Levent Kırca Yaşama Veda Etti
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde karaciğer kanseri nedeniyle tedavi gören 67 yaşındaki Levent Kırca gece geç saatlerde hayata veda etti.
10 gündür çok ağırdı
Hastane önünde açıklama yapan oğlu Umut Kırca çok üzgün olduklarını belirterek şunları söyledi: ' Çok üzgünüz. Perişanız. Zaten 10 gündür burada, hastanedeyiz. Kardeşler, kız kardeşim, Özdeş, Oğulcan, ben. Zaten durumunu biliyorduk. 10 gündür de çok ağırdı kendisi.
Buradaydık, başındaydık, bütün kardeşler. Ona destek olmaya yanında olmaya çalıştık. Çok üzgünüz. Çok önemli bir sanatçıydı. 50 yıldır büyük işler yaptı Türkiye'de. Fazla söyleyebileceğimiz bir şey yok. Çok üzgünüz. 3 aydır biliyorduk durumunu. Çok çabuk gelişti. Bu kadar çabuk gelişeceğini beklemiyorduk. Kardeşler arasında, aile içerisinde yarın ayarlamalarımızı yapacağız. Salı veya Çarşamba günü defnedeceğiz babamızı güzel bir şekilde' dedi.
'Çok değerli bir insandı'
Çok üzgün olduğu gözlenen diğer kardeşlerden Oğulcan Kırca' Çok değerli bir insandı. Allah sevdiklerine, geride kalanlara sabır versin. Hiç beklemediğimiz bir şeydi. Kolay alışabileceğimiz bir şey değil' şeklinde konuştu.
Levent Kırca'nın diğer oğlu Özdeş Kırca ise herhangi bir konuşma yapmadı.
"Daha iyi bir dünyada görüşmek üzere"
Geçtiğimiz günlerde 5. Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görülen Levent Kırca, ödülü alması için oğlu Oğulcan Kırca'yla birlikte bir mektup göndermişti.
Kırca törene gönderdiği mektubun tamamı:
'1974'de TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana baya bir zamanınızı aldım. 41 yıl... Yürekten teşekkür ederim, anılarınızda bana yer açtığınız için.
Hayatımda sayısız ödül aldım. Renk renk, biçim biçim. Altından olup da bir şey ifade etmeyeni de var, tenekeden olup da paha biçilmezi de. Aldığım ilk bir kaç ödülü çalışma masamın üstüne koydum. Çalışacak yer kalmayınca camlı bir dolaba koydum. Dolap isyan edince odamı onlara tahsis ettim. Evi istila ettiklerinde ise sokakta kaldım.
Arada bir onları ziyaret ettiğimde hiç dertleri olmadığını gördüm. Üzerlerindeki toza rağmen şikayet edeni yoktu. Hepsi yerini biliyordu. Birbirlerine saygılılardı. Hiç kavga etmediler. Birbirlerini yemediler. Bir arada mutlu mesut geçindiler. Altından da olsalar, tenekeden de olsalar, hepsi birer ödüldü. Hepsi eşitti.
Su aynı su, biraz berrak, biraz kireçli
İki kardeş bir çorap yüzünden kavga edebilirler. Ama komşunun çocuğu sorun çıkardığında iki kardeş birlik olur. Ev sahibi ile kiracı arasında problem olduğunda, bina yıkılacaksa birlik olurlar. O öbürünün tepesinden halı sarkıttığında kavga eden komşular, mahalle maçlarında birlik olur. Hacısı, ateisti takımı gol attığında sarılır, ağlarlar. Düşman ülke sana savaş açtığında ülke birlik olur. Toprağım dediğin adamın her işine koşarsın. Memlekette yüzünü bile görmek istemediğin, başka şehirde canın, memleketlin olur. Toprak aynı toprak, biraz tozlu, biraz killi. Su aynı su, biraz berrak, biraz kireçli. İnsan olarak birbirimizi sahiplenmek, birleşebilmek için uzaylıların dünyayı istila etmesi mi gerekir?
Güzellikler paylaştıkça değerlenir, kötülükler çoğaldıkça kanıksanır.
Geçmişlerimiz ve benim jenerasyonumdaki insanlar için, eskiler her zaman daha güzel gelmiştir insana. Daha sağlıklı, daha diri, daha dertsiz gelmiştir. Daha adaletli, daha umutlu gelmiştir.
Oya Başar: 'Biz onu çok sevdik'
Levent Kırca kimdir?
Zeki Levent Kırca 28 Eylül 1948'de Samsun'da dünyaya geldi. Komedyen, tiyatro sinema oyuncusu, Aydınlık Gazetesi yazarı ve Vatan Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu üyesidir.
İlk kez 1964'te Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Tiyatrosu ve Halk Oyuncuları'nda çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, Sağlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi.
1978'de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Şimdi? ve Mavi Muammer adlı filmlerde oynadı. Hodri Meydan Topluluğu adlı Tiyatro Grubu'nu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi.
1988'de başlayıp 22 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. İlk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Şeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Sanatçının ikisi ilk eşinden, ikisi de Oya Başar'dan olan 4 çocuğu bulunuyor.
Saint Petersburg Balmumu Heykelleri Müzesi'nde heykeli olan nadir Türk sanatçılardandır. 2011 yılında Karımın Dediği Dedik Çaldığı Kontrbas isimli komedi dizisine başlamıştır, fakat reyting alamadığından dolayı dizi dört bölüm sürmüş ve bitmiştir. 1 Mart 2011 tarihinden itibaren yayın hayatına günlük gazete olarak devam eden Aydınlık Gazetesi'nin yazarıdır.
1998 yılında almış olduğu Devlet Sanatçısı ünvanı Nisan 2015'te geri alındı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!