Görüş Bildir
Haberler
İşkence Yaparak Cinayet İşlemek İçin Özel Otel Tasarlayan Psikopat Bir Katil: İblis Holmes

etiket İşkence Yaparak Cinayet İşlemek İçin Özel Otel Tasarlayan Psikopat Bir Katil: İblis Holmes

Altay Şengür
14.08.2015 - 21:31 Son Güncelleme: 25.06.2016 - 13:34

''Şeytan benimle beraber..''

''Şeytan benimle beraber..''

''Ben içimdeki kötülükle doğdum. Katil olduğum gerçeğinin önüne geçemiyordum; tıpkı bir ozanın ilhamını bastıramayıp şarkı söylemesi gibi.. 

Dünyaya gözlerimi açtığım yatağın yanında şeytan benim arkadaşım olarak beklemekteydi ve o günden beri benimle beraber.'

İçeriğin Devamı Aşağıda

Asıl adı Henry Howard Holmes, lakabı ise İblis Holmes olan ve iki yüzden fazla cinayetin faili olduğu tahmin edilen Amerika’nın ilk seri katili olan bu şahıs, gaz odaları, asit banyoları ve kireç kuyuları gibi bubi tuzaklarıyla kurulu 100 odalı bir malikâne yaptırmış kendine. 1893 Şikago Dünya Fuarı sırasında da malikânesini insanlara kiralar.. 

Tabi ki tek bir amaçla: ÖLDÜRMEK.

Ölüme merak salmasının sebebi..

Ölüme merak salmasının sebebi..

Mudgett New Hampshire'da doğdu. Çocukken mahalle doktorundan korktuğunu keşfeden sınıf arkadaşları onu insan iskeletine dokunmaya ve onu incelemeye zorlarlar. Arkadaşlarının onu korkutmak için iskelete dokunmaya zorlaması kısa bir süre sonra onun ölüme merak sarmasına sebep olur. 

Üniversite okuduğu dönemde kayıtlı bir öğrenciyken laboratuvardan cesetler çalar, çaldığı bu cesetlerin biçimlerini bozar ve bunların kaza eseri öldüklerini söyleyerek sigorta paralarını toplar. İlaç endüstrisinde kariyerini ilerletmek için Şikago'ya taşınır. Ayrıca pek çok karanlık iş, emlakçılık ve promosyon işleri yapar. Başından birden çok mutsuz evlilik geçen Holmes hem Myrta hem de Clara adlı 2 eş ile evliyken 9 Ocak 1894'te Denver'da eski çalışanlarından birisinin eşi olan Julia Smythe ile evlenir; Julia daha sonra Holmes'in kurbanlarından biri olacaktır.

Zihninde kurduğu cinayetleri işlemek için özel otel tasarlıyor...

Zihninde kurduğu cinayetleri işlemek için özel otel tasarlıyor...

Holmes'ün şöhretinin asıl kaynağı ise 1886'da yaptırdığı World's Fair Hotel. Chicago'daki bir festival için inşasına başlanan otel aslında Holmes'ün şahsi ölüm şatosu. İnşaatı sırasında hiçbir işçi planları tam olarak görememiş, kimse de birkaç haftadan fazla çalışamamış. Holmes, kimse içeride neler döndüğünü tam olarak anlamasın diye World's Fair Hotel'in inşaatında çalışan herkesi sudan sebeplerle kovuyormuş. 

1893 senesine gelindiğinde ise Şikago Dünya Fuarı zamanında Şikago'da zihninde kurduğu cinayetleri işlemek için özel olarak tasarladığı oteli, o dönemde orada bulunan ziyaretçilerin kullanımına açtı. Otelde gaz odaları, asit banyoları ve kireç kuyuları, penceresiz bölmeler, kurbanın havasızlıktan ölmesini sağlayacak odalar, arkasında duvar örülmüş kapılar gibi ölümün en zorlarının tecrübe edildiği birbirinden farklı düzenekler kurdu.

Holmes cesetleri yakıyor veya onları kireç kuyusuna dökerek yok ediyordu.

Holmes cesetleri yakıyor veya onları kireç kuyusuna dökerek yok ediyordu.

Otel olarak kullandığı bu malikaneye gelen müşterilerinden, otel personelinden ve sevgililerinden kurbanlar seçiyor, önce işkence edip ardından acılar içerisinde öldürüyordu. Bazılarını ses geçirmeyen ve gaz borularıyla donatılmış odalara kilitliyor ve böylelikle onları istediği zaman oksijensiz bırakabiliyordu. Bazılarını ofisinin hemen yanındaki ses geçirmeyen devasa kasa odasına kilitliyor ve orada havasızlıktan ölmelerini sağlıyordu. 

Kurbanların bedenleri gizli bir oluktan bodrum katına düşüyordu. Cesetleri burada titizlikle parçalıyor, etleri kemikten ayırıyor, el yapımı iskeletler yapıyor ve daha sonra bu iskeletleri tıp okuluna satıyordu. Holmes ayrıca bazı cesetleri yakıyor veya onları kireç kuyusuna dökerek yok ediyordu.

Beraber hareket ettiği arkadaşını da öldürüyor.

Beraber hareket ettiği arkadaşını da öldürüyor.

Dünya Fuarı'nı takiben, kredi ödemelerinin yaklaşması ve ekonominin düşüşüyle Holmes Şikago'yu terkeder ve Teksas'a gider. Orada Şikago'daki gibi başka bir kale kurmayı planlar. Ama Teksas'da yasaları daha katı bulur ve kısa süre sonra bu fikrinden vazgeçer. ABD içinde ve Kanada'da gezilerine devam eder ve bu geziler sırasında öldürmeye de devam eder. Bu dönemde öldürdüğü kesinleşen kurbanları uzun süre birlikte çalıştığı marangoz Benjamin Pitezel ve Pitezel'in üç çocuğu: Alice, engelli Nellie ve Howard. 

Holmes, birçok cinayette beraber hareket ettiği arkadaşı Pitezel ile, sigorta şirketini dolandırmak üzerine bir plan yapar. Plana göre Pitezel sigorta şirketine ölmüş gibi rapor edilecektir ve böylece karısı 10.000$ elde edecektir. Daha sonra bu elde edilen para Pitezel, Holmes ve avukat arasında paylaşılacaktır. Fakat Holmes, Pitezel'i gerçekten öldürür. Daha sonra hazırlanan adli raporlar Pitezel'in vücudunda intihar süsü vermek için kullanılmış kloroform bulur.  Holmes, Pitezel'in gerçek cesedini kullanarak sigorta şirketinden para alma işine koyulur.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Ve en sonunda yakayı ele veriyor...

Ve en sonunda yakayı ele veriyor...

Holmes bununla da yetinmez ve Pitezel’in eşini, iki kızını ve bir oğlunu kendi velayetine vermesi için manipüle eder. Cinayet sonrası dedektifler Pitezel’in eşini de sorguya çekerler ve aldıkları cevaplar sonrası şüphe duymaya başlarlar. Dedektif Geyer, Holmes'i takibe alır ve Pitezel'in iki kızının çürümüş cesetlerini Toronto'da bir bodrum katında bulur. 

Holmes'in cinayet şöleni Boston'da 17 Kasım 1894'te Pinkertonlar tarafından yakalanmasıyla sona erer. Holmes başta sadece at satışı dolandırıcılığından tutulur. Şikago'daki kalenin bekçisi, polisi kalenin üst katlarını temizlemeye hiç izni olmadığı yönünde bilgilendirince, polis Holmes'in kalede öldürdüğü insanları ve teknikleri keşfeder.

Holmes’un boynu hemen kırılmadı, 20 dakikada öldü...

Holmes’un boynu hemen kırılmadı, 20 dakikada öldü...

Holmes Philadelphia'da hapisteyken, Şikago polisi de o şehirde işlediği cinayetleri araştırmaya başlar. Philadelphia polisi marangoz Pitezel ve üç çocuğun akibetini araştırır. Holmes hakkında Pitezel ve çocuklarını öldürmekten, aynı zamanda Şikago, Indianapolis ve Toronto'da 30 civarından cinayet işlemekten dava açılır. Holmes, hayatı hakkında çelişkili ifadelerde bulunur. Masum olduğunu ve şeytan tarafından kullanıldığını iddia eder. 

Fakat kimse bu anlattıklarına inanmaz ve 7 Mayıs 1896'da Holmes, Moyamensing hapishanesinde asılarak idam edilir. Holmes ölünceye kadar sakin ve yumuşak başlı davrandı. Çok az korku ve depresyon belirtisi gösterdi. Holmes'in boynu hemen kırılmadı, aksine idam sehpası itildikten sonra çok yavaş bir şekilde 20 dakikada öldü. 

Fakat ölümüyle alakalı efsaneler bitmez. İşte bu mistik olaylardan bazıları: Davasını inceleyen detektif çok ciddi bir şekilde hastalanmış, saklı tutulduğu hapishane müdürü intihar etmiş, jüri başkanı kazara elektrikli sandalye ile ölmüş, kurbanlarından birinin babası kazan patlaması sonucu korkunç bir şekilde yanmış, son dini törenini yöneten rahip gizemli bir şekilde kilisesinde ölü bulunmuş ve Şikago Adalet Sarayı'nın içi tamamen yanmış ve geride bir tek Holmes'ın resmi kalmıştır.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2400
342
192
188
155
128
75
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
meaculpa

böyle psikopatların hayatlarını okumayı severim ...ilginç savunma şekilleri var :D

Frame Madrock

Gavurun manyağı bile bi başka oluyor hacı

Serkan Kaya

american horror story nin son sezonu hotel. konusu bunun üzerineydi zaten garip bir kişilik

Hilal Doğan

Ama ben yazacaktım olmadı şimdi.