeklinde yer aldı. Bu da şöyle yorumlandı, bireysel başvuru nedeniyle verilen hükümetin bazı kararlardan rahatsız olduğu yönünde. Nasıl bir düzenleme yapılacak?

Bireysel başvuru hakkını getiren bizim hükümetlerimizdir. Anayasa reformuna koyan Ak Parti'dir. Bireysel başvurudan rahatsızlık duymamız söz konusu değildir. Yüksek mahkemeler, Anayasa MahkemesiYargıtay, aynı zamanda içtihat makamlarıdır. Daha ilk aşamada binlerce dosya onların önüne geldiğinde, esas işlerini göremez hale gelebilir.

Düşünün ki 30 bini aşkın bireysel başvuru var. AYM'nin kapasitesi belli. İlk aşamalarda halledilebilecek konular bile AYM'ye götürülüyor. Gerçek işlevini yapamaz hale geliyor. Hükümetimizin hiçbir rahatsızlığı yok. Bireysel başvuruyu sistemde muhafaza edeceğiz. AYM, kendi başına ihtiyaçlarını tespit eder ve ona göre tedbirler alır. Bir tür filtreleme, bir süzgeç mekanizmasıyla kendi içinde kurduğu bir mekanizma söz konusu.

Bir, bireysel başvuruyu biz getirdik. İki, AYM'nin kendi büyük önemli işlevini engelleyecek bir iş yüküyle karşılaşması durumunda AYM kendi tedbirini alır. Bir filtreleme, süzgeç gibi tedbirler AYM'nin kendi içinde yapılacak. Şu dosyaya bakın, bunu şöyle yapın gibi bir şey zaten söz konusu değil sistemde. Bunun bir düzenlemeye ihtiyacı var. AİHM'in önünde bile bu kadar dosya yok.

'NEREDE ABORJİNLER, NEREDE KIZILDERİLİLER?'

Dün bir görüşme gerçekleştirdiğini biliyoruz, AP Başkanı'yla. Sizin Türkiye'nin tepkisini ilettiğini biliyoruz. Kendisinin oturumda olmadığını söylemiş size. Bundan sonra nasıl bir yol izlenecek? Size aktardığı bir bilgi var mı? Yeni bir toplantı, oturum açılması, kararın gözden geçirilmesi gibi size ilettiği bir şey var mı? AP bu adımı atacak mı?

'Tabi 100'ncü yıl sebebiyle ki, yüzüncü yılları anarsak çok acılı yüzüncü yıllar herkesin aklına gelir. Maalesef istismara açık, bir çok yerde, konuyla doğrudan ilişkili olmayan bir çok kişi, dini otorite Papalık makamı açıklama yapıyor. Dini otoritelerin görevi uluslararası barışı teşvik edici açıklamalar yapmaktır. Bir kesime karşı tavır ortaya koyacak yaklaşım

Şimdi AP'de bir karar alındı. Bir çok marjinal grubun olduğu, bu tarz bir çok kararı muhatap alınmayacak kadar gayri ciddi olduğu bir yapıya sahip. Avrupa'da ne kadar marjinal grup varsa, ırkçı, İslam karşıtı, Türk karşıtı… O zaman biz Katolik tarihinin dosyalarını açar, ve 500 yılda geçen sürede andığımız, kaçanların nasıl ülkemize geldiğini anlatırız.

Dün AP Başkanı Schulz'a da söyledim. Avrupa tarihini açacaksak, Afrika'da Asya'da neler yapıldığını, o otantik kavimlerin nerelere kaybolduğunu? Nerede Aborjinler*, nerede Kızılderililer*, nerede Afrika kabilelerinin bir çoğu?'

SON DÖNEMDE YÜKSELEN İSLAM VE TÜRK KARŞITLIĞI

'Mesele artık Türkiye Ermenistan meselesinin önüne geçmiştir ırkçılığın yeni bir yansımasıdır. Görülen her türkün, her Müslüman, bazen soykırım, bazen IŞİD, suçlamalarla kolektif suçlu muamelesine dönmesine yönelik adımlar bunlar. Biz her aşamada 1915 olaylarının acılarını paylaşacağımızı, bu olaylar üzerinden istismar olmaksızın, bin yıl Türkler ver Ermeniler yan yana yaşadılar. Bizde getto olmadı. Getto Avrupa'nın eseridir. Önce etnik ayrımcılık, sonra soykırım olur.'

'2005 yılında bütün meclisimiz ortak bir çağrıda bulunuldu. Hrant Dink'in katledilmesinin yıl dönümünde açıklama yaptım. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Türkiye ile Ermenistanarasında her türlü iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine hazırız. Ta ki Ermenistan'da Azerbaycan için adımlar atsın.'

'Kim olursa olsun. Milletimizi tarih mahkemesinin karşısına çıkarıp yargılamaya kalkan kim olursa olsun, ona karşı açık ve net tutumumuzu sergileriz. Barışmaya hazırız, acıları paylaşmaya hazırız. Ama boyun eğmeyiz. Avrupa'nın acılarla yüklü tarihini unutturup, birinci dünya savaşında ülke topraklarının dörtte üçünü kaybetmiş, yedi cephede yüzbinlerce insanını, ki onlar arasında Ermeniller de var, onların acılarını unutup tek bir tarih yazmaksa buna gelmeyiz. Biz onurlu şekilde acıları paylaşmaya hazırız. Bu görüşmeye istinaden, Sayın Schulz'a kapsamlı bir mektupla, sadece telefon görüşmesi dışında, mektupla tutumumuzu kendilerine ilettim.'

Önümüzdeki günlerde Ermenistan'dan veya diasporadan yapılan provokasyonlarla Avrupakültürü daha fazla zarar görmez. Bazı ülkeler de Türkiye'ye olan tutumları sebebiyle tarihi istismar amacı olarak kullanmazlar.'

Haberler.com

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
0
0
0
0
0
0